BolbuzJack
Zirve
- Mesajlar
- 1,690
- Tepkime Puanı
- 5
Yağmura doymak, sanırım hafta sonu yapılan tüm geziyi özetleyebilecek iki kelime… Cumartesi öğleden sonra Kıyıköy istikametine doğru yola çıkıp, keyifli ve sorunsuz bir yolculuktan sonra Kıyıköy’e ulaşıyoruz. Bir balık restoranının terasına konumlanıp liman manzarasında karnımızı doyuruyoruz.
Kıyıköy’den Vize istikametine doğru yola çıkıp Kıyıköy’ün hemen çıkışından orman yollarına giriyoruz, bu girişte elimizdeki gps.te yüklü IGO 2006 biraz sapıtıyor, binaların arasından yolu bulmaya çalışıyoruz. Barajın yanından geçip sahile doğru inmeye çalışıyoruz, Bu esnada hava karardığı için fotoğraf çekmedik, zaten en az fotoğraf çekilen gezim oldu diyebilirim. Yağmurda ufaktan yağmaya başlıyor. Orman içinde karanlık ve sessizlik, yalnızlık duygusunu yaşatıyor; huzur verici. Yağmurla beraber toprak kokusu ormanın içindeki nefis havayla birleşiyor, araç içi kettle sayesinde suyumuzu kaynatıp yol alırken kahvemizi yudumlayarak tüm bu güzelliklerin tadını çıkarıyoruz.
Birkaç saat içinde orman içinden Kışlacık köyü civarına çıkıyoruz. Buradan asfalt yollu kullanarak Sivriler köyüne ulaşıyoruz, daha sonra Sivriler – Demirköy yolundan ulaşılan kamp alanına iniyoruz. Eski gezilerimizde buraya ait resimler vardı. Burada Cuma akşamından beri burada olduklarını öğrendiğimiz motorcu arkadaşlarla karşılaşıyoruz. Daha önceki gezilerde birçoğuyla karşılaşmıştık zaten. Bu arada yağmur hızlanıyor, bir iki saat burada kalıp geceyi geçirmek üzere başka bir yere geçiyoruz.
İkinci gün:
Yağmur sabaha kadar aralıksız devam ediyor. Erken saatlerde uyanıp toparlanıyoruz, öncelikle Sivriler köyü civarından ormana girip Demirköy’e çıkıyoruz. Toprak yağmur nedeniyle ağırlaşmış durumda, tek araç olduğumuz için mümkün olduğunca sert zeminli yolları tercih ediyoruz. Ancak yinede çamurla boğuştuğumuz noktalar oluyor, fakat çamurda inip fotoğraf çekecek kimse yok araçta ;D
Demirköy’den asfalt yoldan İğneada’ya geçiyoruz. İğneada’da sessizlik hakim. İğneada’dan geri dönüş yoluna girip Hamam gölüne doğru giden toprak yola sapıyoruz, Hamam gölü ile Bulanık dere arasından orman içine giren dar bir yolun sahile indiğini keşfediyoruz.
Bu yol üzerinde çok hoş kamp alanları mevcut. Bu yoldan geri dönüp aynı toprak yoldan Sivriler köyüne ulaşıyoruz. Bu esnaya kadar yağmur hiç durmuyor. Sivriler’den sonra İstanbul’a geri dönüş yolculuğu başlıyor.
Kıyıköy’den Vize istikametine doğru yola çıkıp Kıyıköy’ün hemen çıkışından orman yollarına giriyoruz, bu girişte elimizdeki gps.te yüklü IGO 2006 biraz sapıtıyor, binaların arasından yolu bulmaya çalışıyoruz. Barajın yanından geçip sahile doğru inmeye çalışıyoruz, Bu esnada hava karardığı için fotoğraf çekmedik, zaten en az fotoğraf çekilen gezim oldu diyebilirim. Yağmurda ufaktan yağmaya başlıyor. Orman içinde karanlık ve sessizlik, yalnızlık duygusunu yaşatıyor; huzur verici. Yağmurla beraber toprak kokusu ormanın içindeki nefis havayla birleşiyor, araç içi kettle sayesinde suyumuzu kaynatıp yol alırken kahvemizi yudumlayarak tüm bu güzelliklerin tadını çıkarıyoruz.
Birkaç saat içinde orman içinden Kışlacık köyü civarına çıkıyoruz. Buradan asfalt yollu kullanarak Sivriler köyüne ulaşıyoruz, daha sonra Sivriler – Demirköy yolundan ulaşılan kamp alanına iniyoruz. Eski gezilerimizde buraya ait resimler vardı. Burada Cuma akşamından beri burada olduklarını öğrendiğimiz motorcu arkadaşlarla karşılaşıyoruz. Daha önceki gezilerde birçoğuyla karşılaşmıştık zaten. Bu arada yağmur hızlanıyor, bir iki saat burada kalıp geceyi geçirmek üzere başka bir yere geçiyoruz.
İkinci gün:
Yağmur sabaha kadar aralıksız devam ediyor. Erken saatlerde uyanıp toparlanıyoruz, öncelikle Sivriler köyü civarından ormana girip Demirköy’e çıkıyoruz. Toprak yağmur nedeniyle ağırlaşmış durumda, tek araç olduğumuz için mümkün olduğunca sert zeminli yolları tercih ediyoruz. Ancak yinede çamurla boğuştuğumuz noktalar oluyor, fakat çamurda inip fotoğraf çekecek kimse yok araçta ;D
Demirköy’den asfalt yoldan İğneada’ya geçiyoruz. İğneada’da sessizlik hakim. İğneada’dan geri dönüş yoluna girip Hamam gölüne doğru giden toprak yola sapıyoruz, Hamam gölü ile Bulanık dere arasından orman içine giren dar bir yolun sahile indiğini keşfediyoruz.
Bu yol üzerinde çok hoş kamp alanları mevcut. Bu yoldan geri dönüp aynı toprak yoldan Sivriler köyüne ulaşıyoruz. Bu esnaya kadar yağmur hiç durmuyor. Sivriler’den sonra İstanbul’a geri dönüş yolculuğu başlıyor.

