ceken_bilir
Yolculuk, hayallerle çıkıp grceklerle geri dönmktr
Herkeze selamlar "kır atına bin gel" gezi dizisinin kısa kısada olsa devamını getirmeye çalışıyorum, bu arada "kır at" benim motosikletime verdiğim isim bunu sizlere hatırlatmayı kendisine karşı bir borç bilirim 
Hemen geziye dönecek olursak mağlum kış aylarının içinde bulunduğumuz şu günlerde oturamadık sıcak evimizde yanan sobanın bir kenarında çay, bir kenarında kavrulan kestanelerin kokusunu içimize çekmek demli bir çay içmek varken keyifli keyifli, ne işimiz var yollarda kardeşim "ayazda kalmış bekçi iti" gibi düşüncelerle boğuşurken bi anda şimşekler çaktı! unutmuşum bizim evde soba yok kaloriferdede kestane patlamaz.Biz en iyisi gidelim bulalım bi koruluk otağımızı kuralım kestanelerimizi ve çayımızı çadırımızın yanı başında yapalım "hayatı öğrenme,zorluklarla mücadele etme, ufkumuza yeni ufuklar katma" noktasında bir adım daha atmış oluruz Yinede fazla uzaklaşmayalım mağlum kış ayı ;D diyerek gidonumuzu "Bolunun-yeniçağ ilçesindeki yeniçağ"göletine kırıyoruz.
[attachimg=1]Yola çıkmamız herzamanki gibi rötarlı oldu tam bütün umutlar tükendi derken saat 16:00 sularında kendimizi atabildik yola...
Not : Bu yolculuk iki kişi ve bir motor olarak gerçekleştirilmiştir "Lokman YAŞAR" gönül rızası ile herhangi bir baskı ve zorlama olmadan artcım olmayı kabul etmişdir tarafımdan arzederim şaka bi yana v-strom ile bu sene yaptığı rusya gezisine bakmanızı öneririm
[attachimg=2]
Ankara'dan çıkmamız geç saatleri bulduğu için 45 km gidebildikten sonra kazan ilçesine vardığımızda hava karardı zaten soğuk olan hava, karanlığında çökmesiyle çekilmez olmaya başladı. ( aslında kestane yemesekde olurmuş )
[attachimg=3]
Kazandan sonra yaklaşık olarak 30,35 km ilerdeki kızılcahamama ulaştığımızda soğuktan ellerim, ayaklarım hissizleşmeye başlamıştı. Kazandan sonra ikinci mola yeri kızılcahamamdı daha bundan sonraki molaları anlatmaya gerek duymuyorum yoksa çıkamayacam bu işin içinden Allahtan her mola verdiğimiz yerde kesin içerde güldür güldür yanan bir soba halihazırda bizi bekliyor gibiydi bi an cebimdeki kestanelere oracıkta iki çizik atıp sobanın üstüne koyuvermek işten bile değil ama galiba bunun sırası değil şimdi. Sıcacık çaylarıda yudumladıktan sonra sil baştan yola koyuluyorduk başka türlüsü mümkün değil gibiydi zaten.
[attachimg=4]
Kızılcahamamıda geçip gerede istikametine doğru kısa bir süre devam etdikten sonra heryer bembeyaz oldu bir anda.
Bir tülün arkasından sızan ışık gibi bu kristal kar taneleri geceyi aydınlatıyordu sessizce...
Hemen geziye dönecek olursak mağlum kış aylarının içinde bulunduğumuz şu günlerde oturamadık sıcak evimizde yanan sobanın bir kenarında çay, bir kenarında kavrulan kestanelerin kokusunu içimize çekmek demli bir çay içmek varken keyifli keyifli, ne işimiz var yollarda kardeşim "ayazda kalmış bekçi iti" gibi düşüncelerle boğuşurken bi anda şimşekler çaktı! unutmuşum bizim evde soba yok kaloriferdede kestane patlamaz.Biz en iyisi gidelim bulalım bi koruluk otağımızı kuralım kestanelerimizi ve çayımızı çadırımızın yanı başında yapalım "hayatı öğrenme,zorluklarla mücadele etme, ufkumuza yeni ufuklar katma" noktasında bir adım daha atmış oluruz Yinede fazla uzaklaşmayalım mağlum kış ayı ;D diyerek gidonumuzu "Bolunun-yeniçağ ilçesindeki yeniçağ"göletine kırıyoruz.[attachimg=1]Yola çıkmamız herzamanki gibi rötarlı oldu tam bütün umutlar tükendi derken saat 16:00 sularında kendimizi atabildik yola...
Not : Bu yolculuk iki kişi ve bir motor olarak gerçekleştirilmiştir "Lokman YAŞAR" gönül rızası ile herhangi bir baskı ve zorlama olmadan artcım olmayı kabul etmişdir tarafımdan arzederim
şaka bi yana v-strom ile bu sene yaptığı rusya gezisine bakmanızı öneririm[attachimg=2]
Ankara'dan çıkmamız geç saatleri bulduğu için 45 km gidebildikten sonra kazan ilçesine vardığımızda hava karardı zaten soğuk olan hava, karanlığında çökmesiyle çekilmez olmaya başladı. ( aslında kestane yemesekde olurmuş )
[attachimg=3]
Kazandan sonra yaklaşık olarak 30,35 km ilerdeki kızılcahamama ulaştığımızda soğuktan ellerim, ayaklarım hissizleşmeye başlamıştı. Kazandan sonra ikinci mola yeri kızılcahamamdı daha bundan sonraki molaları anlatmaya gerek duymuyorum yoksa çıkamayacam bu işin içinden
Allahtan her mola verdiğimiz yerde kesin içerde güldür güldür yanan bir soba halihazırda bizi bekliyor gibiydi bi an cebimdeki kestanelere oracıkta iki çizik atıp sobanın üstüne koyuvermek işten bile değil ama galiba bunun sırası değil şimdi. Sıcacık çaylarıda yudumladıktan sonra sil baştan yola koyuluyorduk başka türlüsü mümkün değil gibiydi zaten.[attachimg=4]
Kızılcahamamıda geçip gerede istikametine doğru kısa bir süre devam etdikten sonra heryer bembeyaz oldu bir anda.
Bir tülün arkasından sızan ışık gibi bu kristal kar taneleri geceyi aydınlatıyordu sessizce...
