Ynt: Kendi Karavanını Yapanlar; Peugeot Boxer - Bekir Kemal Ataman (TA2RX)
Öncelikle herkese bu güzel dilekleri için teşekkür ediyorum. Dilerim henüz olmayanlar da tez zamanda hayallerine kavuşur.
Burada "sehven" bir yanlışlık olmalı; aracınız, 13 m3 ya da 15, 17 m3 olabilir. Çünkü 2007 sonrası PSA grubunda 12 m3 hacim yok.
@ Cavit bey: Haklısınız. Satıcı 13m3 demişti. Ama bunun bir satış taktiği olduğunu düşünmüştüm. Çünkü Internet'te bakındığım araçlar (yaşları daha yüksek olduğu için) hep 12m3 idi.
Bekir hocam aracınız hayırlı olsun umarım finans kısmınıda çözer ve hayalinize kavuşursunuz,mahsuru yoksa aracın fotoğraflarınıda ekleyebilirmisiniz.
@ Yusuf bey: Fırsat bulduğumda fotoğrafları da yüklemeye çalışacağım.
@ Güngör ve drares: Teşekkürler. Aracı 4 sene boyunca yatırmaya hiç niyetim yok
Dediğiniz gibi yavaş yavaş yapacağım. Bu süre içinde, en kötü ihtimalle çadırda kalmak yerine araç içine uyku tulumu serip yatmak gibi hedeflerim var. İçini tamamladıktan sonra, ruhsat çıkarıncaya kadar mutfağın ocağını monte etmeden piknik tüpü ile idare etmeyi düşünüyorum. Malum, kanunda "kamp taşıtı"nın tanımı "içinde yatma ve yemek pişirme imkanı olan araç". Birileriyle kavga etmek, gerekirse kesilecek cezalara mahkeme kanalıyla itiraz etmek, vb. pahasına da olsa... Bakalım, göreceğiz.
Şimdi önümde benim için oldukça zorlu bir tasarım süreci var. Sebebi şu:
Temel olarak Ducato'larda uygulanan klasik tasarım üzerine kurulu bir yerleşim düşünüyordum. Ancak Peugeot'nun kayar kapı yerleşimi diğerlerinden farklı. Çünkü hemen yolcu koltuğunun arkasından başlıyor. Yani aradaki yaklaşık 55cm'lik boşluk yok. Bunun beraberinde getirdiği hem bir kısım avantajlar hem dezavantajlar var. Avantajı: Yan camları açarker dikmeleri kesmek zorunda kalmadan geniş cam takabileceğim. Dezavantajı: Bütün tasarım değişmek zorunda. Şöyle ki:
Yanlış hatırlamıyorsam Levent bey'in (brupaldi) tasarımında temiz su deposu, sürücü ve ön yolcu koltuğunun altındaki bu bölmeye yerleşiyordu. Bende öyle bir bölüm yok. Aynı şekilde ön yolcu koltuğunun arkasına, alt tarafa yaşam aküleri, üzerine buzdolabı, onun üzerine elektrik panosu, kumanda konsolu, vb. yerleştirmeyi düşünüyordum. Dolayısıyla alt yapı için tamamen yeni bir tasarım düşünmem gerek. Özellikle bu üç unsurun (temiz su deposu, yaşam aküleri, elektrik panosu/kumanda konsolu) yeri epeyce kafamı kurcalıyor.
Benim düşündüğüm tasarımda sürücü koltuğunun arkasına ikinci sıra bir yolcu koltuğu (ön taraftan sökülen ikili koltuk) yer alacak. Bunu hem ruhsata işletip aracı 1+3 olarak tescil ettirmeyi düşünüyorum. Hem de bunu dönerli ve yatarlı bir mekanizma ile 2. bir 2 kişilik yatak haline getirmeyi düşünüyorum. Bunun için de önce aracı camlı vana çevirip ikinci bir proje bedeli ödemeyi göze aldım. Burada konuştuğum bir mühendis yerel TÜV ile de görüşüp 1+5'e kadar ABS gerekmediği bilgisini iletti. Burada daha önce yazılanlardan farklı bu bilgiyi başka kaynaklardan da sınamakta fayda var. Benim aracım ABS ile geldi, dolayısıyla benim için zaten sorun olmayacak. Ama benzer projeler geliştirmek isteyenler için önemli olabilecek bir bilgi.
Şimdi, aradaki kısım olmayınca, yaşam aküleri için aklıma gelen ilk yer ikinci sıra yolcu koltuğunun altı. Panolar için de hemen bu koltuğun arkasında yer alacak kitaplığın en üst bölümü. Buzdolabı mecburen arka yatak ile mutfak arasına gelecek bir dolabın altına gidecek. Belki aküler bunun altına, panolar da bunun tepesine gelebilir. Burada özellikle yük dengesini gözetmek gerekecek. Şu an için nasıl bir çözüm üretmek gerektiği konusunda kararsızım. Ama her halükarda su depolarına yer bulamadım. Mecburen aracın altına gidecek gibi görünüyor. Orada da yeterli yer var mı bilmiyorum, henüz bakmadım.
Yapılacak işler listemde ilk sırada aracın kendisi ile ilgili bakımlar var. Çünkü ön camda taş yarası var ve çatlak yürüyor. Bu yüzden değişmesi gerekecek. Aynı şekilde Erhan bey'in (Erhan110'du galiba) taktırdığı türden bir geri görüş kamera sistemine ihtiyacım var. Ondan sonra kupanın içindeki fazlalıkların sökülüp, çizilen boyaların, vs. temizlenmesi ve yeniden boyanması gibi işler gelecek. Yolumuz uzun...
Sevgiyle,
BKA