6 haziranda aşağıdaki konuyu açmamla, Hüsamettin'in yalvar yakar "Namusum şerefim üzerine yemin ediyorum borcunu haftaya ödeyeceğiz abi, işimizden etme bizi" demesiyle kaldırmam bir olmuştu. Aradan 5 hafta geçmesine rağmen hala yalanlar, sallamalar devam ediyor... Namus şeref sözleri vermek hangi ara bu kadar basitleşti anlamadım...
Arkadaşlar merhaba,
Bundan 2 yıl önce arazide yol alabilecek yeni bir çekme karavan projesine başlamıştım. Ancak aynı dönem yeni bir belgesel projesi gündeme geldi ve finansman ihtiyacımı karşılamak için elimdeki tüm malzemeleri Moda Karavan'a satmak zorunda kaldım.
Sattım ancak aradan 2 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen hala paramı alamadım. Bunca zamana kadar zerre utanma arlanma duygusu olmadan, zekadan yoksun basit yalanlar söyleyerek oyalamayı başardılar. "Bir arkadaş yarım saate paranı getiriyor" diyerek başlayan ve "geldi, geliyor, yoldaymış" diye yalanlarla Bostancı'da soğuğun ortasında 4 saat bekletildiğim geceyi hiç unutmuyorum
Elimdeki senedi 2 ay önce icra için avukata verdim ama Hüseyin Topçu "Nisan sonuna kadar ödemeyi yapıyorum, icrayı bekletin" dedi, beklettik ama meğer söylediği onlarca yalana bir yenisini eklemekten başka bir şey değilmiş bu da.
Nisan bitti, mayıs başında "Bu sefer şerefim namusum üzerine söz veriyorum mayıs sonuna kadar ödeyeceğim" dedi, yine bekledik ama maalesef bırakın ödemeyi, geçen hafta evimi basıp beni öldürmekle tehdit edip adresimi istedi. Adresi gönderdim, sitenin önünde gece 02:30'a kadar bekledim, "ne kadar yolun kaldı, geliyor musun Hüseyin?" diye yazdığım mesajlara bile "Birazdan oradayım, yoldayım, geldim, gelmek üzereyim, 2 yıl bekledin az daha bekle" gibi mesajlarla yalanlarına devam etti...
Şu mübarek ayda bile bu kadar rahat, utanmadan sıkılmadan şerefi ve namusu üzerine yalan söyleyebilen bir adama hala inanıp beni gecenin o saatinde bir kez daha sokakta bekletmeyi başarabilmesini takdir ettim
Aslında bu Hüseyin'in zekası değil, benim salaklığımdı...
Yaşadıklarımı paylaştığım arkadaşlardan duyuyorum ki meğer Moda Karavan söz verip tutmamalarla, parası ödenip teslim edilmeyen karavanlarla, eksik yada arızalı donanımla yada anlaşılan tarihten aylar sonra eksik teslim edilen karavan vukuatlarıyla sicillerini iyice bozmuşlar zaten. Her muhabbet sırasında diğer karavan imalatçılarını karalamaları aklıma geldikçe tebessüm ediyorum...
En başında kendilerine taksit taksit bile olsa ödeyebileceklerini de söyledim. Ödemek isteyen insan, ne kadar zor durumda olursa olsun, 2 yılda taksit taksit bile olsa öder bitirirdi borcunu. Demek ki ödememeyi zaten baştan kafalarına koymuşlar...
Avukatım icra işlemlerini başlattı. Eğer kaşelerindeki şirket bilgileri veya adresteki şirketin varlığı gerçek ise paramı alabilmeyi umuyorum. Hepinizin bilgisi olması için ve daha başkalarının da canı yanmasın diye başımdan geçen olayı paylaşmak istedim.
Sağlıcakla,
Sedat