Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu
Khajuraho (20 Kasım 2010)
Bugün önümde 400 km. yol var. Hava kararmadan Khajuraho'ya varmak istiyorum. Hindistan'da hava karardıktan sonra motor kullanmak çok riskli. Nedenini hala çözemedim, geceleri herkes uzun farları yakıyor ve yol görünmez oluyor. Yola çıktığımın 50. kilometresi... 2 gün önce taktırdığım iç lastik yarılıyor.
İşin güzel tarafı, lastikçinin hemen 10 metre gerisinde patlamış olması. Lastikçi yamanın tutmayacağını ve yeni lastik takması gerektiğini söylüyor. yeni lastiğimle yola çıkıyorum. Lastikçide 1 saat kaybettim.
Yol çok güzel. Tropikal iklime girdiğimi hissettiren palmiyeler ve büyük yapraklı bitkiler var.Tahminime göre saat 16:00da Khajuraho'da olacağım. Fakat talihsizlik bitmiyor. 20 km sonra lastik tekrar patlıyor. Yine şanslıyım ki lastikçiye 1 km mesafede patlıyor. Lastikçi yarım saatte yamayı yapıp tekeri takıyor. Sorunların bitmesi dileğiyle tekrar yola çıkıyorum. Ama sorunlar bitmiyor. Lastik 3. kez patlıyor. Hayatımda 5 kez lastiğim patladı ve 4 ü Hindistan'da, 3 ü bugün. Bu talihsizlikten başka birşey. Ne olduğunu bir sonraki tamircide öğreniyorum. İlk tamirci yanlış ölçüde iç lastik takmış. Lastik o yüzden sürekli patlıyormuş. İç lastiği bir kez daha değiştirdi. Şimdi içim rahatladı. En azından lastik sorunu halloldu. Khajuraho'ya ulaşmam karanlığa kalacak. Yapacak birşey yok. Gökte bu gece dolunay var, çok da karanlık olmaz diye kendimi avutuyorum. Artık sorunsuz gideceğimi düşünürken motorun elektrik kabloları en olmayacak zamanda tekrar su koyuveriyor. Artık motorumun kornası, farları, sinyalleri çalışmıyor. Ama en azından hala hareket halindeyim. Gece motor kullanmak burda zaten çok riskliyken bir de farları ve kornası olmayan motorun tepesindeyim. Yol da çok bozuk. Farketmeden girdiğim çukur ve tümsekler yüzünden sürekli sarsılan motorun grenajlarının bazı vida yerleri kırılıyor. Son çare yoldan geçen bir kamyonu kendime siper alıp saat 21:00de Khajuraho'ya ulaşıp gördüğüm ilk otele kendimi atıyorum. Güzel bir otel. Kalan son gücümle pazarlık yapıp 1500 rupilik odada 1000 rupiye kalıyorum. Güzel oda, temiz yatak, şahane bir uyku.
Ertesi gün ilk işim bir servise gidip motorun elektrik sistemini ve kırık grenajlarını tamir ettirmek oldu. Şimdilik motorda herşey eksiksiz çalışıyor gibi... Sonra daha makul ve gezeceğim yerlere daha yakın olan Narayana Hotel'e geçiyorum. Motoru parketmek için küçük bir avlusu olan temiz bir otel. Zaten Khajuraho genel olarak temiz, sakin bir yer. İnsanları da diğer turistik yerlerdeki gibi yapışkan değil. Geliyorlar, tanışıyorlar, bekliyorum ki dükkanlarına çağıracaklar. Yok... tanıştıktan sonra iyi dileklerde bulunup gidiyorlar. Bazıları bir ihtimal uğramak isterim diye dükkanlarının kartlarını veriyorlar. Ama asla ısrarcı değiller.
Motor hallolduktan sonra meşhur Khajuraho tapınaklarına gidiyorum. Tapınaklar, batı ve doğu olmak üzere iki bölümde toplanmış.
Çok ince işçilikli çok güzel yerler.
Tapınakların duvarlarında en dikkat çeken figürler kama sutra figürleri.
Tapınakların içi.
Tapınak balkonu keyfi. Çok özendim.
Tapınaklardaki diğer figürler...
Tapınaklar civarında hala insanların yaşadığı eski şehir var.
Diğer Hindistan yerleşim yerlerine benzemiyor. Zaten Hindistan'daki hiç bir yer diğerine benzemiyor.
Şahirde gezerken yaşlı amca beni küçük bir tapınağa davet ediyor.
6x6 m.lik bir oda. Ortada Shiva'nın heykeli, etrafta pirinçler... Duvarda yaşlı amcanın babası ve akrabalarının fotoğrafları...
...Ve gurusu. Bu fotoğraf onun gurusuna aitmiş.
Yemek için, şehirdeki Paradise Restoran'a gittim. Çok güzel yemekleri var. Sahibi bana, 20 km kadar ilerde bir şelalenin olduğundan bahsetti.
Motorla yola çıktım. Hem de motoru test etmiş olacağım.
Burada geçiş üstünlüğü sığırların. Kenara çekip bekleyeceğiz.
20 km sonra toprak bir yolda ve büyük yeşillik bir alandayım. Etrafta tavus kuşları, antiloplar, tilkiler ve ilk kez gördüğüm kuşlar dolanıyor ve hiç birine fotoğrafını çekebilecek kadar yaklaşamadan kaçıyorlar. Çok güzeller.
Volkanik kayaların oluşturduğu bir vadinin arasında pek akmayan bir nehir görüyorum ama hala şelaleden iz yok. Toprak yolda biraz daha gidince yol bitiyor zaten. Keşke kendi motorum şimdi burda olsaydı.
Yolun bitiminde bir kulübe var. Kulübenin duvarında timsahlarla ilgili resimler... Kanyonda timsahlar varmış. Ama görevlinin dediğine göre şimdi suyun altındalarmış. Ancak sabah erken saatlerde kayalara çıkıyorlarmış.
Ertesi gün Varanasi'ye gitmeye karar vermiştim. Fakat pazartesi de Khajuraho'da kalıp alışveriş yapıp dinleneceğim. Salı günü Varanasi'ye yola çıkacağım.
Ek (Pazartesi):
Bugün yine şelaleye gittim. Uzaktan birkaç fotoğraf çekebildim.