Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan moradam Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 44
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 22,412
Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Jaipur 13 Kasım 2010
Amritsar Jaipur arası yaklaşık 750 km. Bu mesafeyi bir günde alamam. Bir gece Chandigarh’da, Bir gece de Delhi’de konaklayacağım. Hindistan’da her şehir bir başka acaip. Chandigarh’ın Le Corbusier tarafından planlanmış tuhaf bir mimari planı var. Şehir 30-40 parçaya bölünmüş, her parça duvarla ayrılmış. Bu parçalar sector 1, sector 2, 3... 4... olarak adlandırılmış. Atmosferi genel hint atmosferinin dışında. Avrupa şehri gibi. Bakımlı, temiz ve pahalı. Halkı mesafeli. Isınamadım. Hotel Jullundur’da bir gece kalıp ertesi gün Delhi’ye geçtim. Delhi’de, motoru kiraladığım Rajeev’e uğradım. Bana Karol Bagh’da dükkanının yakınındaki Kabila Hotel’i tavsiye etti. 800 rupi. Temiz güzel bir otel.
Bugün Delhi sokaklarında dolaşacak bol zamanım oldu. İlk gelişimde yanılmışım. Burası güzel bir şehir.


Delhi’de bir sokak berberi.


Ertesi gün yaklaşık 230 kmlik bir yoldan sonra Jaipur’dayım. Jaipur, sokaklarında deve ve fillerin dolaştığı, yoğun müslüman nüfusu olan bir şehir.


Jaipur’daki odam... Bir gün kaldım, sonra başka otele geçtim.
Jaipur’da, tarihi kimliği nedeniyle çok turist var. Hintli esnafın turistlere karşı fazla ısrarcı davranması bazen sıkıcı olabiliyor.




“Hava Mahal” şehrin simgesi. Rengini, bölgedeki pembe kumlardan alıyor. Diğer eski yapılar da pembe.


Hava Mahal’in üst katından jaipur trafiği...


Hava Mahal’iın arkasındaki Hindu tapınağı...




Ve cami avlusu...










Jaipur sokakları.




Jantar Mantar... 1728 de astronomi gözlemevi olarak büyük bir alana kurulmuş onlarca yapıdan oluşan önemli bir mekan.


Jantar Mantar’ın duvarında, bir yılan oynatıcısı.




Ertesi gün sabah Şahrin biraz dışındaki Maymun Tapınağı’na gittim. Burası yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş ve maymun tanrı Hanuman’a adanmış bir tapınak. Tapınak çevresinde bir sürü maymun var.


Tapınağın bekçisi. Maymunlar ondan çok korkuyor.






Tapınağa çıkan yoldan...






Amber Fort... Jaipur’un 10 km kadar dışında 1592 de yapılmış bir kale. Kale yine tepede. Ulaşım yürüyerek ya da fillere binerek. Fillere binmek 500 rupi civarında.






Amber Fort’un içi...




AmberFort’un hemen altında Sri Jagat Siromanji Tapınağı var.


Tapınağın maymunları.


...Ve sincabı. Burada bunlardan da çok var.


Jaigarh Fort... Amber Fort’un devamı olan kale.


Jaigarh’tan amber Fort’un görünümü...
Bugün Zafer Bozkaya’yla telefonlaştık. Yarın Jaipur’a 135 km kadar uzaklıktaki Pushkar’da her kasım ayının dolunay zamanına denk gelen günlerde “Deve Panayırı” oluyormuş. Gitmemi önerdi. Yarın Ajmer’e doğru yola çıkacağım. Planım, Ajmer’de bir otelde kalıp, Pushkar’a motorla gitmek. Çünkü panayır zamanı Pushkar’da otel bulmak zor olurmuş... Ajmer Pushkar arası 15 km.
 

Etiketler
Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

gerçekten hayranlıkla okuyorum bir solukta geçti bu yazdıklarınız ve fotoğraflar

teşekkürler paylaşımınız için
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

sayenizde gitmiş gibi olduk teşekkürler.
 


Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Pushkar 15 Kasım 2010





Pushkar’da her kasım ayında dolunayın olduğu günlerde deve festivali yapılıyor. Festivalde at, eşek deve pazarı kuruluyor. Akşam saatlerinde cambazların akrobatların gösterileri var. Ve deve yarışları yapılıyor. Zamanımın çok fazla olmaması ve gün boyu yağan yağmur yüzünden cambazları, deve yarışlarını izleyemedim fakat hayvan pazarı çok güzeldi.

Bütün gün ıslandıktan sonra hayvan sahiplerinin ikram ettiği çay çok iyi geldi.


















Böyle de bir yer.


Şeker kamışı satanlar. Çocukların çoğunun elinde bu kamış sopalarından var ve onları kemiriyorlar.
Akşam Ajmer’e geri dönüp orada konaklıyorum. Ertesi sabah Agra’ya gideceğim.
 



Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

bi işaret atmak lazım geldi bu konuya...paylaşım için teşekkürler....
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Ajmer 15 Kasım 2010

Ertesi gün Ajmer’deyim. Burası müslümanların çoğunlukta olduğu bir şehir.


Dergah. Şehrin ortasında müslüman çoğunluğun simgelerinden biri. İçeri yalınayak giriliyor ve fotoğraf çekmek yasak.


Ajmer’de az da olsa Jain dinine mensup insanlar var. Nasiyan Jain Tapınağı bu dine mensup insanların ibadet ettiği yer. Jainler katı vejeteryandırlar ve inançları diğer canlılara zarar vermemek üzerine kurulu. Ve dünya nimetlerinden olabildiğince uzak kalmaya çalışıyorlar. Bu yüzden jainlerin çoğunluğu çıplak dolaşıyor. Tapınağın ibadethane kısmı halka kapalı. Ama müze kısmı halka açık.
















Müzede, tüm Hindistan’daki Jain tapınaklarının modelleri yapılmış. Ve tapınakları koruyan askerler, hayvanlar, uçan gemiler canlandırılmış. Salonun tamamını dolduran makette 1000 kilo altın kullanılmış. Çok güzeller.
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu


Agra 18 Kasım 2010


Bugün Jaipur üzerinden Agra'ya geçtim. Yolda motorun lastiği indi. Teker, sibop kesmiş. yeni iç lastik takıp yoluma devam ettim. 4 gibi Agra'dayım. Apollo Hotel'e yerleştim. Güzel temiz bir otel. Geceliğine 850 rupi dedi, 700 de anlaştık. Havanın kararmasına daha var. Hindistan'ın simgesi Tac Mahal'e gittim. Girişte sıkı arama var. Gpsimi, çakımı ve Jaipur'dan aldığım bibloyu emanetçiye bırakmamı istediler. Tac Mahal'e giriş yerli halka 20 rupi, yabancıya 750 rupi.


Tac Mahal'in tamamı mermerden. Hinduların çoğunlukta olduğu bir ülkede islamı temsil eden bir yapının Hindistan'ın simgesi olması ilginç.
Agra'nın 40 km. batısında Fetihpur Sikri var. Burası 1570-1586 yıllarında Moğol Hükümdarlığının başkenti olmuş.


Fetihpur kalesi


Kalenin kapısı. şans getirsin diye nallar çakılmış.


Kalenin esnafı. Agra turistik bir yer ve esnafı fazla ısrarcı.


Bu çocuk rehberim. Kaleyi anlatmaktan çok ordaki eş dost esnafın yanına götürüp bana birşeyler aldırmaya çalıştı.


Bu kapı 40 km uzunluğunda bir tünele açılıyor ve tünelin diğer ucu Agra kalesine bağlanıyor.








Kalenin içi.
Fetihpur şehri kurulduktan bir süre sonra susuzluktan terkedilmiş. Şu anda şehirdeki daracık sokaklarda yaşayan bir sürü insan var, ama su sorunu hala devam ediyor. Ve burası akıl almayacak derecede pis ve kötü kokan bir şehir. Şimdiye kadar Hindistan'da gördüğüm en pis yer.
Agra Kalesi'ne gidiyorum. Yolda Mehtab Bagh'a uğradım. Burası Moğol döneminden kalma bir bahçe.


Mehtap Bagh'tan Tac Mahal.












Agra kalesi...




Agra kalesi'nin bahçesinde bu yeşil papağanların onlarcası var.


Otelimin yakınında yemek molası...

Yarın erken uyanıp Khajuraho'ya gideceğim. 400 kmlik uzun bir yol...
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Çok güzel gidiyor
Kiralık motosikletle Hindistandan Nepal'e geçerken bir sorun çıkıyormu? Yoksa elimizi kolumuzu sallaya sallaya geçebiliyormuyuz?
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

sinan-izmir' Alıntı:
Çok güzel gidiyor
Kiralık motosikletle Hindistandan Nepal'e geçerken bir sorun çıkıyormu? Yoksa elimizi kolumuzu sallaya sallaya geçebiliyormuyuz?
Teşekkürler . Hindistan Nepal sınırı çok rahat. Öyle ki Hindistan bitti, Nepal'e girdim hala kimse pasaportuma ve motor belgelerime bakmadı. Devam etsem Kathmandu'ya kadar hiç sorun yaşamadan gidebilirdim. Ama ilerde çıkabilecek problemlere karşı Hindistan sınırına geri dönüp yabancılar pasaport bürosunu bulup işlemlerimi yaptırıp yoluma devam ettim.

Motosiklet geçirecekseniz kiraladığınız yerden kiraladığınıza dair bir belge almanız gerek. Onun dışında bir zorluğu yok. Şase, motor numaralarına bakmadılar bile.
 



Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Khajuraho (20 Kasım 2010)

Bugün önümde 400 km. yol var. Hava kararmadan Khajuraho'ya varmak istiyorum. Hindistan'da hava karardıktan sonra motor kullanmak çok riskli. Nedenini hala çözemedim, geceleri herkes uzun farları yakıyor ve yol görünmez oluyor. Yola çıktığımın 50. kilometresi... 2 gün önce taktırdığım iç lastik yarılıyor.


İşin güzel tarafı, lastikçinin hemen 10 metre gerisinde patlamış olması. Lastikçi yamanın tutmayacağını ve yeni lastik takması gerektiğini söylüyor. yeni lastiğimle yola çıkıyorum. Lastikçide 1 saat kaybettim.


Yol çok güzel. Tropikal iklime girdiğimi hissettiren palmiyeler ve büyük yapraklı bitkiler var.Tahminime göre saat 16:00da Khajuraho'da olacağım. Fakat talihsizlik bitmiyor. 20 km sonra lastik tekrar patlıyor. Yine şanslıyım ki lastikçiye 1 km mesafede patlıyor. Lastikçi yarım saatte yamayı yapıp tekeri takıyor. Sorunların bitmesi dileğiyle tekrar yola çıkıyorum. Ama sorunlar bitmiyor. Lastik 3. kez patlıyor. Hayatımda 5 kez lastiğim patladı ve 4 ü Hindistan'da, 3 ü bugün. Bu talihsizlikten başka birşey. Ne olduğunu bir sonraki tamircide öğreniyorum. İlk tamirci yanlış ölçüde iç lastik takmış. Lastik o yüzden sürekli patlıyormuş. İç lastiği bir kez daha değiştirdi. Şimdi içim rahatladı. En azından lastik sorunu halloldu. Khajuraho'ya ulaşmam karanlığa kalacak. Yapacak birşey yok. Gökte bu gece dolunay var, çok da karanlık olmaz diye kendimi avutuyorum. Artık sorunsuz gideceğimi düşünürken motorun elektrik kabloları en olmayacak zamanda tekrar su koyuveriyor. Artık motorumun kornası, farları, sinyalleri çalışmıyor. Ama en azından hala hareket halindeyim. Gece motor kullanmak burda zaten çok riskliyken bir de farları ve kornası olmayan motorun tepesindeyim. Yol da çok bozuk. Farketmeden girdiğim çukur ve tümsekler yüzünden sürekli sarsılan motorun grenajlarının bazı vida yerleri kırılıyor. Son çare yoldan geçen bir kamyonu kendime siper alıp saat 21:00de Khajuraho'ya ulaşıp gördüğüm ilk otele kendimi atıyorum. Güzel bir otel. Kalan son gücümle pazarlık yapıp 1500 rupilik odada 1000 rupiye kalıyorum. Güzel oda, temiz yatak, şahane bir uyku.
Ertesi gün ilk işim bir servise gidip motorun elektrik sistemini ve kırık grenajlarını tamir ettirmek oldu. Şimdilik motorda herşey eksiksiz çalışıyor gibi... Sonra daha makul ve gezeceğim yerlere daha yakın olan Narayana Hotel'e geçiyorum. Motoru parketmek için küçük bir avlusu olan temiz bir otel. Zaten Khajuraho genel olarak temiz, sakin bir yer. İnsanları da diğer turistik yerlerdeki gibi yapışkan değil. Geliyorlar, tanışıyorlar, bekliyorum ki dükkanlarına çağıracaklar. Yok... tanıştıktan sonra iyi dileklerde bulunup gidiyorlar. Bazıları bir ihtimal uğramak isterim diye dükkanlarının kartlarını veriyorlar. Ama asla ısrarcı değiller.
Motor hallolduktan sonra meşhur Khajuraho tapınaklarına gidiyorum. Tapınaklar, batı ve doğu olmak üzere iki bölümde toplanmış.






Çok ince işçilikli çok güzel yerler.






Tapınakların duvarlarında en dikkat çeken figürler kama sutra figürleri.




Tapınakların içi.


Tapınak balkonu keyfi. Çok özendim.










Tapınaklardaki diğer figürler...
Tapınaklar civarında hala insanların yaşadığı eski şehir var.






Diğer Hindistan yerleşim yerlerine benzemiyor. Zaten Hindistan'daki hiç bir yer diğerine benzemiyor.
Şahirde gezerken yaşlı amca beni küçük bir tapınağa davet ediyor.


6x6 m.lik bir oda. Ortada Shiva'nın heykeli, etrafta pirinçler... Duvarda yaşlı amcanın babası ve akrabalarının fotoğrafları...


...Ve gurusu. Bu fotoğraf onun gurusuna aitmiş.
Yemek için, şehirdeki Paradise Restoran'a gittim. Çok güzel yemekleri var. Sahibi bana, 20 km kadar ilerde bir şelalenin olduğundan bahsetti.
Motorla yola çıktım. Hem de motoru test etmiş olacağım.


Burada geçiş üstünlüğü sığırların. Kenara çekip bekleyeceğiz.


20 km sonra toprak bir yolda ve büyük yeşillik bir alandayım. Etrafta tavus kuşları, antiloplar, tilkiler ve ilk kez gördüğüm kuşlar dolanıyor ve hiç birine fotoğrafını çekebilecek kadar yaklaşamadan kaçıyorlar. Çok güzeller.




Volkanik kayaların oluşturduğu bir vadinin arasında pek akmayan bir nehir görüyorum ama hala şelaleden iz yok. Toprak yolda biraz daha gidince yol bitiyor zaten. Keşke kendi motorum şimdi burda olsaydı.


Yolun bitiminde bir kulübe var. Kulübenin duvarında timsahlarla ilgili resimler... Kanyonda timsahlar varmış. Ama görevlinin dediğine göre şimdi suyun altındalarmış. Ancak sabah erken saatlerde kayalara çıkıyorlarmış.
Ertesi gün Varanasi'ye gitmeye karar vermiştim. Fakat pazartesi de Khajuraho'da kalıp alışveriş yapıp dinleneceğim. Salı günü Varanasi'ye yola çıkacağım.

Ek (Pazartesi):

Bugün yine şelaleye gittim. Uzaktan birkaç fotoğraf çekebildim.













 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Hele böyle uzak bir coğrafyaya motosikletle gidildiğinde, mekanik bilgisine sahip olmak çok faydalı ufak sorunların can sıkmaması açısından.Motosikletten memnunmuydunuz genel olarak; gerçi pek bir alternatifte yok Hindistanda bu açıdan Enfieldlar hariç onlara da hiç bulaşmamak lazım. ;D
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Mekanik bilgisinin mutlaka çok yararı olur ama Hindistan'da adım başı tamirciler var zaten ve insan emeği çok ucuz. Motosikletle ilgili sorunlar yaşamama rağmen -yukarıda anlattığım lastik tamiri konusunu saymazsak- çözümle ilgili pek problem yaşamadım.

100-200 cc arası alternatif çok fazla. Honda ve Yamaha'nın çok fazla ve çok güzel modelleri var. Bu kadar çok çeşit düşük cc li motor görünce şaşırdım.

Enfieldlar çok güzel motorlar. Seslerine bayıldım, 350 ve 500 cc lik modelleri var. Ama araştırdığım kadarıyla çok sık arıza çıkarıyorlarmış ve servis ve parçaları Honda, Yamaha kadar çok değilmiş. O yüzden Japon motoru seçtim.
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

VARANASİ (22 Kasım 2010)

400 kmlik uzun bir yolculuktan sonra Varanasi'ye vardım. Otel bulamıyorum. Hangisine gittiysem dolu. Meğer ertesi gün dolunay kutlamaları varmış. Ve gittiğim gün evlenenler şanslı bir evlilik geçiriyorlarmış. Her yerde bir düğün eğlence var zaten. İnsanlar kafalarına avize gibi birşey koyup çember yapmışlar, çemberin içinde davul zurna çalan bir orkestra... Ama müzik yok, her alet kendince birşey çalıyor. Orkestranın karşısında da danseden erkekler. Hintlilerin ne çok merasimi var. Nereye gitsem bişey festivali. Yorgunluktan ölüyorum. Otel bulup uyumam lazım. Rikşacının birine derdimi anlattım. Adamlar ara sokaklardaki otelleri biliyor. "700 800 rupi civarında otel bul bana" dedim. O rikşasıyla önde ben motorla peşinde otelleri dolaşıyoruz. Sonunda fena olmayan bir yer bulduk. Bu, şehirde aradığımı bulmak için iyi bir yol.



24ü sabahı 5:00de kalkıp Ganj'a gittim. Birazdan güneş doğacak.
Ganj'ın kıyısı kalabalık. Yıkanan kadınlı erkekli bir sürü insan...




Ve turistleri gezdirmek için bekleyen sandallar. 200 rupiye Ganj'da 1 saat tur. Tek başına binersen 500 rupi civarı.


Basamaklı yerler Ghatlar. Buralar akşam üstleri Ganj'da yıkanmak için gelen insanlarla doluyor.






Burası Ölülerin yakıldığı Ghat. 24 saat boyunca sürekli 4-5 ateş sürekli yanıyor. Sonra buraya yürüyerek tekrar gittim. Ölü yakan görevlilerden biri yanıma gelip işiyle ilgili bilgi verdi. Kullanılan bir kaç çeşit odun varmış. her ölü için 300 kilo odun gerekirmiş, çabuk yansın diye odunlara yağ dökülüyormuş, yanan ölü kokmasın diye ateşe sandal ağacı atılırmış. kalça kemiği zor yanarmış... Ateş yanıp bittikten sonra külleri Ganj'a atılırmış, böylece ruh bedenden kurtarılırmış. Konuyla ilgili daha bir sürü bilgi verdi. Sonra da Ghat'a odun almak için yardım parası istedi.


Ganj'da yıkananlar.












Güneş doğarken Ganj...


Ganj'daki en büyük ghat, Dasaswameth Ghatı.








Ve Ganj'ın hemen arkasındaki sokaklar. Varanasi'nin dar sokakları. İnsanlar, ipek, takı, esrar ya da tekne turu satmak için dolanırlar.

Bu gece de Varanasi'de kalmayı planlamıştım. Ama saat daha 9:00. Yapacak pek birşey bulamayınca karar değiştirip 250 km uzaklıktaki Nepal sınırına yakın bir yer olan Gorakhpur'a gitmek üzere yola çıkıyorum. Ertesi gün de Nepal'e geçeceğim. Gorakhpur yolunda motorumun debriyaj balataları bitiyor. Zaten bi problem çıkarmasa şaşardım. Yol boyunca hiçbir yerde debriyaj balatası bulamıyorum, ve bu tarafta ingilizce konuşan hintli de yok. Derdimi anlatamıyorum. Motorun maksimum hızı 60 km/s a kadar düşüyor. Saat 19:00 gibi moralim gayet bozuk vaziyette Gorakhpur'a varıyorum. Çünkü bu saatte Honda Hero servisi bulamayacağım gibi, ertesi gün de 10:00da açılıyorlarmış. Yani bu durumda ertesi gün Kathmandu'da olamayacağım. Gorakhpur'da 1 gün mahsur kalacağım.


Ama bu sefer şansım yardım ediyor. Tam da kapatmak üzere olan bir Honda Hero servisi buluyorum. Yarın Nepal'de olmam gerektiğini o yüzden erken çıkacağımı ama motorun bu haliyle asla oraya ulaşamayacağımı en acıklı cümlelerle anlatıyorum. Patron (fotoğraftaki beyaz gömlekli) dükkanı benim için tekrar açıyor. Elemanlar 1 saat içinde debriyaj balatalarını takıyor ve beni gönderiyor.
Keyfim çok yerinde. Kendime Gorakhpur'un güzel bir restoranında yemek ısmarlıyorum.

Ertesi gün sınırı geçip Kathmandu'ya gideceğim.
 

Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

Belgesel izler gibi zevkle takip ediyorum. Bir gün gidersem her şey tanıdık gelecek.Ellerinize sağlık.
 



Ynt: Motosikletle Hindistan ve Nepal yolculuğu

edebiyatçı' Alıntı:
Belgesel izler gibi zevkle takip ediyorum. Bir gün gidersem her şey tanıdık gelecek.Ellerinize sağlık.
Teşekkürler edebiyatçı .