Ruhumdaki eGem..

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan PajeroCat Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 69
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,908

PajeroCat

LET NATURE BE YOUR TEACHER
Mesajlar
1,243
Tepkime Puanı
0
Yer
izmir
Ruhumda yaşayan ve yaşattığım Ege ile ilgili birşeyler karalama ve paylaşma vakti geldi çattı
sanırım dostlarım ve sevgili günlüğüm..Uzun süredir aklımda olan Ege ile ilgili bildiklerimi,
hislerimi ve belkide görsellerimi bu başlık altında paylaşmayı uygun gördüm..
Ülkemizin her karış toprağında ayrı bir güzellik yaşıyor olsa da, bende ayrı bir yeri olan
Ege me bu satırlar vasıtası ile seslenmeye çalışacağım..

Sevgili Nejat URAL beyin '' İstanbul'da Yaşamak İstemiyorum!... Peki ama Neresi?...''
adlı başlığından ve Cavid SEZEN (gezmen) beyin içimdeki Ege özlemini hissederek
bir fotoğrafı benimle paylaşmasından ilham alarak böyle bir işe kalkışıyorum..

İçinde Ege sevgisi olan ve Ege ile ilgili her türlü bilgiyi paylaşmak isteyen dostları buraya bekliyorum..

'' Tanrı; İnsanlar Uzun Ömürlü Olsunlar Diye Bozcaada' yı Yaratmış '' ... HEREDOT

'' Tanrı uzun ömürlü olmasını istediği kullarını Datçaya gönderirmiş'' demiş STRABON


'' Homeros Ege’ye ‘Şarap rengi deniz’ der. Gerçekten de ‘gül parmaklı şafak’ vaktinde ve gün batımında şarap rengine bürünür deniz.
Ege’nin sırrı bununla da bitmez.
Güneşi mi, rüzgarı mı, kokusu mu bilinmez sanatın, aşkın, mitolojinin, bilimin, felsefenin boy attığı topraklardır buralar.

Dünya uygarlık birikiminden Ege’yi çıkarsanız, çok ama çok eksiliriz.
Akademya da bu topraklardan çıkmıştır, felsefe de, şiir de.
Zeytin, kekik, şarap ve yanık ezgiler diyarına ne zaman adım atsam, müthiş bir coşku kaplar beni.
Yaşamı daha çok severim. İnsanlığa daha çok güvenirim.........Zülfü LİVANELİ

Bekle eGem bekle beni....
Ben senden gittim, sen benden gitme neolur..
 

Etiketler
Ynt: Ruhumdaki eGem..

Ege için yazılacaklar çoook ama şimdilik iki fotoğrafla katılayım... :smiley:

Cavid Sezen

[attachment=1]

[attachment=2]

Çandarlı.jpg


Çeşme.jpg
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Yaş otuzyedi, yolun yarısını devirmiş ve üniversitede edebiyat eğitimi almış bir kişi olarak,
yazmak bana herzaman büyük bir haz ve mutluluk vermiştir..Kimi zaman kendi halimde öylesine,
kimi zaman ise birkaç şiir veya ufak makale ile..
DMO (Devlet malzeme ofisi) ' nun ürettiği o yumuşacık HB kalemlerle güzel bir kağıda yazabilmenin
ruhuma kattıkları ve hissettirdikleri çok daha fazla olsa da, günümüz teknolojisinde
klavyeye dokunarak, dairesel hareketler yapamadan yazmanın tadı gerçekten çok keyifli değil..
Ancak teknoloji işte, eski çevirmeli telefonlar, eski radyolar, eski kalemler, eski araçlar,
eski yemekler, eski tatlar, eski mutluluklar.........................

Eski tatlar yazdığım anda aklıma rahmetli anneannemin (Huzur içinde uyusun) yaptığı tarhana çorbası geldi.
Denizli' nin Sarayköy ilçesinde yaşayan sevgili anneannemin damda kuruttuğu o muhteşem tarhana..
Eski Ege evlerinde ve günümüzde de hala örnekleri bulunur, çatı olmaz..İpe serili domatesler, patlıcanlar (Balcan : ) ),
biberler, bamyalar...ve kurutulan tarhanalar..Çocukluğumda çiğ çiğ bu daha kurumamış tarhanadan yemekten mideme
ağrılar girerdi inanın..:smiley: Ve bilir misinz Tarhana çorbasının yanında ufak çiğ patlıcan yerdik ailecek..Hele o acurun gevrekliği,
çıtır çıtır oluşu...
Buğdaydan yapılan keşkeğe ne demeli..İçinde kemikli et parçaları, üzerine tereyağında kızarmış pul biber...
Çılbırı Egem de tattım, patlıcanı ve bamyayı anneannem sevdirdi çocukluğumda..
Balcan közlemesi ama yoğurtlu...O börülcelerin tazeliği, köstebeklerin toprağın altına çektiği enginarlar,
o domates, incir reçelleri, asmanın ince ekşi sapları, o muhteşem koruklar, o dolgun üzümler, sokaklarda gezen o turşucular...
O eskiler, eskiler, eski tatlar..Size sesleniyorum Ege liler...Sizde paylaşın bu güzellikleri..
Bakın ben uzağım Egeme..Ege den Egemden ses verin, ses getirin bana..

incirden ve erikten yapılan köfte bilirmisiniz sevgili Egeliler. Pestil veya içinde ceviz olan sucuk gibi bir yiyecek..
Denizlinin tozu, kızı, horozu misali Ege ye ait yazacak ve paylaşacak öyle çok anı, hatıra, bilgi varki ruhumda,
derinliklerimde..............
 





Ynt: Ruhumdaki eGem..

Senelerdir yapmayı planladığım kıyı şeridinden eGe sahillerini yaşayıp,
tadabilmeyi 2009 senesinde gerçekleştirdim ve görselleri burada paylaşabilmenin
mutluluğu içerisindeyim..

Karadeniz Ereğliden Bursaya süren dört saatlik bir yolculuğun ve Bursa da bir yemek molasının ardından
Çanakkaleye doğru uzanan bir dört beş saatlik yolculuk ile birlikte Geyikli Limanındayım..
Saat Akşam 22:45 suları ve şans eseri 23:00 ' a Bozcaadaya giden feribota ek sefer koyulmuş..

Bozcaada Feribot saatleri .jpg
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Bozcaada şarapları ile, denizi ve kumsalları ile, tertemiz havası ile gerçekten büyüleyici bir yer..
Bozcaada nın denizinin ve kıyılarının bu denli temiz ve doğal kalmış olmasının en temel nedenlerinden biri ise
Gelibolu yarımadasının akıntı sularının kendi kendine temizleme özelliğine sahip olmasıdır..Gelibolu, Çanakkale Boğazı ile Saros Körfezi arasında, güneye doğru genişleyerek uzayen yarımadaya verilen isimdir. Gelibolu'nun antik ismi Khersonesos'tur.
Çanakkale Boğazı, 3. jeolojik zamanın sonunda meydana gelen bir çöküntü ile oluşmuştur. Uzunluğu 65km'dir. Boğazın en geniş yeri 5. 800m, en dar yeri 1250m (kilit bahir kalesi çimenlik kalesi arası)ve en derin yeri 106m'dir. Boğaz sularında ters bir akıntı vardır. Ege denizinin binde 38 oranındaki tuzlu suyu dipten Marmara Denizi'ne akarken Karadeniz'in binde 26 oranındaki tuzlu suyu üstten ters akıntıyı oluşturmaktadır. Boğazın çevresi dağ karakterinde yüksek ve kıvrımlı kütlelerle kaplıdır.
Türkiye'nin kuzey batısında yer alan yarımada, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunur.. Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Avrupa kıtasının güney-doğusundaki son kara parçasıdır.
Kuzey'de dar (5 km) Bolayır kıstağı ile Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük yarımada olan Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib) Güneşin Battığı taraf anlamına gelir. Fenikelilerden Yunanlılara geçen bu ad, Yunanca'da Europa olmuş ve Ege Denizi'ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad verilmiştir.
Bir fay ile sınırlanmış yüksek ve düz batı kıyılarından doğuya, boğaza doğru alçalan, vadilerle yarılmış sırtlardan oluşan yüzey şekilleri jeolojik yapıya uymuştur.
Yarımadanın batı yakasını kuvvetle meyillenmiş eosen ve oligosen flişleri, doğu yarısını hafif dalgalı miyosen ve pliyosen çökelleri kaplar.
Gelibolu ilçesi, aynı isme sahip yarımadanın kuzey-doğu kıyısında, Çanakkale Boğazı'nın Balkan yarımadasının doğusundaki bölgeye verilen isimdir.
Trakya güney Avrupa'da yer alan güney Bulgaristan, kuzeydoğu Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa yakasını içeren tarihi çok zengin bir bölgedir.
Türkiye sınırları içindeki yüzölçümü 133,080 km² olan bu bölgenin üç deniz ile sınırı vardir; Karadeniz, Marmara Denizi ve Ege Denizi.

Ruhumdaki Ege mi kaleme alayım derken yapmış olduğum bazı incelemeleri de burada paylaşmamın bir sakıncası yoktur umarım arkadaşlar..
Neyse gelelim jeolojik özellikleri dışında kuzey Ege nin iklim özelliklerine : Trakya ve Ege iklim bölgeleri arasındadır. Kuzey'de bulunan Korudağı, sert Trakya iklimininin etkilerini hafifletmektedir. Bu bölge Çanakkale Boğazı kıyısında bulunması münasebetiyle yılın dört ayı sürekli hava akımlarının etkisinde kalmaktadır. Bu nedenle ilkbahar mevsiminin süresi kısadır. Yağışlar, sonbaharda etkili olurken, ilkbaharda bir ölçü daha azdır. Kışın en belirgin özelliği kuzeyden gelen sert Poyraz rüzgârıdır. Yaz ve sonbahar aylarında bölgede Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sonbaharlar genellikle ılıktır.
Tekirdağ'dan uzanan Ganos Dağı'nın bir kolu Marmara kıyılarını izleyerek Mürefte üzerinden Çanakkale Boğazı boyunca Seddülbahir'e kadar uzanır. Diğer bir kolu da Kadıköy bucağının arkasından ve Bayramiç Köyü'nün sırtlarından Meriç yönüne doğru uzanır. Bir çok yerinde 200 - 400 metre yüksekliklerde değişen engebeler, Gelibolu Keşan arasında 725 metreyi bulur. Bu yükselti Korudağ adını alır ve ilçenin en yüksek yeridir. Tipik Ege bitki örtüsü çam ve zeytin ağaçlarından oluşur..Güney Ege ye nazaran yeşillik biraz daha fazladır ve Korudağ'daki çam ormanları en önemli yeşillik alanı oluşturur. Eceabat yönüne gidildikçe kıyı kesimlerinin zeytin ağaçlarıyla kaplandığı görülür. Pazarlıköy sırtlarında önemli sayılabilecek oranda çam alanı mevcuttur. Tayfur ve Karainbeyli köyleri arasında ise meşe fundalıklarına rastlanır..

[attachment=1][attachment=2]
[attachment=5][attachment=3][attachment=4]

Bozcaada sakinleri.jpg


Butik Sarap fabrikalari-Bozcaada.jpg


Bozcaadadan ayrilirken-Feribottan.jpg


Bozcaadadan ayrilirken.jpg


Bozcaadada dostlarla.jpg
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Bir haftasonunu veya üç beş günlük bir tatili geçirbilmek adına Bozcaadayı kesinlikle tavsiye ediyorum..
Bozcaadadan feribot ile Geyikliye geldikten sonra istikamet Ezine ve Ayvacık güzergahından Assos tabiki..
Assos a gelmeden Türkiye'nin (ve Asya kıtasının) en batısındaki karaparçası olan Babakale den bir kaç fotoğrafla devam etmaden önce
Babakale hakkında bir kaç bilgiyi de paylaşmak istiyorum..Asya kıtasının batısındaki en uç noktası olan Babakale ufacık bir sahil kasabası ve
Babakale' nin geçmişi 1723 yılına kadar uzanmakta.Bu tarihte kurulan Babakale, dönemin izlerini taşıyan görkemli kalesi, hamamı, camii, antik su yolları,
çeşme ve ulu çınarı ile oldukça şirin bir yer..
Yıl boyunca gün batımının çok değişik görüntüleri ile karşılaşabileceğiniz Babakale, Osmanlı döneminin son kalesi olma özelliğine de sahip..

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]

Babakale Camii.jpg


babakale-gun batimi.jpg


babakale1.jpg


babakale kalesi.jpg
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Ve sonunda Behramkale den aşağıya doğru inen dik bir yol ardından Assos dayım..
Behramkale denize hakim bir tepe üzerinde Midilli adasının karşısında kurulmuş bir kaledir..
Edremit Körfezi içinde 234 m. yükseklikteki andezit kayadan oluşmuş bir tepede yer alan antik Assos kenti, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesindeki Behramkale köyündedir. Kuzeyde tepeyi, kaynağı İda (bugün Kaz) Dağı’nda bulunan Satnioeis Irmağı (bugün Tuzluçay) sınırlar. Assos adı antik kaynaklarda "ss" harfleri dolayısıyla Leleg kökenli olarak gösterilmektedir. Bu bölgede Leleg kavimleri yerleşikli, ancak kentin Midilli (Lesbos) Adası'ndaki Metmyna'dan gelen Aiolia tarafından M. Ö. 7. yy.da kurulduğu bilinmektedir. Bu Aiolia kolonisi doğal limanı dolayısıyla ticaret açısından gelişmiştir..Ve günümüze kadar gelen bir ihtişamla Assos, güzelliği, doğası, tarihi ve denizi ile Ege nin incileri arasında yerini almaktadır..Deniz ürünlerinin yüzlerce çeşidini bulabileceğiniz Assos da fiyatlar çok ucuz olmasa da araştırma neticesinde çok lezzetli kılıç balığı, ahtapot, kalamar ve diğer deniz ürünleri ile takak tadınızı süsleyebilirsiniz..

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Assos1.jpg


Assos2.jpg


Assos3.jpg


Assos4.jpg


Assos sahilleri.jpg
 





Ynt: Ruhumdaki eGem..

Bugünlük bu hatıralarla yetinebilmek adına sevgili eGem..

[attachment=1][attachment=2]

bogurtlenler.jpg


Taptaze Karadut.jpg
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Marmara'dan Ege Bölgesine inerken çeşitli yerleşimlerden güzel fotoğraflar, kimbilir arkadaşlarımıza yaşadıkları neleri anımsatmıştır acaba dedim bir an. ;) :smiley: Çok güzel yerler sıralanır buralarda inci taneleri gibi... Dört mevsim gidebilirsiniz buralara; pişman olmazsınız.

Teşekkürler; izliyoruz.

Cavid Sezen
Not: Böğürtlenler, çok kötü!.. :D Doğadakilerle yetinmedim, bahçeye de diktim; yıllardır yiyoruz.. Karadutum da var ama daha küçük; tadımlık ancak daha...
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

gezmen' Alıntı:
Marmara'dan Ege Bölgesine inerken çeşitli yerleşimlerden güzel fotoğraflar, kimbilir arkadaşlarımıza yaşadıkları neleri anımsatmıştır acaba dedim bir an. ;) :smiley: Çok güzel yerler sıralanır buralarda inci taneleri gibi... Dört mevsim gidebilirsiniz buralara; pişman olmazsınız.

Teşekkürler; izliyoruz.

Cavid Sezen
Not: Böğürtlenler, çok kötü!.. :D Doğadakilerle yetinmedim, bahçeye de diktim; yıllardır yiyoruz.. Karadutum da var ama daha küçük; tadımlık ancak daha...

Evet bögürtlenler kötü görünebilir Cavid Bey ama ben en kararmış olanların yanında tam olmamış, ekşi, mayhoş olanlarıda gayet tadımlık buluyorum..:smiley:
Ve aynı zamanda rahmetli anneannemin dediğini sizlerle de paylaşmak isterim..Olmamış, yani kırmızı böğürtlen kollestrol düşürülmesinde oldukça yararlıymış..
Bu arada umarım sizlerle bir Ege ziyaretinde tanışabilme fırsatı bulabilirim..
Sevgi ve esenlikler...
 

Ynt: Ruhumdaki eGem..

Böğürtlenin kötüsü olur mu hiç? Sonbaharda doğadan toplarken neler çektiğimi bir ben bilirim... Daha sonra bir rastlantı ile kültüre alınmışını buldum ve bizim bahçeye diktim; konu komşu herkes dikti, Tokat'a bile gönderdik... ;D

Aynı şekilde karadutu da çok severim. Bir ağacım var ama henüz küçük; tadımlık daha... Şu an derin dondurucuda geçen yaz elde ettiğim karadut suyum var; sürekli kullanıyoruz.

Çok sevdiğim iki meyveyi görünce, çenem düştü... :D

Ben de sizinle tanışmak isterim.

Esen kalın.
Cavid Sezen
 



Ynt: Ruhumdaki eGem..

Mevsimin soğuk günlerinde sıcaklığı hissettim;Güzel kareler paylaşmışsınız murat bey..
Hele böğürtlenler :p özledim şimdiden:smiley:
Selamlarımla....
 

SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,916
Mesajlar
1,525,646
Kayıtlı Üye Sayımız
166,696
Kaydolan Son Üyemiz
BiSQuiT.

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst