Türk Mucitten Süper Buluş!

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 21
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 10,789

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
78
Yer
Akhisar
Türk mucitten süper buluş!

Kolay taşınabilen, ucuz ve hafif kolektör için güneye bakan bir çatının olması yeterli

Nesrin COŞKUN - DHA

[attachment=1]

Buluşunu bir köy evinin çatısında deneyip başarılı sonuç alan Prof. Dr. Tarakçıoğlu, "Katlanan, her yere kolay taşınabilen, ucuz ve hafif kolektör için güneye bakan bir çatının olması yeterli. Anında sıcak su alabiliyoruz. Güneş bedava, kolektör sudan ucuz. Böyle bir alternatif varken, dünyayı kirleterek enerji tüketip sıcak su elde etmek günah" dedi.

Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nden emekli olduktan sonra da bilimsel çalışmalarını sürdüren, patent ve faydalı model sayısı 20’ye ulaşan Prof. Dr. Tarakçıoğlu, özellikle yaz döneminde, ortalama 6 ay boyunca bedava güneş enerjisiyle sıcak su elde edilmesini sağlayan bir buluşa daha imza attı. Türkiye’de güneş enerjisi kolektörlerinin yaygın bir şekilde kullanıldığını, bu kolektörlerin pahalı bakır boru ve güneş enerjisini emen özel bir siyah levhadan oluştuğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarakçıoğlu, şöyle konuştu:

BORU YERİNE KUMAŞ LİFİ
"Ben bunları attım yerine siyah kumaş kullandım. Tekstil esaslı su ısıtıcı güneş enerjisi kolektörlerinin esasını, suyun kolektör kutusunun içerisine yerleştirilmiş uzun kıvrımlı bir boru yerine, siyah bir tekstil yüzeyinin yani kumaşın içerisinden akıtılması oluşturuyor. 2 metre boyundaki siyah kumaş eğik durumdayken içinden su akıttığımda liflerin arasında kalan kılcal boşluklar dünyanın en iyi boru sistemini oluşturuyor. Dolayısıyla siyah bir tekstil kumaşı hem boru hem emici görevini görüyor.

10 DAKİKADA BAĞLANIYOR
Bilinen sistemlere nazaran daha ucuz, daha pratik. Bu kolektör gayet güzel katlanıyor. İstediğim yere kaldırıp taşıyabiliyorum. Güneye bakan bir çatı varsa üstüne seriyorsunuz, 10 dakikada bağlıyorsunuz. Delikli bir boru da beraberinde veriyorum. Onun ucunda da hortum takacak yer var. Yukarıdan soğuk suyu veriyorsunuz, ısınarak iniyor, 50-55 derece sıcaklıkta su elde edebiliyoruz. Bu da yaz aylarında insanlara fazlasıyla yetiyor. Yazlıklarda, bütçesi kısıtlı olan gecekondularda, karavanlarda, çadırlarda rahatlıkla kullanılabilir.

MALİYETİ SADECE...
Örneğin bir afet sonrasında çadırlar kuruluyor, ama bu insanlar sıcak su bulamıyor. Orada hazırlanacak bir duş kabinin üzerine koyulup, sıcak su elde edilir. Banyo, temizlik, bulaşık için ihtiyaç olan sıcak su temin edilir. Gediz’de Mevlana tipi deprem evleri yapılacakmış, bu kolektörler o tip evler için çok uygun. Gezici askeri birlikler de aynı şekilde ihtiyacı olan sıcak suya ulaşabilir. İş bitince katlanıp kaldırılır. Düzeneği de çok basit. Maliyeti de sadece 50 lira."

Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, bu kolektörlerden hava sıcaklığının daha az olduğu yerlerde de yararlanmanın mümkün olduğunu belirtti. Prof. Dr. Tarakçıoğlu, "Eğer dışarısı birazcık soğursa, Doğu Anadolu’da olduğu gibi ya da bu kolektörleri mayıs, ekim aylarında kullanmak istediğinizde bir 10 liraya da kıymak gerekiyor. O zaman tekstil atıklarından yapılmış çevre dostu izolasyon keçesi koyuyoruz o zaman dışarısı soğuk da olsa verim çok düşmeden söylediğim sıcaklıkları elde edebiliyorsunuz. Allah’a şükür güneşimiz bol" dedi.

’VİCDAN AZABINDAN BU BULUŞU YAPTIM’
Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, temiz ve bedava enerjinin önemini vurgularken, güneş enerjisi ile 5 yıldır uğraştığını anlattı. Tarakçıoğlu, "Güneş enerjisi ile havayı, suyu, yağı ısıttım, kurutma yapıyorum ama bu buluşumdan sonra diyorum ki bundan sonra insanlar elektrikle, gazla, şofbenle, boylerle su ısıtırlarsa günah. Günah diyorum, çünkü ben bütün bu meselelere küresel ısınmalara korkum nedeniyle girdim. Küresel ısınmanın çok büyük bir tehlike olduğuna inanıyorum. Ve son derece vicdan azabı duyuyorum. Çünkü küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarını yaşım müsait değil, görmem ama torunlarımızın hatta onların torunlarının geleceğini çalan bir neslin ferdi olarak ben vicdan azabı duyuyorum. Onun için söylüyorum; bundan sonra karbondioksit salıp, dünyayı kirleterek enerji tüketerek su ısıtanlar günaha giriyorlar. işte size 50 liraya su ısıtıcı, alamıyorum diyen varsa ona da ben hediye edeceğim" diye konuştu.

Prof. Dr. Tarakçıoğlu tarafından evlerinin çatısına deneme amaçlı yerleştirilen siyah kumaştan güneş enerjisi kolektörünü kullanan Hüseyin Yayla ve Elif Yayla sonuçtan çok memnun olduklarını söyledi. Elif Yayla, "50 derece sıcak su her işimi görüyor. Çamaşırda, bulaşıkta, banyoda kullanıyorum. Bundan önce elektrikli şofben kullanıyordum, fatura yüksekti. Şimdi güneş enerjisiyle bedava sıcak suya sahibiz" dedi.

********************************************************************************************
Alıntı: http://haber.gazetevatan.com/turk-mucitten-super-bulus/390040/7/Yasam

Cavid Sezen
Not: Bizim "solar shower"lara rakip mi ne?...

 

Etiketler
Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Sanırım siyah su geçirmeyen banyo perdesine yakın kumaştan imal, Güneş'i ne derece geçiriyor denemekte fayda var.
Küçük boylarıyla karavanda bedava enerji elde edilmiş olur.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

direkt güneş ışınları ile ısınan su, ultraviole ışınlardan etkilenmiş olur ve kansorejendir! bir boyler veya eşanjör kullanmamak sağlıklı değildir.suyu ısıtmak problem değil önemli olan sıcak suyu sağlıklı temin edip muhafaza edebilmektir.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!


Yani suyu dinlendirmek mi gerekiyor ? Ultraviole etkilerden kurtulması için mi yoksa hiç mi suyun güneşle temas etmemesi gerekiyor? Hiç temas etmemesi gerekiyorsa dereler,göller,denizler onlarda bu ultraviole ışınların zararlı etkilerine maruz kalıyor mu ?
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

su ısınırken güneş ışınları ile direkt temas ettiğinden dolayı ultraviole ışınlardan etkileniyor, bu göllerde veya benzerlerinde zannediyorumki etkileniyorsa bile sadece yüzeydeki su etkileniyordur oda hacim fazla olduğu için ve sirkülasyondan dalayı devede kulak kalıyordur.güneş enerjilerindeki doğru kullanım, kullanım suyunuzu güneşte ısıttığınız su ile ısıtmanızdır. buna kapalı sistem denir. direkt ısınan suyun kullanıldığı güneş enerjileride yok değil ancak sağlıklı değildir.bunlarada açık sistem denir.
 



Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Bu yaklaşım bana ilginç geldi. UV ışınlarının elektromanyetik radyasyon tayfında olduğunu biliyorum. Tıpkı ; güneş ışığı , kızılötesi , morötesi , gama ışınları , x-ray gibi. Bu ışınları bir yerde hapsetmek mümkün değildir. Şayet etkilenmesinden bahsetmekte bence olanaksızdır. Su , hidrojen ve oksijen atomlarından meydana gelir , bu atomlar güneş ışığıyla bir değişime uğramaz , uğrayamaz. Canlı hücreler değişime uğrar , bunun sonucunda cilt kanseri vs. görülebilir. Ancak inorganik bir maddeye uygulandığında böyle bir zaviyat vereceğini hiç sanmıyorum.. Tabii bunlar benim kendi teorilerim. Konu üzerinde hakim bir arkadaş bizi aydınlatırsa çok memnun olurum..
Selamlar , Deniz.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

prof. amcanın videosunu biraz önce izledim bence birşey bulmamış çatıya siyah boyalı bir kova koy oda ısınır
ayrıca aldığı suyun debisini yeterli görmedim..
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

turkakreb' Alıntı:
prof. amcanın videosunu biraz önce izledim bence birşey bulmamış çatıya siyah boyalı bir kova koy oda ısınır
ayrıca aldığı suyun debisini yeterli görmedim..
Bu konuda katılıyorum , siyah bezi koyduktan sonra çok farklı projeler türetilebilir. Şayet benim tasarladığım bir kollektör vardı , ilkokullar arasında yapılan bir yarışmada birinci olmuştu. Gazete fotoğraflarını bulursam eklerim.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Sivil erke dönergeci gibi birşey, bu projedeki herkesin dolandırıcılıkdan interpol tarafından arandığını biliyorsunuzdur herhalde, bu proje kandırmacası ile bir sürü bankayı dolandırmışlar, geçen gün televizyonde programı vardı...
Siyahın beyaza göre güneş ışnlarını daha çok emdiği fşiziksel bir gerçek..Yıllarca dağcılık yaptık 1980 lerde bile kışın içinde suyu donan su mataramızın üzerine siyah örtü örterek mataradaki buzun daha çabuk erimesini sağlıyorduk, ama bundan kullanılır enerji elde etmek ve bu enerjiyi depolamak yukarıdaki örneğin bir başka versiyonundan başka bir şey deyil...
Biz toplum olarak böyle şeyleri severiz...Bor madeni hikayesini duymuşsunuzdur..Niğdenin bor ilçesindeki bor madeni çıkarılıp işlense arabalar için çok ucuz yakıt olabileceği söylenir durur, hatta siyasiler bile zaman zaman mitiglerde bunu dile getirirlerdi, hatta bor madeninin 300 tirilyon dolar gibi bir değerinin olduğunu bunun hayata geçirilerek Türküyenin bir anda şaha kalkabileceği söylenirdi...Rezervi ülkemizde bulunan ,dünyanın bahsi geçen bor madenine ihtiyacının 104.000 senede eşit miktarlarda olduğunu biliyormusunuz, bize sanki hepsini çıkar bir senede parayı bul gibi anlatıldı...
Bu tür bir sürü teori var, alın size CONTARİUM madeni gerçeği izleyin görün....Gerçekmi bilinmez..
http://www.izlesene.com/video/turkiyedeki-contorium-madeni-amerikanin-eline-geciyor/3721535
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!


vayy aramızda gizli kalmış mucitlerde varmış ;D hemide ödüllü
 



Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

atiladi' Alıntı:
Bu tür bir sürü teori var, alın size CONTARİUM madeni gerçeği izleyin görün....Gerçekmi bilinmez..
http://www.izlesene.com/video/turkiyedeki-contorium-madeni-amerikanin-eline-geciyor/3721535


Gerçek değil arkadaşlar Contorium diye bir şey yok ! Üniversite öğrencisi bir genç bu videoyu hazırlamış
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Bordan ziyade ülkemizin sınırları içerisinde uranyum ve ondan daha değerli olan toryum bulunmakta. Neler oluyor neler bitiyor anlamak çok güç gerçekten. En basit örneği petrol. Güneydoğu'da zamanında insanların su için açtıkları kuyulardan petrol çıktığı , özellikle İngilizlerin bu kuyulara beton dökerek kullanılmaz hale getirdiği bilinmekte.Bor'a gelince , Niğde'de bor çıkmaz. Bor'un çıktığı başlıca iller ve ilçeleri ;

Mustafakemalpaşa (Bursa)
Susurluk (Balıkesir)
Bigadiç (Balıkesir)
Emet (Kütahya)
Kırka (Eskişehir)

Bor ihracatında ABD 1. müşterimizdir. Borlar yurtdışında işlendikten sonra tekrar yurda döner. Tabii 5-6 kat daha pahalı olarak.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

uzay mekikleri uzaydan atmosfere girerken sürtünmeden dolayı çıkan ısıdan etkilenmemesi için yalıtımında bor kullanıldığını duymuştum.ha tabi bor madenini nasıl işliyorlar veya hangi malzemenin içinde kullanıyorlar bunu bilemem..ama sanki seramik ile kullanıyorlar diye duymuştum.
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

toryumu bilmem ancak uranyum ülkemizde fazla yok diye biliyorum.hatta üklemizde nükleer santrali istemeyenlerin bir kısmı, ondada dışa bağımlı olacağız filan diyorlardı..
 

Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Bu safsatadan baska birsey degil. Birincisi zaten duyu direk guneste isitiyorsunuz. Ikincisi debisi yetersiz, ucuncusu ise depolama imkaniniz yok. Bunun yerine siyah naylondan yapilmis "Solar Shower" diye satilan torbalardan alin. Hic degilse bir yere asip dus basligi ile daha iyi dus alirsiniz. Bu amcanin profesorlugunden subhe duyuyorum acikcasi. Hic bir bilimsel aciklamasi olmayan ve zaten dunyada en ufak cocugun bile bildigi bir seyi ben yaptim oldu mantigi ile reklam yapmalari. Siyah kumasin uzerine naylon poset sermekle olmaz bu is. Ulkemizde en cok uzuldugum seylerden biridir akademis arastirmalarin yetersizligi. Bir cok insan uluslar arasi alanda atif yapilmis tek bir makalesi bile olmadan profesor oluyor. Sonra birde ortada profesorum diyerek saklabanlik yapiyorlar. Yazik.
 



Ynt: Türk Mucitten Süper Buluş!

Uni son sınıfta tez hazırlamıştım, tekstil makinaları üzerine. O zamanlar tabii değil internet , fortran 77 ile dos ta program ancak yapıyorduk. Bir bankanın kütüphanesinde bulduğum bir ingilizce kitabı uğraşarak tercüme ettim ,tam tez sınavına girecem , benim çeviri yaptığım kitabı sınavıma girecek profesörün de tercüme edip , sanki kendi yazmış gibi gösterip ders olarak okuttuğunu görmüştüm. Onun için bizde kitap yazmaların bile bir kısmı hikayedir.