17+1 Sprinter 2 Li Koltuğu Tekli İşletmek.

Aynı değiṣikiği ben 2007 yılında Almanya’da yaptım. 1997 model Sprinter’de iki kiṣilik orijinal koltuğu sökerek yerine tek kiṣilik orijinal Sprinter koltuk koydum ve TÜv sorun ҫıkarmadı.

Almanya’da tadilat iṣlerinde TÜV tek baṣına karar verir.

Koltuğu değiṣtirdikten sonra ikaz lambası (sanıyorum SRS) yandı. Mercedes servisi uzun uğraṣılardan sonra koltuğun altındaki kablo bağlantılarını değiṣtirerek sorunu ҫözdü. Sorun nedeni emniyet kemerleri ile ilgiliydi diye hatırlıyorum.

Merhaba,araç projelendirme hakkında yardımcı olabiliriz. 05061181693 SS GROUP MÜHENDİSLİK

Akdeniz45' Alıntı:

Aynı değiṣikiği ben 2007 yılında Almanya’da yaptım. 1997 model Sprinter’de iki kiṣilik orijinal koltuğu sökerek yerine tek kiṣilik orijinal Sprinter koltuk koydum ve TÜv sorun ҫıkarmadı.

Almanya’da tadilat iṣlerinde TÜV tek baṣına karar verir.

Koltuğu değiṣtirdikten sonra ikaz lambası (sanıyorum SRS) yandı. Mercedes servisi uzun uğraṣılardan sonra koltuğun altındaki kablo bağlantılarını değiṣtirerek sorunu ҫözdü. Sorun nedeni emniyet kemerleri ile ilgiliydi diye hatırlıyorum.

Genişletmek için tıkla ...

İlginize çok k teşekkür ederim efendim. Maalesef TSE araç üreticisinin ürettiği orijinal ve bağlantı noktaları değişmeyen koltuğunu mevzuata rağmen kabul etmedi. 2+1 işlettik. Muayeneden sonra tekli koltuğu taktık. Üzücü.

Bozkırkurdu' Alıntı:

İlginize çok k teşekkür ederim efendim. Maalesef TSE araç üreticisinin ürettiği orijinal ve bağlantı noktaları değişmeyen koltuğunu mevzuata rağmen kabul etmedi. 2+1 işlettik. Muayeneden sonra tekli koltuğu taktık. Üzücü.

Genişletmek için tıkla ...

Orijinal bağlantı yerleri hem iki kiṣilik hem de tek koltuk iҫin var. Koltuklar orijinal koltuklar. Buna rağmen TSE‘ nin hayır demesinin keyfi bir karar olmaması, daha doğrusu bir nedeni olması lazım.

Neden mümkün olmadığını size söylediler mi?

Hüseyin bey, sebebi basit, TÜV kendiliğinde onay versin, bir bakmışsınız ipin ucu kaçmış, gelen geçene onay vermeye başlamış. TÜV kendini korumak için istemez de zaten böyle bir yetki. Suistimaller hemen başlar.

.
TÜV Rheinland AG, merkezi Köln'de bulunan, Türkiye de dahil uluslararası alanda aktif, bağımsız olarak güvenlik, verimlilik ve kalite alanlarında test hizmeti sunan bir kamu (Borsa) şirketi.
TSE ise tüzel kişiliğe haiz, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kurum olarak her türlü standartları hazırlamak ve hazırlatmak, bünyesinde ve hariçte hazırlanan standartları tetkik etmek, kabul edilen standartları yayımlamak gibi görevleri ile Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı durumda.

Türkiye’de panelvandan karavana yapılacak değişimlerin kontrol görevi, özel bir şirkete verilmek yerine, Teoman beyin de işaret ettiği sebepten resmî bir kuruluşa verilmesi daha doğru bulunulmuş olmalı.

Bizde her yasanın etrafından dolaşmayı hüner sananların sayısı devletin bizi bizden koruma görevini bazen abartıyla yapmasına yol açıyor sanırım. Çünkü (diğer araç değişimleri olmasa da) dışarısına dokunmadan bir panelvanlardan karavan yapımında Almanya'da olduğu gibi araya TSE ve mühendislik kurumunu koyacak yoğunlukta teknik bir sorun bulunmamakta.
Karavan yaşamı için gerekli elektrik, gaz ve mobilya düzeni için bir TÜV görevlisinin bir mesai zamanını aşmayan bir kursla eğitilmesi işten bile değil.

Düşünün mühendislik şirketleri bile kendilerini inkar edercesine önce değişimi yap, planı sonra çizersin diyebiliyor.
Aziz Nesin'in ruhu şad olsun..

Teoman Bey, sizi anlasam da aklımın bir türlü kabul edemediği konular var.

Almanya’da ne zaman banka değiṣtirsek, eṣimle beraberce bankaya gider, bankadaki hesaplarımızla igili karṣılıklı yetki veririz.

Türkiye’de emekli maaṣ hesabı aҫtırdığımda kardeṣime para cekme yetkisi vermek istedim. Banka görevlisi, suistimal edildiği iҫin biz yapmıyoruz, vekaleti noterde yaptıracaksınız, dedi.

Notere gittik, suistimal ediliyor, pasaportunuzu bir tercümana tercüme ettirmeniz gerekir, dedi. Pasportta adı, soyadı, doğum yeri ve doğum tarihi üҫ dilde yazılı ama noter sorumluluk almak istemiyor.

Almanya’da emlak satıṣ iṣlerini noter yapar ve iṣim nedeniyle ҫok noter tanıdım. Milyonluk evlerin satıṣ iṣlemleri yapılırken ev satan veya alan bir Türk vatandaṣına, pasaportunu tercüme ettir gel diyen notere hiҫ rastlamadım.

Bize yabancılar bizden fazla güveniyorlar gibi.

Yukardaki koltuk konusunda suistimal edilecek bir durum yok sanırım ҫünkü bağlantı yerleri dahil her ṣey orijinal.

TÜV’den sonra ruhsatta olmayan koltuğu tekrar takmak ta suistimal olur sanırım. Koltuklarını TÜV’e giderken değiṣtiren arkadaṣlar alınmasın. Ҫünkü onlar bu iṣe zorlanıyorlar.

Akdeniz45' Alıntı:

Teoman Bey, sizi anlasam da aklımın bir türlü kabul edemediği konular var.

Almanya’da ne zaman banka değiṣtirsek, eṣimle beraberce bankaya gider, bankadaki hesaplarımızla igili karṣılıklı yetki veririz.

Türkiye’de emekli maaṣ hesabı aҫtırdığımda kardeṣime para cekme yetkisi vermek istedim. Banka görevlisi, suistimal edildiği iҫin biz yapmıyoruz, vekaleti noterde yaptıracaksınız, dedi.

Notere gittik, suistimal ediliyor, pasaportunuzu bir tercümana tercüme ettirmeniz gerekir, dedi. Pasportta adı, soyadı, doğum yeri ve doğum tarihi üҫ dilde yazılı ama noter sorumluluk almak istemiyor.

Almanya’da emlak satıṣ iṣlerini noter yapar ve iṣim nedeniyle ҫok noter tanıdım. Milyonluk evlerin satıṣ iṣlemleri yapılırken ev satan veya alan bir Türk vatandaṣına, pasaportunu tercüme ettir gel diyen notere hiҫ rastlamadım.

Bize yabancılar bizden fazla güveniyorlar gibi.

Yukardaki koltuk konusunda suistimal edilecek bir durum yok sanırım ҫünkü bağlantı yerleri dahil her ṣey orijinal.

TÜV’den sonra ruhsatta olmayan koltuğu tekrar takmak ta suistimal olur sanırım. Koltuklarını TÜV’e giderken değiṣtiren arkadaṣlar alınmasın. Ҫünkü onlar bu iṣe zorlanıyorlar.

Genişletmek için tıkla ...

evet Huseyın bey bızde yetkı ışleri zor doğrudur ama bizde fırıldak çok olduğundan demekı bıtlı yorganı kımse ustune almak ıstemıyor..

.
Yukarıda atladığım bir nokta; Almanya’da TÜV'ün, panelvanların yük bölümünden karavan için yaşam bölümü yapılmasını denetlerken yangın kaçış yollarına* özel önem vermekte olduğu. Diğeri de aşağıda imzamdan erişilebilinen “GAZ” konusu.
Daha karmaşık yapıdaki araçları zaten denetleyebilen TÜV teknisyenleri için bunlar asla sorun değil.

Bu güne kadar forumda TSE nin bu açılardan bir kere bile olsun zorluk çıkardığına rastlanmaması, karavanlarla ilgili özel bir yönetmeliğin olmadığını gösteriyor olmalı ? Almanya’da TÜV her isteyene bu ve benzeri bilgileri verdiği gibi, yapım boyunca ücretsiz danışma olanağı da sunmakta.

TSE gibi resmî bir kuruluşun bu standartları sadece tercüme ederek bile olsa düzenleyip yayınlamaması, karavan sayısınının arttığı günümüzde büyük eksiklik. TSE nin görevlerini yukarıda yazmıştım.
Karavan derneklerinin TSE ye bu uyarıyı yapma bilincine ulaşmamaları da işin diğer yüzü.

TSE’nin denetlemede, solar panel sayısına veya standart sabitleme noktalarına rağmen koltuk değişimine takılması, sistemin ne kadar temelsiz yapılandırılmış olduğunun işareti. Sistem hem anlamsızca abartılı hem de gerektiği yerlerde ciddi eksiklikler göstermekte. Sanırım en azından karavanlar için angarya da olsa bir şeylerin denetleyeceğinin bilinci ve zorunda olmaları, bu yöntemsizlik ile bazı TSE şubelerini yukarıdaki anlamsız işgüzarlıklara sürüklüyor olmalı ?.
Bizim zamanımızda da olur olmaz düdük çalan bekçiler vardı..😉

Kısaca bu düzene, mühendislere de arada ekmek çıkaran, “Dostlar işte görsün” tiyatrosu dememek için kendimi zor tutuyorum..😋
Açıkcası hem TSE nin hem de mühendislerin ilgileneceği daha önemli asli konuları var. Ciddi söylüyorum, onların zamanlarına yazık.

Teşhis:
Karavana yabancı olarak yasa koyucu, denetleme düzenini, güven sorunu etkisiyle de eksik, hatta çarpık düzenlemiş durumda.


* Karavanların yaşam bölümünde kaçış yolu olarak en az 2 farklı cephede 2 çıkış olması mutlak zorunlu. Birincisini normal yan kapı kabul edersek, 2. kaçış yolu, içten de açılabilen arka kapı, heki yada pencere olabiliyor. İkinci çıkış yolunun kullanılabilir açıklığının ise, en az 0,25m2 yüzölçümünde, boy ve eninin de en az 40ar cm olması zorunluluğu var.


…
Yine de ilave etmeden duramayacağım. 😋
Tedavi:
Türkiye genelinde başta 10-15 uzman TÜV noktası, Avrupa örnekli bir yönetmelikle çağdaş bir çözüm sunamaz mıydı ?

Hemen kendi açımdan cevabını da vereyim.
Ne TSE, ne karavan dernekleri ve ne de özellikle karavancılar bu konuda kıllarını bile kıpırdatmayacaklar.
Nedense biz, yakınmayı daha çok seviyoruz.. 😏

İlaveye bir ilave daha yapayım.
TÜV çalışanlarının güven sorunu için, bütün değişimlerin görselleri, sayısal ortamda merkezi bir belleğe alınabilirdi. Bu, şimdiki sallapati düzenden daha ciddi bir çözüm sunmalı.
Bilindiği üzere bilirkişiler bu yöntemi zaten kullanmaktalar.

Bozkırkurdu' Alıntı:

Herkese Merhabalar.
Gezenbilir'in kıymetli üyelerini saygı ve hürmetle selamlarız.
Eşimle birlikte kamu emeklisi, gezmeyi, doğayı seven bir çift insan oğluyuz.
2006 model 17+1 sprinteri motokaravana çevirdik. Tek açıklığa kavuşturamadığımız konu koltuk sayısı. Biz aracı 1+1 yapmak istiyoruz. Aracın orijinal şoför koltuğundan bulduk ve şoför yanındaki ikili koltuk yerine monte ettik. Ancak konuştuğumuz bazı mühendisler TSE'den geçmez dediler. Araç üreticisinin orijinal koltuğu vida yerleri bile aynı. Bu sorunu nasıl aşabiliriz? TSE muayeneye İzmir'de gireceğim. Selam ve saygıyla!

Genişletmek için tıkla ...

Merhaba,

Öncelikle hayırlı olsun. Keyifli bir kullanım ve bol güzel hatıralı geziler dilerim.

Bu tür değişikliklere garip ama TSE bakmıyor. TSE nin tek baktığı nokta karavan için gerekli olan baz özellikler. Bu tür değişikliklere daha ziyade TÜV istasyonunda bakıyorlar. Ancak onlarda da projelendirmede bir sıkıntı yok ise (TSE den geçti ise) orjinal deliklerin ve civataların kullanılmış olması yeterli sayılıyor. Eğer bir çok bilmişe rastlamazsanız normal şekilde geçer diye düşünüyorum kontrolden.

ben TÜV ve TSE deneyimimi aşağıdaki linkte paylaşmıştım.

TSE - TÜV - RUHSAT -SİGORTA SÜRECİ

Kolaylıklar dilerim.

TSE'nin böyle bir duruma sıkıntı çıkartmaması gerekir. Eğer araç orjinalde ekipman kullanılarak bu şekilde projelendirilmişse sorun olmamalı. Fakat bazen keyfi uygulamalar olabiliyor. Bunlarla şahsen bende karşılaştım.

Benim araç minimüsten çevirme olduğu için dıştan camlı. TSE'de ki kontrol eden arkadaş karavan dönüşümüne bir sorun çıkartmadı ama gitti camlara takıldı. Ben yanına çağırıp "bu camlar orijinal değil" dedi. Bende kendisine camların üzerindeki "Canel" logoları göstererek "bu firma sadece renault minimüsler için cam ve cam aksamları üreten bir firma. Sadece aracın orjinalinde takılabiliyor, piyasada satışı yok" dedim.

Hatta orta camın patladığını kendimin bu camı değiştirdiğimi bunun markasının farklı olduğunu gösterdim. Orta küçük cam dışında her cam orijinal dedim. Öyle baktı, böyle baktı sonra "neyse çok kurculamayalım başına iş çıkmasın. Hadi sen al belgeni git biran önce" diye beni gönderdi.

İnsanlar tek başlarına yel değirmenleriyle savaşamayacakları için, aynı amaçlarla ve ihtiyaçlarla, birlikte hareket edecek ve birlikten doğan bir kuvvet oluşturarak hantal, ağır ve isteksiz devleti (veya kurumları) harekete zorlayacak yapılar icat edilmiştir. Demokratik ülkelerde bunlara "Sivil Toplum Kuruluşları" (STK) deniyor ve dernekler, sendikalar, meslek odaları ile bunların oluşturduğu federasyonlar, konfederasyonlar bu işe yarıyor.

Karavancıların da bir "Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu" var. Ben bağlı derneklerden herhangi birine üye değilim. Çünkü hayatım boyunca üyesi olduğum derneklerin, meslek odalarının, varoluş amaçlarının dışında işlerle uğraşıp varlık nedenlerinin tamamen gözardı edilerek ya kişisel çıkarların, ya da ruhsal tatminlerin bir aracı haline getirildiklerini, yönetim kurullarına üyelik için anlamsız ve yararsız kavgaların asıl toplu amaç için değil, kişisel tatmin (maddi veya manevi) için yapılıp durduğunu çok yakından görüp, acıyla izledim. Ülkede "Sivil Toplum Kuruluşları" o kadar acıklı hale geldi ki, sonunda dini tarikatlara bile STK denmeye başladı.

Yukarıda TSE ve TÜV özelinde şikayetle ve yılgınlıkla bahsedilen konu ve bu konu benzeri onlarcası, tek tek muhatap kişileri ikna etmeye çalışarak çözümlenmez elbette. İşte STK denen demokratik oluşumlara tam burada ihtiyaç var. "Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu" bu işlerle uğraşmalı. Bu işlerin çözüm oluşumu olmalı. Karavan yapımında sorunla karşılaşan biri, sorununu Federasyona başvurarak çözebilmeli veya çözülmesini istemeli. O da, çözebilmeli veya çözülmesi için sorumlu resmi kuruluşlara baskı yapmalı, gerekirse dava açmalı, kanun değişikliği için siyasal partilerle görüşmeli, kanun taslakları, yönetmelikler hazırlamalı, bakanlıklara onaylatmalı...

Federasyonumuz bunları yapma yolunda ne kadar adım atmış bulunuyor acaba? CİMER'e dilekçe yazmak çok basit bir iş. Kişisel olarak bile yapılabiliyor ama ne kadar etkili olunabiliyor? Önemli olan, baskı oluşturabilmek, bir birlikteliğin ve o birlikteliğin gücünü karşıya hissettirebilmek. Federasyonun Sayın Yönetim Kurulu üyeleri, üyeliğe talip olduklarında acaba bu niyet ve azimle mi oldular, yoksa daha naif, insani, hoş, keyifli duygularla mı yönetime seçilmeye uğraştılar? Kamplar, etkinlikler düzenlemek elbette güzel şeyler ama o etkinliklere gelen her bir karavancının yüreğinde ağırlık yapan bir sürü yasal olmayan ya da yasal olup olmadığı belirsiz, ya da gereksiz masraflara neden olan, ya da hayati risklerle birlikte katlanılan onlarca sorunu etkinlik boyunca ve sonrasında yok sayarak görmezden gelmek bir "iş" yapmak anlamını taşımıyor olsa gerek.

Bu yazdıklarımla kızdırdığım veya kalbini kırdığım, ya da kendini haksızlığa uğramış hisseden kişiler olabilir. Kusura bakılmasın. Kimseyi tanıyarak ya da bilerek hedef alarak yazmış değilim. Zaten "Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu"nu da hedef almak için yazmadım. Bu sorun, ülkemizde STK denen kurumların genel hali ve biz de bununla yaşayıp gidiyoruz işte.

Çok "ekmek yememiz" lazım. Ya da zaten ekmeği çok yediğimizden mi oluyor?

Biz araҫlarımızda tadilat yaparken böyle sorunlarla karṣılaṣıyoruz. Bir türlü de istediğimiz ölҫüde sesimizi duyuramıyoruz.

Bu araҫları yapan firmalar (Fiat, Mercedes, Ford gibi) niye bu iṣe karıṣmıyorlar? Karıṣıyorlarda biz mi duymuyoruz?

Biz böyle teknik konuları TSE’ye anlatamıyoruz. Belki de TSE bizleri yeterince konuya hakim görmediği iҫin ciddiye almıyor.

Aracı üreten firmalar TSE’ye deseler, iki koltukta orijinal, bağlantı yerleri orijinal. Yeni aracı sattığımiz müṣterinin isteğine göre tek veya iki kiṣilik koltuk takıyoruz. Bunları değiṣtirmek bir sorun ҫıkarmaz. Böyle bir aҫıklamaya TSE ne der, merak ediyorum.

Karavancılar Federasyonları ağırlıklı olarak karavanların kullanımıyla ilgili konularla ilgileniyorlar, Almanya’da da böyle

Almanya’da bir de Karavan Endüstri Federasyonu var. Bu federsyonda,

-Karavan yapılan araҫları üreten firmalar.

-Bu araҫlardan karavan yapan firmalar.

-Kamp ve karavan malzemesi üreten firmalar.

-Karavan üretenlere ve alanlara kredi veren bankalar.

-Karavanları sigorte eden ṣirketler.

Listeyi uzatabiliriz…

Böyle güҫlü bir organizasyon TSE’ye konuyu daha iyi anlatır ve kabul ettirir. Ҫünkü bu firmaların ҫoğu dünya’daki bütün ülkelere karavan olacak araҫ satıyor, finanse ediyor ve sigortasını yapıyorlar.

Mitglieder

Karavanlahayat' Alıntı:

Merhaba,

Öncelikle hayırlı olsun. Keyifli bir kullanım ve bol güzel hatıralı geziler dilerim.

Bu tür değişikliklere garip ama TSE bakmıyor. TSE nin tek baktığı nokta karavan için gerekli olan baz özellikler. Bu tür değişikliklere daha ziyade TÜV istasyonunda bakıyorlar. Ancak onlarda da projelendirmede bir sıkıntı yok ise (TSE den geçti ise) orjinal deliklerin ve civataların kullanılmış olması yeterli sayılıyor. Eğer bir çok bilmişe rastlamazsanız normal şekilde geçer diye düşünüyorum kontrolden.

ben TÜV ve TSE deneyimimi aşağıdaki linkte paylaşmıştım.

TSE - TÜV - RUHSAT -SİGORTA SÜRECİ

Kolaylıklar dilerim.

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkürler. Geç dönüş yaptığım için özür dilerim. İzmir'de 2+1 geçirmek zorunda kaldık. Ankara'da dediğiniz gibi geçirenler var. Tekrar teşekkürler.

Bozkırkurdu' Alıntı:

Teşekkürler. Geç dönüş yaptığım için özür dilerim. İzmir'de 2+1 geçirmek zorunda kaldık. Ankara'da dediğiniz gibi geçirenler var. Tekrar teşekkürler.

Genişletmek için tıkla ...

Hayırlı olsun. Güzel günlerde kullanın.