TA2RX
Müzmin öğrenci
Önce tercihlerime ilişkin biraz ön bilgi:
Hazır yapılmış karavan tercih etmedim çünkü:
1. Hazır karavanların pek çoğunun üzerine yapıldığı araç neredeyse hurda denebilecek kadar eski (1980-90'lı yıllardan kalma). Motosiklet kullandığım dönemde bir kez Boğaz Köprüsü girişinde yolda kalıp, kar yağışı altında kilometrelerce motor ittirmek zorunda kalmıştım. O gün bugündür ana prensibim "benim aracım yolda kalmamalı". Bu yüzden her aracımın bakımlarını hiç aksatmadan yaptırırım. Her aldığım yakıtı ve km'sini yazar, ne kadar tükettiğini takip ederim, vs.
2. Burada deneyimlerini paylaşanların hikayelerini okudukça, alt yapının ne kadar önemli olduğunu gördüm. Mobilyaları çok şık da olsa, alt yapısında ne olduğunu (örneğin ne türlü bir izolasyonu olduğunu) bilmediğim bir karavanda yaşamayı gözüm kesmedi. Dahası, hazır karavanlarda TV, navigasyon, vb. cihazların "özellik" olarak sunulmasını en hafif deyimle "komik" bulduğumu belirteyim.
3. Özel ilgi alanım nedeniyle, karavanım aynı zamanda bir afet haberleşme aracı olmak durumunda. Bu da beraberinde bir kısım özel ihtiyaçlar getiriyor.
Bu yüzden kendi karavanımı kendim yapma yolunu tercih ettim. Benzer yollardan geçen herkes gibi ben de uzunca bir süre sabırsızlıkla araç arandım. Sonunda geçen hafta Bursa'da bir akrabamdan gelen telefonla yollara düştüm. Herkes gibi ben de 4-5 yaşında bir araç bakınırken, fazlasıyla temiz olduğu için bu iş için ayırdığım bütçenin neredeyse iki misline çıkarak 2010 model 47000 km'de 12m3 bir Peugeot Boxer aldım ve halen yaşadığım Giresun'a getirdim. Karavanım ağırlıklı olarak bir emeklilik projesiydi. Dolayısıyla önüme iki sene süre koymuştum. Şimdi %87 ÖTV nedeniyle bu süre 4 seneye çıktı
Aracın içine harcamayı düşündüğüm parayı harcadığım yetmezmiş gibi bir de üzerine borca girdiğim için, bu 4 senelik süre ancak yetecek gibi zaten
))
Kısacası, biraz aheste bir yapım süreci olacak. Aracı şehir içinde günlük kullanım için kullanmaya alışabilir ve en önemlisi hanımı da ikna edebilirsem, belki şu an kullandığım aracımı satıp karavanın içini finanse edebilirim. Bakalım, göreceğiz. Benim açımdan en zorlu aşama aşıldı. Bundan sonrası biraz vakit, biraz nakit işi...
Aranıza hoş geldim
))
Sevgiyle,
BKA
Hazır yapılmış karavan tercih etmedim çünkü:
1. Hazır karavanların pek çoğunun üzerine yapıldığı araç neredeyse hurda denebilecek kadar eski (1980-90'lı yıllardan kalma). Motosiklet kullandığım dönemde bir kez Boğaz Köprüsü girişinde yolda kalıp, kar yağışı altında kilometrelerce motor ittirmek zorunda kalmıştım. O gün bugündür ana prensibim "benim aracım yolda kalmamalı". Bu yüzden her aracımın bakımlarını hiç aksatmadan yaptırırım. Her aldığım yakıtı ve km'sini yazar, ne kadar tükettiğini takip ederim, vs.
2. Burada deneyimlerini paylaşanların hikayelerini okudukça, alt yapının ne kadar önemli olduğunu gördüm. Mobilyaları çok şık da olsa, alt yapısında ne olduğunu (örneğin ne türlü bir izolasyonu olduğunu) bilmediğim bir karavanda yaşamayı gözüm kesmedi. Dahası, hazır karavanlarda TV, navigasyon, vb. cihazların "özellik" olarak sunulmasını en hafif deyimle "komik" bulduğumu belirteyim.
3. Özel ilgi alanım nedeniyle, karavanım aynı zamanda bir afet haberleşme aracı olmak durumunda. Bu da beraberinde bir kısım özel ihtiyaçlar getiriyor.
Bu yüzden kendi karavanımı kendim yapma yolunu tercih ettim. Benzer yollardan geçen herkes gibi ben de uzunca bir süre sabırsızlıkla araç arandım. Sonunda geçen hafta Bursa'da bir akrabamdan gelen telefonla yollara düştüm. Herkes gibi ben de 4-5 yaşında bir araç bakınırken, fazlasıyla temiz olduğu için bu iş için ayırdığım bütçenin neredeyse iki misline çıkarak 2010 model 47000 km'de 12m3 bir Peugeot Boxer aldım ve halen yaşadığım Giresun'a getirdim. Karavanım ağırlıklı olarak bir emeklilik projesiydi. Dolayısıyla önüme iki sene süre koymuştum. Şimdi %87 ÖTV nedeniyle bu süre 4 seneye çıktı
Kısacası, biraz aheste bir yapım süreci olacak. Aracı şehir içinde günlük kullanım için kullanmaya alışabilir ve en önemlisi hanımı da ikna edebilirsem, belki şu an kullandığım aracımı satıp karavanın içini finanse edebilirim. Bakalım, göreceğiz. Benim açımdan en zorlu aşama aşıldı. Bundan sonrası biraz vakit, biraz nakit işi...
Aranıza hoş geldim
Sevgiyle,
BKA