Ynt: Alaçam Dombayçukuru Yaylası Kampı-Kestel/Bursa
Erken yatınca sabah 06.00 itibariyle demlenmeye (yanlış anlamayın çay) geçtim. Çimenler kırağı kaplamış, sular -2 dereceyi görmüş.
Bizim Nevruz çiçeği bildiğimiz, yaylacıların mor çiğdem dedikleri çiçekler çok şirin gözüküyor.
Kampa yerimize, geldiğimizde sondaj ekibi sürpriziyle karşılaşmıştık, saat 08.00 de ekibin yanına gittim, çay ikramlarını geri çevirmeyerek, başladık sohbete, ne yaptıkları hakkında geniş
bilgi almaya çalıştım. Ekipde bir yandan ellerini üfleyerek, ateş yakıp mazotu ısıtmaya çalışıyordu. Duyduklarım birden beni hüzüne sürükledi kamp yerimiz gölet oluyordu, çok geçmeden
sanırım DSİ ve köyün muhtarı olacak bir ekip çukurun tepesinde belirdi, konuyu iyice anlamaya çalıştığımda belkide bizim için daha hayırlı ola bilirdi, şayet gölet olurda, arkadaşımıza da piknik
yeri işletmesini verirlerse benim için dahada ayna olacaktı. O zaman en kötü 2 veya 3 karavan birlikte ola bileceğimiz düşüncesi sardı. Gerçi bu benim varsayımım zaman ne gösterecek
bilinmez, Sonuçta bende oraya mahkum biri değilim.