Ynt: Ankara - Güvenç Fosil Yatakları Trekking (7 Haziran 2009)
Alfonse' Alıntı:
Anadolu' nun bide efsanesi var diye biliyorum...
Bu Dini de bi hikaye galiba....
Karadeniz yokmuş....
Mersin' in ordan yer yarılmış, sular Karadenize akmış, sonra yarık kapanmış... Nuh' un gemiside Ağrı' da mı, Cudi' demi kalmış ne....
Hatta Karadeniz altında yerleşim varmış ta, mış mış....
Kuran' ı bilen Dedelerimiz felan anlatırlar bunu....
İlginçtir ve somut dayanakları bile vardır bu hikayenin....
Şimdi herkes cehalatime, batıllığıma gülecek
Olsun, ben inanıyorum buna....
Adem Baba' mıza ve Havva Ana' mıza da inanıyorum, Darvin Hoca' ya da....

Hem idealizm, hem diyalektik materyalizm... Ortaya karışık işte...
ANKARA İLİNİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE AFET TEHLİKELERİ ÜZERİNE
GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER
1-GİRİŞ:
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana politik,
stratejik, sosyo-ekonomik ve kültürel alanda üstlendiği işlevleri ile, Başkentliğin verdiği “örnek kent”
rolünü üstlenmiştir.
Yerleşim alanlarının afet güvenliğinin sağlanması, kentsel projelerin en sağlıklı bir şekilde
uygulanabilmesi için öncelikli konunun zeminlerin jeolojik ve jeoteknik özelliklerinin önceden
bilinmesi gerekliliktir. Ülkemizde bu konunun merkezi ve yerel yönetimlerce gözardı edildiği
bilinmektedir. Ankara'nın kentsel gelişi süreci de bu “ihmalden” nasibini almıştır.
Cumhuriyet döneminde Başkent ilan edilmesinin hemen sonrasında hızlı bir büyüme gösteren
ANKARA'da, 1920’li yılların ikinci yarısından itibaren günümüze kadar planlama deneyimi bulunsa
da, gerek çarpık kentleşme gerekse kentsel gelişim sürecinde verilen kararlarda jeolojik ve jeoteknik
parametrelerin gözardı edilmiş olmasının bir sonucu olarak, başta kent merkezi olmak üzere il
sınırları içindeki birçok noktada dönem dönem afet riskleriyle ve jeolojik problemlerle karşılaştığı
bilinmektedir. Ancak yinede, Ülkemizdeki afet olaylarına yönelik envanter verileri incelendiğinde
Ankara ilinin, diğer yerleşimleri etkileyen afet tehlike ve risk derecelerine kıyasla göreceli bir
“olumluluk” taşıdığı söylenebilir.
Bu çalışmada yer verilen verilerin önemli bir bölümü, Maden Tetkik ve Arama ile Afet İşleri
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen projelerin sonuçlarından derlenmiştir.
2-İKLİM VE METEOROLOJİK ÖZELLİKLER
Yüzölçümü 24521 km2 olan (Türkiye’nin yaklaşık % 3’ü) Ankara ilinin büyük bir bölümü İç
Anadolu Bölgesinde; kuzeybatıdaki az bir bölümü ise Batı Karadeniz Bölümünde yer almaktadır. İlde
karasal iklim hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. Genel olarak yaz-kış ve
gece-gündüz sıcaklık farkı belirgindir. İlin uzun yıllar yağış ortalaması 419 mm/yıldır. Ankara DMİ
istasyonu verilerine göre en fazla yağış Mayıs, en az yağış ise Ağustos ayında gerçekleşmektedir. DSİ
verilerine göre ortalama akış verimi 2.5 l/s/km2, ortalama akış/yağış oranı ise 0.20 civarındadır.
3.ANKARA İLİNİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Ankara il sınırları içindeki sahaların jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik, mühendislik
jeolojisi ve jeoteknik, afet tehlikeleri özeliklerine yönelik verilerin elde edilmesi amacıyla MTA,
Afet İşleri, DSİ Genel Müdürlüğü gibi kurumlar ve üniversiteler tarafından önemli çalışmalar yapıldığı
bilinmektedir.
Ankara'nın jeolojisine ilişkin ilk çalışmaların 1850’li yıllara kadar uzanır. Ayrıntı çalışmalar ise
1930'lu yıllardan itibaren başlamıştır. İlk önemli çalışma E.Chaput (1931)'e aittir.
Ankara il sınırları içinde kalan alanlar Torid Anatolit Platformu ve Kırşehir Bloku üzerinde
olup farklı jeolojik özelliklere sahip kayaçlardan oluşmaktadır.
En yaşlı birimler, derinleşen bir denize ait çökellerin bugüne gelen izleri olan Triyas yaşlı
metamorfiklerdir. Kıta şevinden kopan daha yaşlı (Karbonifer-Permiyen ) kayaç blokları çökelime
eşlik etmiştir. Okyanusun, Paleotetisin, kapanması sonucu su üstüne çıkan bu kayalar Liyasta açılmaya
başlayan yeni bir okyanusun, Neotetis, çökelleri ile örtülmeye başlamıştır. Aynı dönemdeki volkanik
aktivite ürünü kayaçlar (aglomera, tüf, bazalt ) gelişmeye başlamıştır.
Kretase’den itibaren bölgede etkin olan sıkışma sonucu Neotetisin malzemesi kıta kabuğu
üzerinde çıkarak Eldivan Ofiyolit topluluğu ve Dereköy Ofiyolitli Melanjı olarak adlandırılan kayaç
karmaşıkları meydana gelmiştir.
http://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/81280cd90bc1a6c_ek.pdf
linkte burada ilginç ve araştıma gerektiren bir konu