Aslında su dünyası bölümüne açtım bu gezi başlığını.Ama dayanamadım şunun şurasında birazda off-road culuğum var dedim burayada açtım gezi başlığını.
Hem belki heveslenip sualtındaki güzellikleride keşfetmek istersiniz. ;D
Hafta sonu dalış sezonu açalımmı açmayalımmı derken,karar verdik ve sezonu açalım dedik.3 arkadaş başladık nereye gidelim diye düşünmeye.
Eee neresi olsun ?
-Saroz olsun.
Kömürlimanına gidelim.
-Kömürlimanı olmaz.Ben hem off-road cuyum hemde zıpkıncı,öyle herkesin gideceği yere gitmem. 8)
Eee nereye gidecez ozaman?
-Ben bir yer biliyorum,Zaten geçen yıldan kalma bir intikamımda var orada.(geçen yıl bir aksımı orada bırakmıştımda) ;D
Neresi orası?
-DESPOT koyu.
Eminmisin,bir problem yaşamayalım..Bak oralarda mahsur kalırız...Gibi söylemlerde olsa ben kararlıydım kafaya koymuştum gidecektik ;D
Vee çadırımızı,uyku tulumlarımızı,zıpkınlarımızı,dalış ekibmanlarımızı alarak saat 14:00 gibi çıktık yola.Yolda biraz alışveriş yapıp,bazen yağmurlu,bazen günlük güneşlik havada akşam saat 19:00 gibi despot koyunun tepesindeydik.Arkadaşlar başladılar hemen beni vazgeçirme çalışmalarına.Ama yemezler, ;D benim vazgeçmek gibi bir niyetim yok.Başladık inişe.Biraz aracımla ilerledikten sonra yürüyüp bir keşif yaptık.Geçen yılki durumundan hiç farkı yok yolun.Ne kolaylaşmış nede zorlaşmış aynı zorlukta duruyor.
Sağolsun Mehmet ve Levent arkadaşlarımında yönlendirmeleriyle bazen 3 teker üzerinde,bazen bolca yan eğimli yoldan koya inmeyi başardık.En çokta Mehmet ve Levent sevindi aşağı indiğimizde.Valla ne yalan söyliyeyim bende çok mutluydum.Hem koya inmeyi başarmıştık hemde geçen yıldan kalma intikamımı almıştım.
;D
Aslında niyetimiz bir akşam suyu (dalışı) yapmaktı.Ama hem saat geç olmuştu,hemde uygun bir kamp yeri bulup,odun toplamalıydık.Bizde dalışımızı ertesi gün sabahına erteleyip başladık çalışmalara.
Kamp yerini bulmak zor olmadı.Dere yatağını takib edip 50-60m ilerledikten sonra,hem rüzgar almayan,korunaklı,hemde dümdüz zemine sahip mükemmel bir kamp alanı bulduk.Ama odun bulma işi okadar kolay olmadı.Bölgedeki ağaçlar çalı gibi hiç doğru dürüst ağaç yok.Haliyle yakabilmek için kuru ağaçta yok.Biraz ince,kesilmiç dallar bulduk birazda dere yatağını yukarıya doğru takip edip,sellerle gelmiş ağaç parçaları ve kökleri bulduk.Neyseki kamp ateşini sağlama aldık.
Çadır kuruldu tam ateşi yakacaktıkki yağmur başladı.Haydee çadırın yerini değiştir,arabadaki brandayı ağaçla arabanın arasına ger,derken saat 20:30 oldu.Aslında hiçde şikayetçi değildim bu durumdan ;D Bir yanda ateşimiz yanıyor.Bir yanda etlerimiz cızırdıyor.Masamızdada Tekirdağdan alınmış rakımız açılmış.
Ve bütün bunları yaparkende tepemizdeki brandaya pıtır pıtır yağmur damlıyor.Oohh daha ne olsun. ;D ;D Tam yiyenbilir modundaydık anlıycağınız.

Sabah erkenden kalkıp suya girdik.Su sıcaklığı çok iyiydi 16 derece.Ama görüş pek iyi değildi.4-5m civarıydı.Aslında tam bizim istediğimiz gibi.Balık avlamak için çok uygun.Ama insan suyun altındaki güzellikleride görmek istiyor.Zaten bizi suyun altına indiren şey oradaki güzellikler değilmi ?
Neyse,solungaçlarımız çıkmadan,yaklaşık 5 saat kadar suda kalıp 6-7 parça kısmetimizide alıp sudan çıktık.Sudan çıktığımızda Mehmet ve Leventin ayakkabı ve terliklerini kumsalda koyduğumuz yerde bulamadık.
Balık tutmaya gelen birkaç kişi vardı oralarda.Büyük ihtimalle onların işidir deyip e haliyle birazda sövüp kamp yerimize gittik.Allahtan kamp yeri kumsaldan görünmüyor.Görünse belkide burayada bir operasyon düzenleyebilirlerdi. 
Yemeğimizi yedikten sonra bulunduğumuz yeri nasıl bulduysak öyle bırakıp dönüşe başladık.Bu inişin bide çıkışı var tabi.
Çıkarken 1-2 yerde hafif zorlansada,aracım beni mahcub etmedi ve sorunsuzca tırmanışı gerçekleştirdik.Dönüşte biraz manzara fotoğrafladık.
Hem off-road,hem kamp,hemde dalış yaparak.Biraz bedenlerimiz yorgun ama,zihinlerimiz kuş gibi hafif,rahatlamış olarak evlerimize sağ salim döndük.
Herkese saygılar.
Not:Özellikle ballandıra ballandıra anlattımki,canınız çeksin,hafta sonu için belki bir dalış planları yapasınız diye. ;D

Hafta sonu dalış sezonu açalımmı açmayalımmı derken,karar verdik ve sezonu açalım dedik.3 arkadaş başladık nereye gidelim diye düşünmeye.
Eee neresi olsun ?
-Saroz olsun.
Kömürlimanına gidelim.
-Kömürlimanı olmaz.Ben hem off-road cuyum hemde zıpkıncı,öyle herkesin gideceği yere gitmem. 8)
Eee nereye gidecez ozaman?
-Ben bir yer biliyorum,Zaten geçen yıldan kalma bir intikamımda var orada.(geçen yıl bir aksımı orada bırakmıştımda) ;D
Neresi orası?
-DESPOT koyu.
Eminmisin,bir problem yaşamayalım..Bak oralarda mahsur kalırız...Gibi söylemlerde olsa ben kararlıydım kafaya koymuştum gidecektik ;D
Vee çadırımızı,uyku tulumlarımızı,zıpkınlarımızı,dalış ekibmanlarımızı alarak saat 14:00 gibi çıktık yola.Yolda biraz alışveriş yapıp,bazen yağmurlu,bazen günlük güneşlik havada akşam saat 19:00 gibi despot koyunun tepesindeydik.Arkadaşlar başladılar hemen beni vazgeçirme çalışmalarına.Ama yemezler, ;D benim vazgeçmek gibi bir niyetim yok.Başladık inişe.Biraz aracımla ilerledikten sonra yürüyüp bir keşif yaptık.Geçen yılki durumundan hiç farkı yok yolun.Ne kolaylaşmış nede zorlaşmış aynı zorlukta duruyor.
Sağolsun Mehmet ve Levent arkadaşlarımında yönlendirmeleriyle bazen 3 teker üzerinde,bazen bolca yan eğimli yoldan koya inmeyi başardık.En çokta Mehmet ve Levent sevindi aşağı indiğimizde.Valla ne yalan söyliyeyim bende çok mutluydum.Hem koya inmeyi başarmıştık hemde geçen yıldan kalma intikamımı almıştım.
Aslında niyetimiz bir akşam suyu (dalışı) yapmaktı.Ama hem saat geç olmuştu,hemde uygun bir kamp yeri bulup,odun toplamalıydık.Bizde dalışımızı ertesi gün sabahına erteleyip başladık çalışmalara.
Kamp yerini bulmak zor olmadı.Dere yatağını takib edip 50-60m ilerledikten sonra,hem rüzgar almayan,korunaklı,hemde dümdüz zemine sahip mükemmel bir kamp alanı bulduk.Ama odun bulma işi okadar kolay olmadı.Bölgedeki ağaçlar çalı gibi hiç doğru dürüst ağaç yok.Haliyle yakabilmek için kuru ağaçta yok.Biraz ince,kesilmiç dallar bulduk birazda dere yatağını yukarıya doğru takip edip,sellerle gelmiş ağaç parçaları ve kökleri bulduk.Neyseki kamp ateşini sağlama aldık.
Çadır kuruldu tam ateşi yakacaktıkki yağmur başladı.Haydee çadırın yerini değiştir,arabadaki brandayı ağaçla arabanın arasına ger,derken saat 20:30 oldu.Aslında hiçde şikayetçi değildim bu durumdan ;D Bir yanda ateşimiz yanıyor.Bir yanda etlerimiz cızırdıyor.Masamızdada Tekirdağdan alınmış rakımız açılmış.
Sabah erkenden kalkıp suya girdik.Su sıcaklığı çok iyiydi 16 derece.Ama görüş pek iyi değildi.4-5m civarıydı.Aslında tam bizim istediğimiz gibi.Balık avlamak için çok uygun.Ama insan suyun altındaki güzellikleride görmek istiyor.Zaten bizi suyun altına indiren şey oradaki güzellikler değilmi ?
Yemeğimizi yedikten sonra bulunduğumuz yeri nasıl bulduysak öyle bırakıp dönüşe başladık.Bu inişin bide çıkışı var tabi.
Hem off-road,hem kamp,hemde dalış yaparak.Biraz bedenlerimiz yorgun ama,zihinlerimiz kuş gibi hafif,rahatlamış olarak evlerimize sağ salim döndük.
Herkese saygılar.
Not:Özellikle ballandıra ballandıra anlattımki,canınız çeksin,hafta sonu için belki bir dalış planları yapasınız diye. ;D