Cuma günü iş çıkışı saat 18 civarında yola çıktık, İstanbul iyiydi ama Düzce'ye yaklaştıkca yağmurda şiddetini arttırdı, akşam kaynaşlı civarında bir mola yerinde kahve içmek için durduk, kahvemizi içerken ben baktım artık kaykılmışım ve geceyi orada geçirdik, cumartesi günü sabah tekrardan yollara düşüp öğlen yaylaya vardık,
gece ve yol'da market bulamayınca Gökhan'a yemek şiparişi veriyoruz, yağmur başlayınca karavanda yağmur durunca dışarıda sohbet edip çevreyi dolaşıyoruz, yayla havasını ciğerlerimize çekip manzaranın keyfine varıyoruz
akşam üstü Gökhan geldi, itiraf edeyim çamurdan çıkamaz diyerek ben ne olur ne olmaz diye traktörcünün telefonunu aldım, beni utandırdı
akşam yemeği için biz ww arkadaşların biraz dışında kamp kurduk hem rahat etmek için hemde eğlenen gençlerin tadını kaçırmayalım diye, genç arkadaşlarımız sabaha kadar eğlendiler bizde rahatça uyuduk
pazar günü sabah gün ağırırken uyanıp gündoğumunu yattığım yerden seyrettim, oda günün bonusu oldu, yağmurun arkasından güneşli bir güne merhaba dedik ve güzel bir kahvaltı yaptık, Gökhan'ın sözü vardı pastırmalı yumurta ;D