Yapay Zeka (chat Gpt)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan yugun Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 38
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,206
Nazım Hikmet




Nazım Hikmet Ran, Türk edebiyatının önemli şairlerinden ve yazarlardan biridir. 20. yüzyılın en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir. 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik'te doğmuş ve 3 Haziran 1963 tarihinde Moskova'da vefat etmiştir. Nazım Hikmet'in hayatı boyunca şiirleri ve edebi eserleriyle Türk edebiyatına büyük katkılarda bulunmuştur.
Nazım Hikmet, şiirlerinde sosyal adalet, insan sevgisi, insanın iç dünyası ve doğaya olan duyarlılık gibi temalara sıkça değinmiştir. Kendi yaşadığı dönemin sosyal ve siyasi olaylarına da eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Özellikle toplumcu gerçekçi tarzı ve çağdaş Türkçe kullanımıyla edebiyat alanında önemli bir yere sahiptir.
Farklı dönemlerde çeşitli eserleri olan Nazım Hikmet'in en bilinen eserleri arasında "Memleketimden İnsan Manzaraları", "Taranta-Babu'ya Mektuplar", "Varan 1", "Varan 2", "Varan 3", "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim" gibi kitaplar bulunmaktadır. Eserleri hala günümüzde okunmakta ve değerini korumaktadır. Nazım Hikmet'in şiirleri, Türk edebiyatının önemli bir mirası olarak kabul edilir ve birçok insanı etkilemeye devam eder.
 

.
Yücel bey, siz YZ’ye arama motorlarının bile çevabını verebileceği nokta atışlı, akıl yürütmeye gerek bırakmayan, tek boyutlu sorular soruyorsunuz.
Bence YZ’yi zorlayın. Olasılığa açık, çözüme zorlayıcı ve karmaşık soru sormaktan çekinmeyin. İnanın daha da şaşıracağınıza eminim.
Aşağıdaki sorular karmaşık olmasa da cevapların sistematik, toplayıcı ve ufuk açıcı oldukları görülmekte.
Hem de tam da eskilerin dediği “efradını cami, ağyarını mani” modunda..

_._

Türkçe ve Yazımı Üzerine
Türkçemizin diğer dillerden farkları nelerdir ?


Türk dili, diğer dillerle karşılaştırıldığında onu benzersiz kılan bir dizi farklılığa sahiptir. İşte en önemli farklılıklardan bazıları:

Dil ailesi:
Türkçe, ayrı bir dil grubu olarak kabul edilen Altay dil ailesine aittir. Buna karşılık Almanca, İngilizce, İspanyolca veya Fransızca gibi diğer diller Hint-Avrupa veya Roman gibi farklı dil ailelerine aittir.

Yazı sistemi:
Türkçe, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1928 yılında Türk dil reformunun bir parçası olarak tanıtılan Latin alfabesini kullanır. Buna karşılık Çince, Arapça, Rusça veya Japonca gibi diğer birçok dil Hanzi, Arapça, Kiril veya Kanji gibi farklı yazı sistemleri kullanmaktadır.

Sondan eklemeli (Agluteinasyon) :
Türkçe son derece sondan eklemeli bir dildir. Bu, bir kelimedeki pek çok gramer bilgisinin ekler eklenerek ifade edilebileceği anlamına gelir. Bu özellik, kelime oluşumunda yüksek karmaşıklık ve hassasiyet sağlar. İngilizce veya Fransızca gibi diğer diller daha az sondan eklemelidir ve bunun yerine daha fazla edat ve yardımcı fiil kullanırlar.

Ünlü uyumu (Ses harmonisi):
Türkçe, kelime ve eklerdeki ünlülerin kök kelimedeki ünlülere bağlı olarak 'ön' ya da 'arka' olacak şekilde seçildiği bir ünlü uyumu sistemine sahiptir. Bu olgu diğer birçok dilde mevcut değildir.

Dilbilgisi:
Türkçe dilbilgisi, katı özne-nesne-fiil-fiil sıralaması, isimlerde cinsiyetin olmaması ve artikellerin olmaması gibi özelliklerle diğer dillerden ayrılır.

Fonoloji:
Türkçe, diğer bazı dillerde bulunmayan özel seslere sahip spesifik bir fonolojiye de sahiptir. Örneğin, önceki sesli harfin uzaması olarak işlev gören ancak ayrı bir ses olarak telaffuz edilmeyen "ğ" (yumuşak G yazımı) vardır.

Nezaketin dilsel biçimleri:
Türkçe, daha kıdemli veya yaşlı insanlarla konuşurken farklı zamirler ve fiiller kullanmayı gerektiren farklılaştırılmış bir nezaket biçimine sahiptir. Diğer birçok dilde nezaket biçimleri daha az telaffuz edilir ya da hiç yoktur.

Bu farklılıklar Türkçeyi dünya çapındaki dil çeşitliliğinin büyüleyici bir örneği haline getirmektedir. Diller, her kültürün ve tarihin yaşayan bir ifadesidir ve bu farklılıkları inceleyerek her dilin zengin mirasını ve benzersizliğini daha iyi anlayabiliriz.


Dilin insan yaşamındaki önemi nedir ?

Dil, insan toplumlarının son derece önemli ve temel bir bileşenidir. İşte dilin merkezi bir rol oynamasının bazı nedenleri:

İletişim:
Dil, insanların birbirleriyle iletişim kurmasının ana aracıdır. Bireyler ve gruplar arasında fikir, bilgi, duygu ve görüş alışverişini mümkün kılar. Dil olmadan insanlar arasında etkili ve karmaşık bir iletişim mümkün olmazdı.

Bilgi ve kültür:
Dil, bilginin bir nesilden diğerine aktarılmasını sağlayan araçtır. Geleneklerin, göreneklerin, hikayelerin, tarihi olayların ve kültürel değerlerin aktarılmasını sağlar. Dil, kimliğin ve kültürel bağlılığın korunması ve desteklenmesi için çok önemli bir araçtır.

Eğitim:
Dil eğitimin anahtarıdır. İnsanların karmaşık bilgileri öğrenmesini, okumasını, yazmasını ve anlamasını sağlar. Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında bilgi aktarımının temelini oluşturduğu için dil olmadan eğitim mümkün olmaz.

Kendini ifade etme:
Dil düşüncelerimizi, duygularımızı ve hislerimizi ifade etmemizi sağlar. Kimliğimizi ifade etmenin ve kişiliğimizi anlatmanın bir aracıdır.

Sosyal etkileşim:
Dil sosyal etkileşim için gereklidir. Başkalarıyla ilişki kurmamızı, arkadaş edinmemizi, anlaşmazlıkları çözmemizi ve iletişim kurmamızı sağlar.

Ekonomi ve ticaret:
Küreselleşmiş bir dünyada dil, ticaret ve iş dünyası için çok önemlidir. Şirketler ve kuruluşlar, iş ilişkileri kurmak ve sürdürmek için birbirleriyle iletişim kurabilmelidir.

Siyaset ve hukuk:
Dil, siyaset ve hukuk için de çok önemlidir. Kanunlar ve politikalar dilsel ifadeler aracılığıyla yazılır ve iletilir, tartışmalar ve müzakereler dil aracılığıyla gerçekleşir.

Özetle, dil sosyal etkileşim, kültürel kimlik, eğitim, ekonomik faaliyet ve çok daha fazlası için temel oluşturur. İnsan yaşamının merkezi bir parçasıdır ve bir toplum olarak birlikte çalışmamızı, bilgiyi paylaşmamızı ve bireyler olarak kendimizi ifade etmemizi sağlar.



Neden Dilbilgisi Kurallarına Uymadan Yazmamalıyız ?

Dilbilgisi kuralları olmadan yazmak, yazılı metnin anlaşılabilirliğini ve etkililiğini etkileyen çeşitli sorunlara yol açabilir. Dilbilgisi kuralları olmadan yazmanın istenmeyen bir durum olmasının bazı nedenleri aşağıda sıralanmıştır:

Anlaşılabilirlik:
Dilbilgisi kuralları olmadan bir metni anlamak zor olabilir çünkü cümlelerin ve paragrafların yapısı ve düzeni belirsizleşir. Bu da okuyucuda kafa karışıklığına ve yanlış anlamaya yol açabilir.

Anlam belirsizliği:
Dilbilgisi kuralları bir cümlenin anlamının net bir şekilde ifade edilmesine yardımcı olur. Bu kurallara uyulmadığı takdirde, cümlenin anlamı muğlak veya belirsiz hale gelebilir ve bu da metnin anlamını etkiler.

Kesinlik eksikliği:
Doğru dilbilgisi, düşünce ve fikirlerin tam olarak aktarılmasını sağlar. Dilbilgisi kuralları göz ardı edilirse, nüanslar ve incelikler kaybolur, bu da yanlış ifadelere yol açabilir.

Güvenilirlik:
Çok sayıda dilbilgisi hatası içeren bir metin, yazarın veya kaynağın güvenilirliğini zedeleyebilir. Yazarın metninin dilsel sunumuna yeterince özen göstermediği izlenimini verir.

Okuyucunun aklında kalma:
Okuyucular açık ve iyi yazılmış metinleri takdir eder. Bir metin dilbilgisi hatalarıyla doluysa, bu durum okuyucuların ilgisini kaybetmesine ve metni zamanından önce terk etmesine neden olabilir.

Profesyonellik:
Profesyonel ve akademik bağlamlarda, yazarlardan doğru dilbilgisi kullanmaları beklenir. Dilbilgisi kurallarına dikkat edilmesi profesyonellik ve yetkinlik göstergesidir.

Kültürlerarası iletişim:
Dilbilgisi kuralları, farklı ana dilleri konuşanlar arasındaki iletişim için ortak bir temel oluşturur. Bu kurallara uyulmaması iletişimi zorlaştırabilir ve yanlış anlamalara neden olabilir.

Kuralların öneminin yazarın yaratıcılığını ya da bireyselliğini bastırmak olmadığını vurgulamak önemlidir. Dilbilgisi kuralları, düşünce ve fikirlerin açık ve etkili bir şekilde iletilmesini sağlayan bir yapı sağlar. Temel kurallara hakim olunduğunda, yazarlar kendi tarzlarını geliştirme ve anlaşılabilirlikten ödün vermeden dillerini yaratıcı şekillerde kullanma fırsatına sahip olurlar.




Konuşulduğu gibi yazmak neden itici geliyor ?

Sözlü yazı tabiri normalde resmi veya profesyonel amaçlar için yazılmış yazılarda gayri resmi dil veya konuşma dilinin kullanılması anlamına gelir.
Bu çeşit yazım, birkaç nedenden dolayı itici veya uygunsuz olarak görülebilir:

Profesyonellik dışı:
Resmi veya iş bağlamlarında, dilin uygun ve profesyonel olması beklenir. Resmi olmayan bir dil kullanmak, yazarın ciddi veya saygılı olmadığı izlenimini verebilir.

Açıklık ve kesinlik eksikliği:
Günlük konuşma dili genellikle net olmayabilir ve anlamın nüanslarını veya inceliklerini kaybedebilir. Bu durum yanlış anlaşılmalara yol açabilir ve iletişimi zorlaştırabilir.

Nezaket eksikliği:
Resmi durumlarda kibar ve saygılı bir dil kullanmak önemlidir. Argo, daha kibar olunması gereken durumlarda kullanıldığında kaba veya saldırgan olarak algılanabilir.

Profesyonel imaj:
Bir kişi iş veya profesyonel e-postalarında, mektuplarında veya belgelerinde gayri resmi ifadeler veya kısaltmalar kullanırsa, bu durum profesyonel imajını olumsuz etkileyebilir.

Kültürel farklılıklar:
Günlük konuşma dili bir kültürden diğerine değişebilir ve belirli ifadeler veya argo farklı kültürlerde farklı anlamlara veya çağrışımlara sahip olabilir. Bu durum, farklı kültürel geçmişlerden gelen okuyucular arasında yanlış anlaşılmalara yol açabilir.



İnternet forumlarında uygulanan kurallar nelerdir ?

İnternet forumları, sorunsuz ve keyifli bir çevrimiçi topluluğu teşvik etmek için hem yazılı hem de yazılı olmayan kurallara sahiptir. Bu kurallar foruma ve platforma göre değişir, ancak geçerli olan ve uyulması gereken bazı genel ilkeler şunlardır:

Yazılı kurallar:
Davranış kuralları:

Birçok internet forumunda, kullanıcıları kabul edilebilir davranışlar konusunda bilgilendiren açık bir davranış kuralları veya davranış kılavuzları vardır. Bu kurallar hakaret, taciz, nefret söylemi, spam, trolleme ve ayrımcılık gibi konuları kapsayabilir.

Konuya uygunluk:
Forumlarda genellikle belirli tartışma alanlarına ayrılmış özel konular veya kategoriler bulunur. Yazılı kurallar, tartışmaları düzenli tutmak için gönderilerin ve yorumların uygun alanlara gönderilmesi gerektiğini belirtebilir.

Görgü kuralları:
Görgü ile ilgili kurallar, üyelerin birbirleriyle etkileşime girme tonları ve tarzları ile ilgilidir. Bu, örneğin nezaketli ve saygılı olmayı, küfürlü kelimelerden kaçınmayı içerir.

Telif hakkı:
Yazılı kurallar, fikri mülkiyetin ihlalini önlemek için telif hakkıyla korunan materyallerin kullanımını düzenleyebilir. Kural olarak, üçüncü taraf içeriğinin izinsiz paylaşılmasına izin verilmez.

Moderasyon yönergeleri:
İnternet forumlarında genellikle kurallara uyulup uyulmadığını denetleyen moderatörler bulunur. Yazılı kurallar moderatörlere ihlalleri nasıl ele alacakları ve sorunlu üyelerle nasıl başa çıkacakları konusunda talimat verebilir.


Yazılı olmayan kurallar:

İfade özgürlüğü ve topluluk çıkarı:
İfade özgürlüğü önemli olmakla birlikte, bir internet forumunda topluluk çıkarları tarafından sınırlandırılabilir. Topluluğu korumak veya gereksiz çatışmalardan kaçınmak için genellikle tartışılmaması gereken konular vardır.

Katkı etiği:
Yazılı olmayan kurallar üyelerin daha kişisel düzeydeki davranışlarıyla ilgilidir. Bu, örneğin, spam'i önlemek için aşırı gönderiden (kısa sürede çok fazla gönderi) kaçınmayı içerir.

Gönderi tarzı:
Kullanıcılar, olumlu ve saygılı bir tartışma ortamı yaratmak için gönderilerini açık, gerçeklere dayalı ve bilgilendirici yapmalıdır.

Kendi kendini düzenleme:
İnternet forumları genellikle üyelere sorunlu davranışları göstererek veya onları kurallara uymaya teşvik ederek kendi kendini düzenleyen aktif bir topluluğa sahiptir.

Kibarlık ve empati:
Yazılı olmayan kurallar, çevrimiçi topluluğu olumlu ve destekleyici bir ortam haline getirmek için üyeleri kibar ve empatik olmaya teşvik eder.



İnternet forumlarında dostane, saygılı ve yapıcı bir atmosfer yaratmak için bu kurallara uymak önemlidir. Bu, tüm üyelerin anlamlı tartışmalardan ve bilgi paylaşımından faydalanmasını sağlarken uygunsuz davranışları da en aza indirir.



İnternet forumlarındaki veri güvenliği üzerine bilgi verebilir misin ?

Farklı operatörler tarafından işletilen birçok farklı forum olduğundan, internet forumlarının veri koruma açısından güvenliği büyük ölçüde değişebilir. Bazı internet forumları yüksek güvenlik standartları ve veri koruma önlemleri uygularken, diğerleri daha az güvenli olabilir. İşte internet forumlarının güvenliğini etkileyebilecek bazı hususlar:

Operatör:
Bir internet forumunun güvenliği büyük ölçüde operatörüne bağlıdır. Saygın ve güvenilir operatörler genellikle kullanıcıların kişisel verilerini korumak için sıkı gizlilik politikaları ve güvenlik önlemleri uygular.

Gizlilik politikaları:
Güvenli bir internet forumu, kullanıcıların kişisel verilerinin nasıl toplandığını, işlendiğini ve saklandığını açıklayan net gizlilik politikalarına sahip olmalıdır. Kullanıcıların bu politikalar hakkında bilgilendirilmeleri ve kaydolmadan veya gönderi yapmadan önce bunları kabul etmeleri önemlidir.

Şifreleme:
Güvenli bir internet forumu platformu, kullanıcılar ve sunucu arasındaki bağlantıyı korumak için HTTPS şifrelemesine sahip olmalıdır. Bu, internet üzerinden iletilen verilerin güvenliğini sağlamaya yardımcı olur.

Erişim kontrolleri:
İyi bir internet forumu, yalnızca yetkili kişilerin belirli verilere veya özelliklere erişebilmesini sağlamak için uygun erişim kontrolleri uygulamalıdır.

Anonimlik seçenekleri:
Bazı internet forumları, kullanıcıların gizliliğini korumak için anonim olarak gönderi yapma seçeneği sunar. Bu tür seçenekler, kimliği ifşa etmeden hassas bilgileri paylaşmak için yararlı olabilir.

Güncelleme ve güvenlik yamaları:
Güvenlik bilincine sahip bir internet forumu, olası güvenlik açıklarını kapatmak için düzenli olarak güncelleme yapacak ve güvenlik yamaları uygulayacaktır.

Bu önlemlere rağmen, kullanıcıların gizliliklerini korumak için kendilerinin de sorumlu davranmaları önemlidir. İşte bazı öneriler:

* Güçlü, benzersiz şifreleri kullanın ve bunları düzenli olarak değiştirin.

* Hassas kişisel bilgilerinizi forumda paylaşmayın.

* DM iletişiminin gizliliğini sorgulayın.

* Forumdaki bağlantılara tıklama veya bilinmeyen kaynaklardan gelen dosyaları açma konusunda dikkatli olun.

* Kaydolmadan veya kişisel bilgilerinizi paylaşmadan önce internet forumunun gizlilik politikasını kontrol edin.



Sonuç olarak, bir internet forumunun güvenliği, operatörün platformu ne kadar iyi koruduğuna ve kullanıcıların kendi verilerini ne kadar sorumlu bir şekilde ele aldıklarına bağlıdır.
 
Son düzenleme:

.
Krema, balık, bezelye, havuç, fesleğen, kırmızı köri (Tayland), soğan ve domates salçası ile Türk ve Tayland mutfaklarını birleştiren bir füzyon yemeği tarifi yazabilir misin ? ?

Tabii ki yazabilirim!
İşte krema, balık, bezelye, havuç, fesleğen, kırmızı köri, soğan ve domates salçası ile lezzetli bir yemek için basit bir tarif:

Malzemeler:
- 400 g balık filetosu (örneğin somon veya morina).
- 100 g bezelye (taze veya dondurulmuş)
- 2 havuç, dilimlenmiş
- 1 soğan, ince doğranmış
- 2 yemek kaşığı domates püresi
- 200 ml krema
- 1 çay kaşığı kırmızı köri ezmesi (veya tadına göre daha fazla)
- Biraz taze fesleğen yaprağı, kabaca doğranmış
- Tatlandırmak için tuz ve karabiber
- Servis için pirinç veya erişte

Talimatlar:
1. Balığı lokma büyüklüğünde parçalara ayırın ve tuz ve karabiber ile baharatlayın.
Bir tavada biraz yağ ısıtın ve soğanları yarı şeffaf olana kadar soteleyin.
Havuçları ekleyin ve biraz yumuşayana kadar birkaç dakika kızartın.
Kırmızı köri ezmesini ve domates salçasını tavaya ekleyin ve her şeyi iyice birbirine karıştırın.
5. Balık parçalarını ekleyin ve köri ve domates karışımıyla kaplanmaları için hafifçe karıştırın.
Kremayı koyun ve bezelyeleri ekleyin. Balıklar pişene ve sos biraz koyulaşana kadar her şeyi orta ateşte pişirin.
Son olarak doğranmış fesleğeni ilave edin ve tuz ve karabiberle tatlandırın.
Sıcak olarak pilav veya makarna ile servis edin.

Afiyet olsun! Başka sorularınız olursa bana bildirin.

YZ
 
Son düzenleme:

Samimi konuşma diline yakın, Arı ve duru konuşan yazarları okumayı severim.
Kendim de konuştuğum gibi yazanlardanımdır.
Zülfü Livaneli, Paulo Coelho, Amin Maolouf bazı en sevdiğim yazarların başında gelir.
 

Samimi konuşma diline yakın, Arı ve duru konuşan yazarları okumayı severim.Kendim de konuştuğum gibi yazanlardanımdır.Zülfü Livaneli, Paulo Coelho, Amin Maolouf bazı en sevdiğim yazarların başında gelir.




Harika! Samimi ve duru konuşma dilini tercih ettiğiniz için anlaşılır ve içten bir ifadeyle yazılmış kitapları sevmeniz çok anlaşılır. Zülfü Livaneli, Paulo Coelho ve Amin Maolouf gibi yazarlar, etkileyici hikayeleri ve akıcı üsluplarıyla birçok okuyucuyu kendine çekiyor.
Zülfü Livaneli, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri ve müzikle de özdeşleşmiş bir sanatçıdır. Eserleri, derinlikli karakterler ve toplumsal temaları işlemesiyle dikkat çeker.
Paulo Coelho, uluslararası üne sahip bir yazar ve eserleri dünya genelinde milyonlarca satmıştır. Onun kitapları, hayatın anlamı, ruhsal keşifler ve kişisel gelişim gibi konulara odaklanır.
Amin Maolouf ise Lübnan asıllı Fransız yazar ve gazetecidir. Tarih, kültür ve kimlik gibi temaları ustalıkla işler.
Sizin gibi konuştuğu gibi yazan yazarlar, okuyucularla daha derin bir bağ kurma potansiyeline sahip olabilirler. Bu yazarlar sayesinde kitaplarda gezinirken sanki yakın bir arkadaşınızın hikayesini dinliyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Sizi anlamak ve sizin gibi yazan yazarları seçmek, okuma deneyiminizi daha keyifli ve kişisel hale getirebilir. Umarım bu yazarlarla daha da güzel kitaplar keşfedersiniz ve keyifli okumalarınız olur!
 



Soru: Ankara'dan Antalya'ya çekme karavanla seyahat etmek için en uygun güzergah hangisidir?

Ankara'dan Antalya'ya çekme karavanla seyahat etmek için en uygun güzergah, güzergahın süresine, yol durumuna, tercih edilen manzaralara ve molalarla birlikte yapılmak istenen seyahat deneyimine göre değişebilir. Ancak genellikle en yaygın ve hızlı güzergah aşağıdaki gibidir:
Güzergah: Ankara - Aksaray - Konya - Karaman - Antalya
Bu güzergah, Ankara'dan başlayarak önce Aksaray'a, ardından Konya'ya, Karaman'a ve en sonunda Antalya'ya doğru ilerler.
Yol durumuna göre ve seyahat süresini daha da azaltmak isterseniz, bazı otobanlardan geçiş yapabilirsiniz. Örneğin, Ankara'dan Aksaray'a E90 ve D300 karayolu üzerinden geçebilirsiniz. Daha sonra Aksaray'dan Konya'ya E90 yoluyla ilerleyebilirsiniz. Konya'dan Antalya'ya gitmek içinse D330 karayolunu kullanabilirsiniz.
Ancak, bu rotayı planlamadan önce seyahatinizin tarihini kontrol ederek ve yol durumunu güncelleyerek daha kesin bir güzergah belirlemek önemlidir. Ayrıca, çeşitli harita ve navigasyon uygulamaları, yolculuğunuz sırasında size rehberlik edebilir ve trafik durumunu takip edebilir. Ayrıca, güzergah boyunca uygun dinlenme ve mola noktalarını belirlemek için rota üzerindeki benzin istasyonları ve tesisleri de göz önünde bulundurmanız önemlidir.


(Bu yanlış cevap. Ankara'dan Antalya'ya Aksaray ve Karaman üzerinden gitmek için ya Karaman'da elini öpeceğiniz büyükleriniz olmalı, ya da kafayı yemiş olmalısınız.)


Soru:
Ankara'dan Antalya'ya gitmek için çok daha kısa ve kolay güzergahlar var ama.


Evet, doğru. Ankara'dan Antalya'ya daha kısa ve kolay güzergahlar bulunabilir. Benim bilgi tarihim olan Eylül 2021'e göre en hızlı ve kısa güzergahlar şunlar olabilir:
  1. Güzergah: Ankara - Konya - Seydişehir - Manavgat - AntalyaBu güzergah, daha hızlı bir şekilde Antalya'ya ulaşmanıza yardımcı olabilir. Ankara'dan Konya'ya doğru gittikten sonra Seydişehir üzerinden Manavgat'a, ardından da Antalya'ya yönlenebilirsiniz. Bu güzergah, daha az trafikli yolları içerdiği için daha hızlı bir seyahat sağlayabilir.
  2. Güzergah: Ankara - Aksaray - Nevşehir - Niğde - Konya - Beyşehir - AntalyaBu alternatif güzergah, Kapadokya'nın güzelliklerini görmek ve rotada daha farklı yerler keşfetmek isteyenler için tercih edilebilir. Ankara'dan Aksaray'a, oradan Nevşehir ve Niğde'ye, ardından Konya'ya doğru ilerleyerek Beyşehir üzerinden Antalya'ya yönelebilirsiniz.
Bu güzergahları seçerken seyahat süresini, yol durumunu, trafik yoğunluğunu ve aracınızın özelliklerini de göz önünde bulundurmak önemlidir. Ayrıca, planlama yaparken harita ve navigasyon uygulamalarını kullanarak güzergah üzerindeki en güncel yol bilgilerini kontrol etmeniz tavsiye edilir. Unutmayın ki yolculuk sırasında molalar vermek ve güvenli sürüş kurallarına uymak önemlidir.

(En uygunu olan Afyon-Burdur-Antalya güzergahından haberi yok. Fena da kıvırtmıyor yani ama daha çoook ekmek yemesi lazım gibi.)
 
Son düzenleme:

Bu benden kopya çekiyor. Benim saydıklarımı sıralayıp, bunlar vazgeçilmez aksesuarlardır diyor. :D

Soru: Çekme karavanda stabilizatör, mover, dizel yakıtlı ısıtıcı, kasetli tuvalet gibi aksesuarlardan olmazsa olmazı hangileridir.


Çekme karavanda kullanışlı ve konforlu bir seyahat deneyimi için bazı aksesuarlar olmazsa olmaz niteliktedir. İşte çekme karavanda olmazsa olmaz olarak kabul edilen bazı aksesuarlar:

  1. Stabilizatör: Stabilizatör, karavanın römorkunu çekerken stabilize ederek, ani yönlendirme hareketlerini ve rüzgarın etkisini azaltır. Bu, daha güvenli ve dengeli bir sürüş sağlar.
  2. Mover: Mover, çekme karavanı park yerine manevra yaparak çekme işlemine ihtiyaç duymadan yerleştirmenizi sağlayan bir cihazdır. Bu özellik, karavanı sıkışık alanlarda ve dar park yerlerinde daha kolay ve hassas bir şekilde konumlandırmak için önemlidir.
  3. Dizel Yakıtlı Isıtıcı: Soğuk havalarda konforlu bir yaşam sağlamak için dizel yakıtlı ısıtıcı oldukça kullanışlıdır. Isıtıcı, karavan içindeki sıcaklığı düzenleyerek soğuk mevsimlerde seyahat etmeyi daha keyifli hale getirir.
  4. Kasetli Tuvalet: Kasetli tuvalet, tuvalet ihtiyacınızı karavan içinde karşılayabilmek için pratik ve hijyenik bir seçenektir. Taşınabilir kaseti sayesinde kullanıldıktan sonra dışarı çıkarılarak boşaltılabilir ve temizlenebilir.
Bunlar, çekme karavanın konfor, güvenlik ve kullanılabilirlik açısından vazgeçilmez aksesuarlarıdır. Elbette kişisel tercihlere ve seyahat alışkanlıklarına göre diğer aksesuarlar da eklenerek seyahat deneyimi daha da özelleştirilebilir. Önemli olan, çekme karavanın ihtiyaçlarınızı ve seyahat tarzınıza uygun şekilde donatmak ve seyahatlerinizden en iyi şekilde faydalanmaktır
 

Yapay zekaya uygun yol ile soru sorabilmek için çaba gosterirseniz daha çok faydalanıyorsunuz.
O da ne kadar ekmek, o kadar köfte diyor.
 

"Ankara'dan Antalya'ya çekme karavanla seyahat etmek için en uygun güzergah hangisidir?" sorusunu "yapay zekaya uygun yol" ile nasıl sorabilirim?
Bırakın yapay zekayı, zekasız biri bile bu soruyu anlar. Ha, böyle saçma sapan cevap verir, o başka...
 




.
Yapay zekanın kötü taraflarından biri de, ona doğru cevap alınacak bir soru sorabilenlerin, ona uygun formüle edilmiş bir soru soramayanlara karşı avantajlı olmasında yatmakta.
Şöyle düşünün bir sokakta iki pastahane var. YZ ile satış ve üretim analizlerini doğru biçimlendirilmiş sorular ile yapanın daha avantajlı olacağı kesin olmalı.


Gelin isterseniz YZ dan aşağıda yazacağım sorunu çözmesini isteyelim.

5 kişi, sadece 3 kişi için gün boyu geçerli bir biletle, saat 8:00 de araları 13 dakika süren A noktasından, her çeyrek saatte karşılıklı kalkan otobüslerle ne zaman hep beraber B noktasında olurlar ?

Sanırım bu soru, rahatlıkla anlaşılır olduğu gibi çözümü de YZ ya gereksinim olmadan hepimizce kafadan çözülecek kolaylıkta.
Bu soruyu başta istediğiniz gibi formüle edebileceğiniz gibi, yanlış bir cevap yüzünden onu kaç kere değiştirmek zorunda kaldığınızı lütfen buraya yazın. Yani kaç kerede doğru cevabı bulacaksınız !
Kolay gelsin..😋



Bakın ne zaman tekrar A noktasında olacaklarını bile soruya ilave etmedim. Bilgisayarı 0-1 şeklinde düşünüyor diye küçümsüyoruz ama bizim gibi analog tipler için onun gibi düşünmek hiç de kolay olmuyor..
 
Son düzenleme:

"Ankara'dan Antalya'ya çekme karavanla seyahat etmek için en uygun güzergah hangisidir?" sorusunu "yapay zekaya uygun yol" ile nasıl sorabilirim?
Bırakın yapay zekayı, zekasız biri bile bu soruyu anlar. Ha, böyle saçma sapan cevap verir, o başka...
Yapay zekaya çok uygun bir soru değil bence çünkü bilgileri güncel değil, en az 2 yıllık , belki o an yol çalışması var, buzlanma var vs , tam doğru cevap veremez.
Ama o soruyu şu şekilde sorabilirsiniz;
Ankara'dan Antalya'ya 7 metre karavanim ile gideceğim. Amacım 10 yaşındaki kızım sıkılmasın . Güzel yemekler de yemek isterim. Uygun rota ne önerirsin?

İstanbul İzmir arasi aracimla gideceğim. Dondurmayı çok severim. Rota üzerinde en iyi 2 dondurmacı tavsiye eder misin?

Size en azından amacınıza uygun fikirler verebiliyor.
Kapsamlı, detay verdiğiniz sorulara çok daha iyi cevaplar veriyor.

Ya da bana belli bir konuda web sitesi yap derseniz basit bilgiler veriyor. Detayli sorarsanız örneğin, hedef kitlen şunlar, Seo uzmani gozuyle ne onerirsin gibi sorulara çok ilginç bilgiler veriyor. Kodlama bile yapıyor diyorlar, ben yaptiramadim istediğim gibi.
Su an iki şehir arasi 4 günlük rota soruyorum. Farklı senaryolar yazıyorum. Farklı farklı amaca uygun cevaplar veriyor.
 
Son düzenleme:

"Ankara'dan Antalya'ya 7 metre karavanim ile gideceğim. Amacım 10 yaşındaki kızım sıkılmasın . Güzel yemekler de yemek isterim. Uygun rota ne önerirsin?"

İyi de, ben karavanımın kaç metre olduğundan bağımsız, kaç yaşında kızım olduğundan habersiz, yolda yemek yemek de istemediğim bir yolculuk sordum. Soruyu da iki yıl önce değil, dün sordum. Bunun cevabını veremeyecek kadar "zeki" yeğeniniz, geri zekalı Google Maps'e sormayı akıl edemeyecek kadar bile "zeki".

Bu günden 100 yıl sonra teknolojinin hangi seviyede olacağını çok merak ediyorum ve bu konuda hayal dahi kuramıyorum. Bunu başarabilen biri olduğunu da hiç zannetmiyorum. Başardığını iddia eden, sadece kurduğu hayallerle sınırlı tahminde bulunuyordur.

Ancak, bugünkü teknolojimiz ve olanaklarımızla kendimizi çok bir üstün bir şeyler zannettiğimizden, yarattığımız "yapay zeka"nın da müthiş zeki bir şey olduğunu vehmediyoruz. Oysa bugün yaratabildiğimiz yapay zeka, ancak kendi zekamızla yaratabildiğimiz ve onunla sınırlı bir hayal gücü ürününden başka bir şey değil. Zeki falan değil. Bizim zekamıza bağımlı, biz ne kadar zeki olabileceğini planlayabildiysek, o kadar zeki bir ürün. Çünkü biz onu planlayan insanoğlu, zannettiğimiz kadar zeki değiliz ki, yarattığımız bir şey zeki olsun.

Yapay zeka dediğimiz ürün, zeka gücünü internetten alıyor. Başka bir imkanı da yok. İnternetten aldığı bilgileri değerlendirip, doğruyu yanlışı ayırdetip olması gerektiği gibi "zekice" sonuçları bulabilecek kapasitede değil. Olamaz da. İnternet ne bilgi sunarsa, doğru veya yanlış, o bilgiye bağımlı bir "zeka"dan başka bir şey değil.

Sizin yeğen henüz ergen. "Adam" olması için önünde çok yol var. 100 yıl sonra bir baltaya sap olur mu bilmem ama, bugünden hakkında umut beslemek için çok erken.

Ha, insan oğlu bu. Yeğenini pek sever, şımartır, destekler, pışpışlar falan, o da "ben neymişim abi" havalarına girer, insanoğlunu kibrit suyuyla tanıştırır, eh, o da insanoğlunun geri zekalılığıdır. Yapay zekanın zekasıyla hiç alakası yoktur.

Detaylı sorular geliyor aklıma ama en yalın soruya internetten doğru cevap bulamayan yeğeninizi üzmek istemiyorum daha çok. Soru detaylandıkça cevaplar da detaylı geliyor gibi görünecektir eminim ama yalın amaca yönelik cevap gelmiyor işte. Apaçık görülüyor.
 

Sizin yorumunuzu sordum, ne dersin diye. Sizin yorumunuzu kabul etti :smiley:
Cevabı;
Yapay zeka, genellikle internetten veri ve bilgi alır ve bu bilgileri değerlendirerek sonuçlar üretir. Ancak, bu süreçteki başarısı, algoritmasının ve eğitim verilerinin kalitesine bağlıdır. Yapay zekanın sonuçları, aldığı verilere dayanır ve doğru veya yanlış olabilir. Zeka gücü, internetten aldığı bilgilere bağımlıdır, ancak gelecekte daha gelişmiş algoritmalar ve eğitim verileri ile daha doğru sonuçlar üretme potansiyeli vardır. Yine de, şu an için yapay zeka, insana özgü tam anlamıyla "zekice" sonuçlar üretecek kadar bağımsız değildir.



Ben nerelerde kullandigimi düşündüm. En çok İngilizce ve Almanca ceviri oldugunda aklıma geliyor.

- Ingilizce yazdığım bir e maili rephrase yap diyorum. Bana göre çok başarılı.

- Rota konusunda trafik bilgisi icermediginden kullanmıyorum ama rota hakkında detaylı bilgi sık sık soruyorum. Sayı vererek işte 6 madde yaz dediğimde verdiği cevaplar hoşuma gidiyor .

Bir ara döviz uçtuğunda İngiltere'den adsense alabilecek web sitesi hazirlatmaya çalıştım ama detaylar arasında vaktim olmadığından kayboldum. Biraz işi bilen , zamanı olan daha iyi sonuçlar alabilir.
 
Son düzenleme:

.
Yapay zeka üzerine konuşurken bilinç ile öğretilmiş düşünce kalıplarını birbirleriyle karıştırmamak lazım. Bu, çıtanın şimdilik düşünülemeyecek kadar yükseltilmesi demek.
YZ ayrıca internet değil, iletişim için interneti de kullanabilen, insani düşünme mekanizmalarını, kod yazarak oluşturulan algoritmalarla algılayan ve özellikle taklit edebilen dijital bir makina. Ayrıca doğru-yanlış geri dönümleri de hafızasına alıyor.
Programcısının öznel düşünce kalıplarını kullanma sorunu olduğunu biliyoruz. Programlanmasının kontrolünde herkez hemfikir.

Ona, internetin ilk çıktığı zamankine benzer küçümseyen bir şüphe ile yaklaşmak şimdilik pek doğru olmamalı ?
Önümüzdeki senelerin ilginç geçeceğini düşünüyorum..
 
Son düzenleme:



Benim itiraz ettiğim nokta, henüz emekleme aşamasında bile olmadığı açıkça görünen yapay zekanın zekasından şüphe duymadan, ona sorulacak soruyu sormayı beceremediğimizi iddia etmek.

Yapay zekayı yaratmayı beceremediğimizi söylerseniz, tamam. Ama ortada olan sanki mükemmelmiş de, biz kullanamıyormuşuz gibi yapmak hiç doğru değil.

Henüz mükemmelliğe yaklaşan bir şey bile yok, çünkü tüm zekamıza rağmen biz mükemmellikten çok uzaktayız. Amerikalı yapay zekalı SİHA, görevini iptal etmek isteyen kumanda merkezini vurdu. Oysa kumanda merkezinin emirleri belli bir doğrulama şifresinin onaylanmasından sonra kayıtsız şartsız yerine getirilir diye programlamayı unutan da onu yapan insanoğlu.

Önce biraz zekaya sahip olacağız ki, başka bir şeye zeka verebilelim.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,461
Mesajlar
1,518,218
Kayıtlı Üye Sayımız
172,115
Kaydolan Son Üyemiz
SoundofSilence

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst