sevgili dostlar,bu hafta aslında kafam biraz karışıktı:istanbulda fuar açılıyordu, gerçekten çok gitmek istiyordum, gideceksem tek başıma gidecektim,çünkü bulunduğum yer taşra,çevre yerlerden de organize bir fuar gidişi yok gibiydi.tek başına donkişot gibi fuara da gitmek istemedim.seneye belki... bende hafta sonunu uzun zamandır gitmek istediğim ama hava şartları sebebiyle gidemediğim,azı tepesine çıkmak istiyordum.
çünkü azıtepesi öyle bir tepe ki dostlar,benim yaşamımın resmidir...
nasılmı;azıtepesi anamurla bozyazının ortasında,toroslardan akdenizi dikkesen sahildeki en yüksek tepedir.
benim çocukluğumdan bu yana ben ne yaşamışsam azıtepesi şahittir.
evimiz azıtepesinin hemen dibidir,gittiğim ilkokul azıtepesinin eteğindedir.
çocukluğumda küçücük hayallerle,balık tutmaya gittiğim liman,bir topun peşinde akşama kadar koşturduğumuz,yarı çamur fıstık tarlaları.....
kısacası azıtepesi bozyazıyı,bir kartal gibi yüksekten izlemekte,aslında bir anlamda benim hayatımın özeti gizlidir o tepede....
ama ben bu tepeye hiç çıkmadaım hayatımda,gençliğimde yarısına kadar tırmanmışlığım vardı.
artık motorum da var,azıtepesine yaşamımdan izler aramaya gideceğim.
ancak hava tahminlerinde hafta sonu akdeniz yağmurlu görünüyordu,hayallerim kırıldı biraz.olmazsa haftaya.....
cumartesi sabahı kaltığımda, şaşımıştım çünkü akdeniz,kıştan bu yana en güzel güzelliğini sergiliyor,güneşte en sıcak günü sergiliyordu.
bismillah dedim fırladım ve yola çıktım....
bozyazıdan azıtepesi, beni bekler...
buda azıtepesinin limandan görünüşü
bozyazı limanı
azıtepesine yol anamur tarafından çıkıyor,bende dağın batısına ulaşıyorum;anamur kalesi...
ve akdeniz
yokarda karlı gdağlar...
azıtepesi yoluna giriyorum.
anamur gözüküyor
yavaş yavaş yükselmeye başlıyorum.
beni karşılayanlar var
yollart zaman zaman çamurlu
zirveye yaklaştım karşıda anmur..
ve bozyazı...
yaşamım da en önemli mekanlardan olan bozyazıyı hayatımda ilk defa bu kadar yüksekten görüyorum
ve hayatımda tanıdığım en güzel insanlaradan birisi,erol...
onu ilk defa burda gördüm ve burda tanıdım.
bir arkadaşımın yeğeni,azıtepesinde çobanlık yapıyor.
bir insan bu kadarmı doğal olu,bu kadarmı cana yakın olur
kısacası o gerçek bir insan(ne ilginç değilmi insan olmak da marifet sayılıyorsa biz nasıl bir hayatı,nasıl bir çağı yaşıyoruz... neyse uzun mevzu....)
erol kardeşimin yaşadığı çoban evine geçiyoruz motorumu burada bırakıp.
erlun evi
sutekneleri
ve yorgun ben...
erol,güzel insan hemde yetenekli.çok güzel saz çalıp söylüyor.
erolun elişi eserleri..
arkadaşlar bu küçük kaşıklar tek bir ağaç dalından hiç kopmadan yapılıyor
yani bir kaşık,üzerindeki figürler,halkalar da yapıştırma falan yok sade bıçak işi
erolun sazı ve sesi beni pert etmiş durumda dostlar
bende çalıp sölim diyorum erol dayanamayıp kaçıyor ki o kadar acıklı çalmışım.(ne gezer)
çiçek açmış badem ağaçları
keçiler öğle istiratine geliyor.
buda erolun ikizi ali
ve babaları
amcada karizma var ha
yuvak yuvama işlemi
yesinler seni
eee acıktık seromoni zamanı...
bu arada bir küçük enduro(eşek),birde gerçek cros(katır) gözüktü
cros tecrübem olmadığı için,şu ara enduroyu bir deneyim diyorum
bu güzel insanlarla vedalaşıp,zirveye devam edeceğim.
demiretım bıkmadan beni bekler
zirveye doğru yaklaşırken bozyazı
yolda yine bir çoban amca,teyze.ısrarla beni çay içmeye çağırıyorlar teşekkürediyorum,bırakmıyolar birdahaki sefere sözünü alınca anca bırakıyolar.yordum insanı aslı bozulmadığı zaman ne de güzel ....
ve zirve bekçi kulubesi
bulutlar gözükmeye başladı hava bozacak...
zirvede paraşütle atlama pisti ve anamur
bozyazı
mutlu ben
inişe geçiyorum
yolda karşılaştığım çoban özcan
çilek eğmeleri
o nee,börekmi çaymı... kim tutar beni...
azönce bulunduğum nokta zirveye dumanlar ağmış..
anamur kalesi
ve tekrar bozyazı
eve geldim yorgun ve bitkin
ama mutlu
evet dostlar fuara gitmek isteyip de gidemediğim bir hafta sonunda yaptığım gezi,fuarıda pek aratmadı sanırım.güzeldi beee...
çünkü azıtepesi öyle bir tepe ki dostlar,benim yaşamımın resmidir...
nasılmı;azıtepesi anamurla bozyazının ortasında,toroslardan akdenizi dikkesen sahildeki en yüksek tepedir.
benim çocukluğumdan bu yana ben ne yaşamışsam azıtepesi şahittir.
evimiz azıtepesinin hemen dibidir,gittiğim ilkokul azıtepesinin eteğindedir.
çocukluğumda küçücük hayallerle,balık tutmaya gittiğim liman,bir topun peşinde akşama kadar koşturduğumuz,yarı çamur fıstık tarlaları.....
kısacası azıtepesi bozyazıyı,bir kartal gibi yüksekten izlemekte,aslında bir anlamda benim hayatımın özeti gizlidir o tepede....
ama ben bu tepeye hiç çıkmadaım hayatımda,gençliğimde yarısına kadar tırmanmışlığım vardı.
artık motorum da var,azıtepesine yaşamımdan izler aramaya gideceğim.
ancak hava tahminlerinde hafta sonu akdeniz yağmurlu görünüyordu,hayallerim kırıldı biraz.olmazsa haftaya.....
cumartesi sabahı kaltığımda, şaşımıştım çünkü akdeniz,kıştan bu yana en güzel güzelliğini sergiliyor,güneşte en sıcak günü sergiliyordu.
bismillah dedim fırladım ve yola çıktım....
bozyazıdan azıtepesi, beni bekler...
buda azıtepesinin limandan görünüşü
bozyazı limanı
azıtepesine yol anamur tarafından çıkıyor,bende dağın batısına ulaşıyorum;anamur kalesi...
ve akdeniz
yokarda karlı gdağlar...
azıtepesi yoluna giriyorum.
anamur gözüküyor
yavaş yavaş yükselmeye başlıyorum.
beni karşılayanlar var
yollart zaman zaman çamurlu
zirveye yaklaştım karşıda anmur..
ve bozyazı...
yaşamım da en önemli mekanlardan olan bozyazıyı hayatımda ilk defa bu kadar yüksekten görüyorum
ve hayatımda tanıdığım en güzel insanlaradan birisi,erol...
onu ilk defa burda gördüm ve burda tanıdım.
bir arkadaşımın yeğeni,azıtepesinde çobanlık yapıyor.
bir insan bu kadarmı doğal olu,bu kadarmı cana yakın olur
kısacası o gerçek bir insan(ne ilginç değilmi insan olmak da marifet sayılıyorsa biz nasıl bir hayatı,nasıl bir çağı yaşıyoruz... neyse uzun mevzu....)
erol kardeşimin yaşadığı çoban evine geçiyoruz motorumu burada bırakıp.
erlun evi
sutekneleri
ve yorgun ben...
erol,güzel insan hemde yetenekli.çok güzel saz çalıp söylüyor.
erolun elişi eserleri..
arkadaşlar bu küçük kaşıklar tek bir ağaç dalından hiç kopmadan yapılıyor
yani bir kaşık,üzerindeki figürler,halkalar da yapıştırma falan yok sade bıçak işi
erolun sazı ve sesi beni pert etmiş durumda dostlar
bende çalıp sölim diyorum erol dayanamayıp kaçıyor ki o kadar acıklı çalmışım.(ne gezer)
çiçek açmış badem ağaçları
keçiler öğle istiratine geliyor.
buda erolun ikizi ali
ve babaları
amcada karizma var ha
yuvak yuvama işlemi
yesinler seni
eee acıktık seromoni zamanı...
bu arada bir küçük enduro(eşek),birde gerçek cros(katır) gözüktü
cros tecrübem olmadığı için,şu ara enduroyu bir deneyim diyorum
bu güzel insanlarla vedalaşıp,zirveye devam edeceğim.
demiretım bıkmadan beni bekler
zirveye doğru yaklaşırken bozyazı
yolda yine bir çoban amca,teyze.ısrarla beni çay içmeye çağırıyorlar teşekkürediyorum,bırakmıyolar birdahaki sefere sözünü alınca anca bırakıyolar.yordum insanı aslı bozulmadığı zaman ne de güzel ....
ve zirve bekçi kulubesi
bulutlar gözükmeye başladı hava bozacak...
zirvede paraşütle atlama pisti ve anamur
bozyazı
mutlu ben
inişe geçiyorum
yolda karşılaştığım çoban özcan
çilek eğmeleri
o nee,börekmi çaymı... kim tutar beni...
azönce bulunduğum nokta zirveye dumanlar ağmış..
anamur kalesi
ve tekrar bozyazı
eve geldim yorgun ve bitkin
ama mutlu
evet dostlar fuara gitmek isteyip de gidemediğim bir hafta sonunda yaptığım gezi,fuarıda pek aratmadı sanırım.güzeldi beee...

