İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan takil Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 39
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 20,505
Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Sabah,kamp marketinden alınan kaşar domates ve şeftali marmelatı çay ve kahve ile yapılan kahvaltı.
Venedik turundan önce Mavişi yol üzerinde gözümüze ilişen bir tamirciye götürdük. Sorunun motor soğutma suyu kaynaklı olduğunu belirleyip,minik bir müdahaleyle giderdikten sonra yaniden Venediğin güzelliklerini keşfe çıkıyoruz.Şehirde motorlar için park yeri bulmamız gerekiyor. İstasyona Park ediyoruz hemen yanıbaşımızda hızlı tren.Fotograf çektiriyoruz al kırmızı tişörtüyle Taner al kırmızı tren yanında kondüktör gibi.
Pizza bira burger king steakhouse alışveriş kampa döndüğümüzde oldukça yorulmuştum. Tanerle marketten 1,90 euroya iki biraz alıp içmeye başladık. Önce havuz ve duş yapmak isteyen Musti,sonra vazgeçip marketin açık olduğu saate yetişemeyince 4 Eurodan biraladı.
Barı zengin etmeyelim diye kamp dışında içecek alalım dedik neredeyse Venezia ya gittik ve bir bardan 8 euroya Bardolino adında kırmızı lezzetli bir şarap aldık.
28/07/2009 23:40
Kampa döndüğümüzde yeni yetmeler Romalılar gecesi yapıyor kampın tüm çarşaflarını vücutlarına dolamışlar tek bir ağaç dalı kalmamış hepsi kafalarında harala gürele bir gece. Uyumaya çalıştık erken uyanıp Floransa (Frenze) ‘ ye yola çıkacaktık. Musti sabah 04:00 e kadar yan çadırda alışveriş gürültülü yapıldığından uyuyamamış bende döndüm durdum çadırın arkası önü Romalılarla doluydu. Otobanda birbirimizi takip ederek yol alıyoruz.

SANY1151.jpg


SANY1183.jpg


SANY1229.jpg


SANY1226.jpg


SANY1246.jpg
 

Etiketler
Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]

SANY1268.jpg


SANY1209.jpg


SANY1256.jpg


SANY1318.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Sonunda Floransa'dayız,Binnaz sayesinde çok kolay şehir merkezine ve oradan kalacağımız kampa ulaştık. İşlemlerimizi yapıp çadırımıza gidiyorduk ama memleket yanıyordu iklim resmen çöl iklimine dönmüştü. Çadırın içi öyle sıcak ki cinnet geçirebilirsin. Motor çantalarımızdan havlularımız alıp duşlara.
Floransa, her türlü güzelliği içinde barındıran bir sehir. Toskana'nın yuvarlak tepelerinin ortasında yer alan ve Arno Irmağı tarafından ikiye bölünen şehir, coğrafi bakımdan İtalya'nın hemen hemen tam merkezinde bulunuyor.
Yüzyıllar boyu Rönesansın Merkezi olarak bilinen Floransa, her alanda kültüre ve güzel sanatlara eşi ve benzeri görülmemiş değerler katmış Tarihi saraylarında ev sahipliği yaptığı paha biçilmez değerlerdeki mücevherleri bugün bile bütün dünyada ün kazanmıştır. Ponte Vecchio; Arno nehri üzerinde bulunan bu köprü Floransa'nın en meşhur köprüsü. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmış. Bu köprü üzerinden görünen güzel Floransa manzarası dışında, 16. yüzyıldan bu yana köprünün kapalı bölümümde bulunan muhteşem mücevherlerin bulunduğu kuyumcularla dikkatimi çekiyor Hatta kuyumcu çarşısını gezerken balık figüründe bir yüzüğü daha yakından görmek için vitrine yapışmışım hayranlıkla izliyorum. Taner sana bir armağan alayım diyor ama ne parası var nede söylendiği bankamın kredi kartında limiti.
Museo Nazionale del Bargello bu üzede Michelangelo'nun ve ünlü sanatçıların eserleri bulunmakta büyüleyici.
Rehber eşliğinde gezen bir arkadaşım anlattı Dünyada ilk çatalı bulanlar burada yaşayan Medici ailesiymiş. El ile yenen yemeklere çatal icad etmişler. Önce kendileri ailelece kullanmış daha sonra tüm halk. Doktorların çoğunlukta olduğu bu ailenin isimi Medici Medicina = Tıp , Medicine = Doktor terimleri hep bu kökten gelmiş.
Floransanın en büyük kilisesi “Cattedrale di Santa Maria del Fiore ” Çiçeklerin Aziz Meryem’i manasını taşıyan kilise “ Duomo” da diyorlar. Aslında “Duomo” “kubbe” demekmiş Ve İtalya’nın bir çok şehrinde büyük katedrallere Duomo adı verilmekteymiş.
Duomo’ nun dışı oldukça süslü oymalarla dolu. Yanındaki çan kulesi “Campinello” nunda ondan farkı yok muhteşem. Çan kulesini Giotto isimli bir mimar–ressam yapmış.
Zaten tarihte düz fotoğraf basımı gibi kabartmalardan üç boyutlu resim gibi kabartmalara geçen ilk sanatkar Giotto’ ve kuleye onun adı verilmiş.
1966 'da meydana gelen sel felaketi sırasında çoğu anıtların ve sanat eserleri zarar görmesine rağmen, şehrin artistik mirasında önemli kayıplar meydana gelmemiş. Felaketin hemen ardından gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının o denli detaylı ve dikkatli oluşu bütün dünyaya örnek olması gerekir en çokta bize
şehir merkezinde dolaşırken meydanda çocuklar için bir atlı karınca vardı. iç mekan duvarları siyah beyaz fotograflarla dolu bir restoranın açık alanına oturduk.
Lazanya yada spagetti ve pizza söyleyelim hep beraber yiyelim kararı aldık. Aslında kendi dilimizde spagetti desende garson siparişimizi anlardı fakat menüden musti siparişlerimizi verdi ve masaya gelen tek doğru şey pizza idi.
Tanere kızarmış 4 dilim ekmek üzerinde küp küp kesilmiş domates, kenarında birkaç zeytin.
Mustide domuzun etinin elli versiyonu. Yok salamı yok sosisi yok pastırması.
Hepsinin tadına baktık ve güldük. Taner sigaramız olmadığı için 30 dakika civarı büfe aradı ve elinde samson tütün ile döndü mustinin kafası sandalyenin arkasına düşmüş hırıltıda çıkararak uyuyor. 1 şişe kırmızı şarap ve bir bira ile kalktık.
İtalyan bayrağı renklerinde spor çantalar satan bir mağazadan kendimize birer seyahat çantası, başladık Mustinin takıcısı ve dövmecisini aramaya. Dolaş dolaş ya sokakları hatırlayamadı yada kapanmıştı mekanlar. Hvarda sakızla yapıştırdığım 40 numara “Çin” terliğim tamamen benden ayrılmıştı içinde her numaradan terliğin bulunduğu bir mağazaya girip 2 euroya kırmızı beyaz puanlı bir flip flop aldım tek şikayetim topuğuma pat pat vurması.
Sokak aralarındaki yol kenarı parklarda hem park yapılmaz hem park işaretinin yan yana olmasıydı. Bıraktığımız yerde çekilmemiş motorlarımızı görünce sevindik ben koca valizi motorda Türk taşıma tipi ile Tanerle aramıza sıkıştırdık ve kamptayız. Market açık şanslıyız 1 şişe şarap ve bira yukarıda barın bahçesine oturduk şahane bir manzaraya karşı içtik. Yemek istediği şeyler olmadığından sanırım hep açtı doyurmak mümkün değil ve hiçte lezzetli olmayan 2 dilim pizzayı götürdü.
ve sohbet şu ;
Musti: Nasıl buldunuz Floransayı?
Özlem : Michelangelo şahaneEEEE daha uzun vakit ayırmak gerek italyaya:(
Taner:Kadınlar beş para etmez….:(
Biraz bilgi vermem gerek Davut heykeli Michelangelo Buonarroti tarafından 1501 de başlanmış ve 1504 tarihinde tamamlanmıştır Michelangelo’nun (Pietà ile birlikte) en iyi iki heykelinden biri ve Rönesans heykel sanatının bir başyapıtı kabul edilmektedir. Eser, Davut’un Golyat’a saldırmaya karar verdiği anı simgelemektedir. 5,17 metre yüksekliğindeki mermer heykel Floransa’nın bir sembolü niteliğindedir. Heykelin tamamı 8 Eylül 1504 tarihinde ortaya çıkarılmıştır.
Bu kadar çok hayranı olan heykelin elbette ki düşmanı da olacaktı. Ve heykel 1991 yılında nihayet vandalizmden nasibini aldı. Heykele çekiçle saldıran bir kişi sol ayak parmaklarına zarar vermişti.

Roma'daki Struttuda Della Materia Enstitüsü'nde Donato Attanasio yönetiminde çalışan araştırmacılar şimdi heykelin sol ayağındaki ikinci parmağındaki üç küçük örneği incelediler.

Heykelin yontulmuş olduğu mermerin en önemli özelliği ince taneli ve gözenekli oluşu. Yani mermer orta kalitede. Michelangelo'nun ifadesiyle, heykel zaten mermer bloğun içindeydi, o sadece fazlalıkları attı. Ayrıca bu eser o dönemde leonardo da vinci'yi baya kıskandırmış.
Taner: “Italian women ugly” iş böyle olunca adamlar kendini sanata vermişler.
Şarap kesmemişti yolun karşındaki büfeden alıp gelecekti Musti sonra telefon açtı hadi Davut heykelinin oraya gelin manzara şahane dedi. Biz önce yıkama işlemi sona ermiş çamaşır makinesinden çamaşırlarımızı migros poşetlerine doldurup sonra çadıra bırakıp Mustinin yanına gittik. Musti yine duvar tepesinde gözleri gökyüzüne kapalı. Romantik gitarıyla parçalar çalanan bir İtalyan. Sırayla parçalar diledik benimki oldukça hareketli tanere şiirsel bir parça çıktı. Biz yerde düğüm şarabı yudumlarken uçurum kenarında musti hırıltılara karışmış Taner “abi ne horluyorsun’a” inat kayda alıyor Mustinin uyku halini Kampa döndük odamız bir ranza ve tek yataktan oluşuyor çadırda aydınlatma bile var. Kendi aleminde uykuda herkes. Sabah erkenden uyanıp çıkış işlemlerimizi yapıyoruz 56 euro ödeyip çıkacağız hatun 6 euro daha istedi depozit olarak ortasından bantla yapıştırılmış 10 euroyu verince geri çevirdi oysa bu parayı kendi barlarında vermişlerdi.
Taner kendi anadilinde fırlattı 10 euroyu hatuna.
Kapıda Binnazı ayarladık istikamet Ancona.Uzun,yoğun trafik nedeniyle yorucu ama görsel anlamda bir o kadarda güzel olan Forli üzerinden Ankona’ya vardık.Taner motorları beklerken biz Türkçe “Koltuk” diye bir amcadan aldık biletlerimizi amcadan birde “iyi yolculuklar”
Toplam 289 euro . kişi başı 77 euro motor başınada 29 euro ödedik
Musti motorun benzini yok siz gidip gemi için içecek ve yiyecek alın dedi. Başımıza geleceklerden habersiz Tanerle çıkıştaki benzinciden benzin aldık tanerin kredi kartı negatif mesajı verdi rehin kalmadan ödeme apıp merkeze indik . tüm kent uyuyor Tatil saatleriymiş 14:00 ten geminin kalkacağı saat 16:00 ya kadar yarım saat içinde neredeyse tüm kentin ara sokaklarıda dahil açık biryer bulamadık saat daralmıştı Taner bilinmeyen yollara daldıkça bende Centro yazan tabelaları takip edelim diyordum “don’t help me shut up!” diye bir çemkiriş I wish to forget me in a place convenient

SANY1361.jpg


SANY1363.jpg


SANY1358.jpg


SANY1368.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Sahibinin Bangladeşli olduğunu öğrendiğimiz bir marketteyiz kuru gıdalar var. Bir krik krak 1 ton balığı konserve, 1 barbunya konserve, 3 su, 1 meyve suyu, 4 şarap 1, bira , kurumaya yüz tutmuş ekmek, buruşmuş birkaç birber çürük domates, alıp çıkıyorduk ki sabırsızlanan musti aradı. Kaç saat biryer bulup alışveriş edemediğimizi geminin kalkış saatininde gelmiş olmasının verdiği gerginlikle birde ondan AZAR.
Sanki hepimiz patlayacak bomba kıvamındayız benim istikamet macera dostlarım söylenerek rahatlıyor ama benim içimde patlıyor söylemek istediklerim.
Gümrük kapısında buluştuk motorlarımızı yerleştirdik uyku tulumlarımızı ve erzak torbalrını alıp güverteye çıktık. Elimde motor arkasında taşıyarak geldiğim torbaları bırakıp güverteye yığıldım. Kuvvetli esen rüzgar gözlerinden yaşları Düden şelalesi gibi akıtıyor.
Uyku tulumumun sol cenabında hem mutfağım, hem içki barım hem gardrobum vardı beylerin isteklerini istenene ait migros poşetimde karşılıyordum. Şarap ve yarısını rüzgarın içtiği sarma tütün. Güverte çok esiyordu denize kadar. Özlemi taşıyacak kuvvetli rüzgar. Kirpik dibi iltihabı olmuştum ve rüzgar göz yaşlanmalarım artınca bende kendimi koyverdim ağlamaya başladım Taner “Özlem kayışı kopardı” deyip gülerek benim en mutsuz fotograflarımı çekiyordu hıçkırıklar içinde kayboldum nezaman sızdım ve nekadar uyudum bilmiyorum. Uyandığımızda Korfu adasını geçiyorduk gün ağırıyordu biz inecektik ama gemi devam edecekti. Pıl ve pırtımızı toplayıp gemiden ayrıldık şimdi Midilliye bilet bulmamız gerekiyordu ama sadece 31 temmuz Pazar akşamı saat birde vardı ve biz bu liman kentinde konaklamak istemiyorduk iki gün buradan başka bir adaya bilet bulduk ama o adadan Ayvalığa geçiş yokmuş. Motoruyla seyahat eden bir amca bize şaşkın bilet ararken oldukça yardım etti. Hatta bir karede fotograf çekilmek istedi. Ev yapımı börek olan bir cafede çay ile kahvaltı yaptık.
Pür perişan gemiden inmişiz. Program bozulmuş. Midilliye bilet bulamamışız “yunanistanla ilişkilerimizi daha iyileştirmeliyiz” diye bir sohbet motorla servis yapan kıza bakılarak.
Kara yoluyla Ayvalığa gitmeye karar verdik fakat yolda karar değişti Tanerle ben istanbula Musti ailesinin yanına İzmir dönecekti. Yunanistanda bir kente girmeden otobandan kavalaya geldik. Kaldığımız nefeli otel yakınında bir kafede kahve içip aklımızı toplamaya çalıştık. Tanerle ben bu gece kavalada kalıp uzo ve kalamari yapmak istiyorduk ve çok yorulmuştuk ama musti aklımıza koyduk yola devam edelim demişti. Mustiyi yalnız bırakmamak için kalmadık yola devam Keşandayız saat 19:00 u geçiyor .
Artık İstanbul yolundaydık hava oldukça kararmıştı kaskıma yapışan börtü böcekten önümü göremiyordum ki Tanerin vayyyy haline.
Tekirdağda yol çalışması almış başını gitmiş tek şerit çalışma olan bir yolda korkarak gidiyorum. Ali Baba Tekirdağ köftecisinde durduk ben elimi yüzümü yıkamaktan döndüm ki Taner demleme çay istemiş özledim diyerek.
Kelle paça çorba, köfte, piyaz ve çay daha çok yolumuz vardı ben son dakikaları oynuyordum. Taner bana sadece “uyuma” demişti. Sürekli eli ile ayağıma dokunuyor “Uyuma” diye sesleniyordu.
Avcılar gişelere gelmeden sağnak yağmur başladı ve gişeler korkunç kalabalıktı.
Üzerimde ıslak elbiseler rüzgarla beni üşütüyordu sokak köpekleri gibi motorun arkasında titriyor motorun dengesini bozuyordum Taner az kaldı sabret diyordu.Bir yandanda artık memlekete geldik gerekmez diye yağmurlukları alıp giden Musti’ye sayıyorduk.
I send good wishes to Musti, o gece Kavalada kalıp sabah yola çıksaydık
bunca ülkede gezip yakalanmadığımız yağmura Avcılarda da yakalanmayacaktık.

SANY1465.jpg


SANY1488.jpg


SANY1506.jpg


SANY1515.jpg


SANY1517.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

SANY1519.jpg


SANY1520.jpg


SANY1522.jpg
 



Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Özlem Dalkılınç’tan İSTİKAMET MACERA;
Macera dolu olacağını gitmeden önce tahmin ettiğim gezi aslında “OLMAZ” ları ile dolu bir geziydi. Taner’in hayalindeki, uzun zamandır da planladığı bu geziye eşlik etmek istiyordum. Ve motorsikletle yapılacak bu geziyi sağlıkla tamamlamak. 17 temmuz sabahı heyecanımın, tutkularımın, coşkularımın , Lokmanımın ve Zor dostumun peşinden gidiyordum. Hayatın kendisi olağanüstü görkemli bir yolculuk. Taner ve Musti ile çıktığımız İstikamet Macera yolculuğuda aynen öyle iyi kötü, yorgun argın, mutlu suratsız… her ruh halinin içinde olduğu bir yolculuk.
Döndüğümde; I am healthy happy, I am healthy , I am energy , I also love both my friend dedirten bir yolculuk.
Aklımda kalanlar ve aklımı alanlarla dolu bu seyahate beni de ortak ettikleri için Mustafa ZOR (örtmenim) Mehmet Taner Kılınçlı’ya (Ecazacım) TEŞEKKÜR EDERİM
[attachment=1]

P1030064.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

M.Taner Kılınçlı'dan İSTİKAMET MACERA;
Zor bir parkur olmayacağını düşünsemde,Maviş ve Sarı:smiley: 'nın bu geziyi tamamlayabileceğini sanmıyordum açıkçası.Her an benden buraya kadar diyebileceğini düşünerek,güzergahı hep havaalanlarına yakın tutmaya çalışmam bu yüzden biraz:smiley:Şakası biryana,güzel insanlarla güzel yerleri görmenin farklı bir tadı var,tadılası...
[attachment=2]

P1030035.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Mustafa Zor'dan İSTİKAMET MACERA;
Bana haydi gidiyoruz dediler ve gittim:smiley:
[attachment=1]

P1030467.jpg
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Çok eğlenceli bir gezi olmuş. Çok keyif alarak takip ettim yazınızı.Tebrik ederim.
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Özlem merhaba,
Harika bi iş yaptınız valla...çok kıskandım sizi :'(..hani olur da bir kez daha bööle bişeye kalkışırsanız mutlaka beni de çağırın...özellikle güzergah çok isabetli olmuş...resimlerden gördüğüm kadarıyla yol manzarası harika...resimler de gayet profesyonel çalışılmış bu arada...senin de işyeri dışındaki halinin ne kadar farklı olabileceğini görmüş olduk...süper girl ile rüzgarın kızı karışımı bişey olmuşsun ;)...taner abiye de selamlar
 



Hayat cesaret ister, denemek cesaret ister, farklılık cesaret ister ve güvenmek cesaret ister :smiley: cesaretinden dolayı alnından öpmek gerek ozi:smiley: geziniz imrendirici fotograflar imrendirici gezi notlarınız içine çekiyor insanı sen tartışmasız uçurtma gibi rengarenksin:smiley: arkadaşlarına çok şanlısınız demek isterim. sağlıkla nice gezilere diyelim.
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Elinize sağlık, gayet güzel ve verimli bir gezi olmuş. Ancak böyle güzel bir gezi ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Ama resimleri çekenle yazan aynı kişiyse benceyazmaya değil çekmeye ağırlık vermesinde fayda var.
Tekrar elinizine gözünüze ve ayaklarınıza sağlık
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Böyle bir geziye, okuyarak da olsa iştirak etmek için yazıyı tekrar tekar okudum. Tarihi hatırlayıp, sözcüklere takıldım. Mekanları, tatları, içkileri güzellikleriyle birlikte bir kez daha keşfettim. Ve inanın kelimenin tam anlamıyla imrendim. Öyle güzel anlatılmış ki...Fotoğraflarda artistik bir kurku ve şekil olmasına karşın yazım hataları göze çarpsa da yazıdaki doğallık ve içtenliğin bu hataları yok ettiğini gördüm.

Kıpkırmızı
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Merhaba !!
Konuyu gezi yazınız ve fotoğrafların sayesinde ben de ilgiyle izliyorum..Güzel bir gezi olmus ...Bizimle paylasmıs oldugunuz icin cok teşekkürler ..
 

Ynt: İstikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karadağ - İtalya

Sevgili Koza,Korhanal,Anatolıa,Kırmız12,Yucesan,
Beğenileriniz için teşekkür ederiz.
Öncelikle;bu güzel tur'a çıkmazdan önce birkaç referansımız vardı ve biride Gezenbilir'di.
Bu siteden öğrendiklerimizle, başladıklarımız üzerine birkaç tuğlada koyabilmek amaç.Bir başka mevsim,birbaşka arkadaşın ilgisini çeker ve kim nerede neyi nasıl yapmışı araştırmak isterse diye de paylaştık.
Güzeldi ve tavsiye ederiz:smiley: Biz artık başka parkurların planlamasında olsakta(Yazdığımız güzergahta her türlü yardım isteğine varız)
Gezdiğimizi,gördüğümüzü ve öğrendiğimizi yazdık,Sürç-ü lisan ettikse affola
Saygılarımızla...
 



Ynt: ?stikamet Macera; Yunanistan - Makedonya - Kosova - Karada? - ?talya

Tesekkurler guzel bir paylasimdi.
 

SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,916
Mesajlar
1,525,602
Kayıtlı Üye Sayımız
166,691
Kaydolan Son Üyemiz
sertac01

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst