Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VAP Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 56
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 16,039
Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

10 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Adana-Lazkiye (Suriye)...



Sabah erken sayilabilecek bir vakitte kahvaltimizi edip yola koyulalim dedik ama benim motor durumu sebebiyle kahvaltidaki ozel taleplerim ve fazlaliklari bosaltma talebim, yola cikisimizi biraz geciktirdi sanirim... :? :roll: Istikamet Hatay ve Yayladag sinir kapisi...






Hatay CBF kulup baskani sevgili Sitki arkadaslarimiz ve arkadaslari bizleri sehir girisinde karsilayip, vakit darligi sebebiyle ayakustu ettigimiz birkac sohbet sonrasinda sag olsunlar bizlere sehir cikisina kadar eslik edip ugurladilar (asagidaki 9 kare sevgili Sitki'nin makinesindendir).










Nihayet sinir kapisina geldik ve ayri bir medeniyete(!?!) gecmek uzere evraklarimizi tamamlamak icin, banka(!) ve sigorta binasi(!) nobeti o Allahin sicaginda bana(ve bundan sonrakilerde ortagim Ilker'e) dustu... 8)
Erdinc ve Savas da, motosikletlerimizi meraklilardan koruma cabasi icinde nobetteydiler.




Banka..? :roll:





Sigorta.8O





Bu da bundan sonraki genelde butun tuvaletlerde ratlayacagimiz taharat muslugu/dusu tarzi. Tazzikli su yetiyor, ellerini yormuyorlar...


Vatanimizi gerimizde birakip,




2,5 saat kadarCIK bir emek sonunda, nihayet cabucak Suriye'ye gecivermistik! :lol:






Konaklayacagimiz Latakya/Lazkiye'ye gelmistik ama benzin ihtiyacimiz vardi. Guzel ve Suriye'nin meshur bir yazlik bolgesiydi ama etrafta bizimkiler gibi ne bir benzinci reklami/tabelasi vardi, ne de benzinci gorunumlu bir yer. :roll:


Hemen yanimiza cakma GSXR'i ve tam donanimiyla yanasip laf atan, sonradan Turkmen oldugunu anladigimiz Mehmet'e sorduk. Pesinden takip etmemizi isteyerek bizi benzinciye goturdu ama bu bekledigimiz/umdugumuz gibi bir yer degildi tabi. Megerse daha once de benzerlerini gectigimizi ama fark etmedigimi anladim.
Ancaaaak; adamlarin benzinleri cok hesapli(bu 1), hele de onca rahatca gazlamamiza ragmen 95 oktanlisinin bile herhalde bizim 97'lerden coook daha verimli oldugunu(bu da 2) anlayinca, isler degisti ve adamlarin benzinligine degil, benzinine deger verir olduk...

Mehmet ve arkadasi.


Sonrasinda edindigimiz enformasyon dogrultusunda konaklamak uzere 4 odali yazlik villa olup olmadigini sorduk, kestirme yoldan(!) bizi goturuverdi (yolda once birazcik da olsa tirsti isek de :lol: ).
Motorlarimizi da girisindeki bahcesine park edip, bahce kapisini da gece halat kilitle bir guzel bagladik.








Sonrasinda bir dus aldiktan sonra Mehmet'ten bir taksi ayarlayip bizi almasi ve bir restorana kabap yemeye goturmesi uzerine anlastik. Mehmet'in telefonunu alip, plakasiz olmasi sebebiyle yola zor ciktigi motorunu evine goturmesi icin yolladik.

Dus ve hazirlanmamiz sonrasinda Mehmeti aradik; o da anne bir, baba ayri agabeyi olan Mustafa'yi taksisiyle birlikte alip geldi. :roll:
Bir taksiye, bir de kendimize baktik kaldik bir muddet. Zira taksi Suriye'de yogun kullanilan Iran yapimi Saba marka minicik bir aracti. Maasallah Mustafa da saglam iri, ikimiz onde, diger arkadaslarim da Mehmet'le birlikte arkada restorana gittik. Ama Mustafa'nin zeki ve kivrak esprileri sayesinde bol kahkahali, keyifli ve cok girgir bir sohbetle dolu, onca rahatsizliga ragmen hos bir yolculuk oldu.




Araplarin unlu Arak Rakisi...





Ve Mustafa..! :roll: 8) :lol:


Yemek sonrasinda yorgun ve yiyip ictiklerimizle iyice macunlasan bedenlerimizi, ertesi gun icin dinlendirmek uzere yataklarimiza saliverdik...
8)

Devam edecek...
 

Etiketler

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..


Geziniz güzel gidiyor, biz de keyifle izliyoruz. Aynı şekilde sürmesini diliyoruz.

İzmir'den selamlar, sevgiler .
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

11 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Lazkiye-Beyrut (Lubnan)...



Sabah erkenden kalktik, disarida biryerlerde kahvalti edelim diye niyetlendik.





Ama nedense galiba biz disimize gore bir yer bulamadik ki, surdukce surduk. Sonunda Tartus'a vardik, oglen olmustu...










Suriye'de petrol sadece Irak siniri yakinlarinda varmis, seracilik son derecede gelismis, dag tas sera.




Saba marka arabalar ozelde de cok kullaniliyor.


Hafiz ve Beser Esad, hemen heryerdeler. Megalomani had safhada anlayacaginiz.



Trafik Polisine kahvalti edecek yer icin derdimizi anlatmaya calisirken, bir Turkmen yardima yetisiyor ve tavuk yiyecek yerleri tarif ediyor. Eh, zaten oglen de olduguna gore tavuk falan fark etmeyecekti, ACIKMISTIK!!!




Tavuk donerini pide benzeri bir hamurun icine mayanoz benzeri birsey surup, az kasar peynir de ilavesiyle yan taraftaki platede uzerine agirlik koyup isitiyorlar. Lezzetli bayagi, ama burada bizim "Doner"e, "çavirme" (cevirme) diyorlarmis (fark etmiyor, gayet guzel doyuruyor, 2'ser tane yedik)...




Yemek uzerine 2'ser fincan cay cok iyi gitti. Fakat orada bizim demleme caydan yok, sallama Lipton. Bazi yerlerde sallama Arap cayi var, demlemeye yakin dem veriyor, leziz.



Karnimiz da doyduguna gore, verdik gazi Lubnan sinirina dogru...








Suriye ordusunun araclari cok eski Rus mali araclar. Bircok yerde yol kenarinda kaputu acik, basinda birkac asker arac gormek cok dogal...


Nihayet Lubnan sinirinda sigorta acentesinde motorlarin sigortasini yaptiriyorum. Eleman biraz kibar bir cocuk, okumakta yardim icin beni yanibasina cagirdi, huylandim... :lol:





Cok calisiyorlar cook, cok da yoruluyorlar acidim hallerine...





Nihayet Lubnan'da ve Beyrut'tayiz.



Savas zamanindan kalma bu binayi ibreti alem olsun diye ellemiyorlar.




Otelimizi bulup, yerlesip, dusumuzu alip aksam icin Beyrut sokaklarina cikiyoruz...



























Bu kadar yemek uzerine biraz yuruyus yapmak farz oldu artik...





Dekoratif(!) bayan ayakkabilari, aman da ne suslu...


Bu cocuklar Turkce de bilen, Kurt cocuklariymis. Pek sicakkanlilardi, mendil satip, araba cami falan siliyorlarmis.


Buradaki araba modelleri, ucuk bir galeriyi animsatiyor. Hummer'ler model model, dizel araba hemen hemen hic yok, 6 veya 8 silindir arabalara rastlamak cok kolay...





Yuruyus yeter, bir kafede oturup mola verelim dedik. Kafelerde nargile de var ve hanimlarin cogu gayet guzel iciyor. Icim cekmedi desem yalan olur.



Bizim doktor hic sigara icmez ama nargilede profesyonel (gibi) maasallah.





Haydi bugun de geceyi yakaladik, iyi geceleeer. Pardon, "Ehlen ve Sehlen"... Guzel bir anlami var aslinda, "Hosgeldim, Hosbuldum" demekmis.





Devam edecek...
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

Takip ediyor olup begendiginize memnun oldum. Biraz fazla fotograf var ama eleye eleye %10'unu koyuyorum buraya. Umarim vaktinizi harcayip, sIkmIyorumdur..? :-[


11 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Lazkiye-Beyrut (Lubnan)...



Sabah erkenden kalktik, disarida biryerlerde kahvalti edelim diye niyetlendik.





Ama nedense galiba biz disimize gore bir yer bulamadik ki, surdukce surduk. Sonunda Tartus'a vardik, oglen olmustu...










Suriye'de petrol sadece Irak siniri yakinlarinda varmis, seracilik son derecede gelismis, dag tas sera.




Saba marka arabalar ozelde de cok kullaniliyor.


Hafiz ve Beser Esad, hemen heryerdeler. Megalomani had safhada anlayacaginiz.



Trafik Polisine kahvalti edecek yer icin derdimizi anlatmaya calisirken, bir Turkmen yardima yetisiyor ve tavuk yiyecek yerleri tarif ediyor. Eh, zaten oglen de olduguna gore tavuk falan fark etmeyecekti, ACIKMISTIK!!!




Tavuk donerini pide benzeri bir hamurun icine mayanoz benzeri birsey surup, az kasar peynir de ilavesiyle yan taraftaki platede uzerine agirlik koyup isitiyorlar. Lezzetli bayagi, ama burada bizim "Doner"e, "çavirme" (cevirme) diyorlarmis (fark etmiyor, gayet guzel doyuruyor, 2'ser tane yedik)...




Yemek uzerine 2'ser fincan cay cok iyi gitti. Fakat orada bizim demleme caydan yok, sallama Lipton. Bazi yerlerde sallama Arap cayi var, demlemeye yakin dem veriyor, leziz.



Karnimiz da doyduguna gore, verdik gazi Lubnan sinirina dogru...








Suriye ordusunun araclari cok eski Rus mali araclar. Bircok yerde yol kenarinda kaputu acik, basinda birkac asker arac gormek cok dogal...


Nihayet Lubnan sinirinda sigorta acentesinde motorlarin sigortasini yaptiriyorum. Eleman biraz kibar bir cocuk, okumakta yardim icin beni yanibasina cagirdi, huylandim... :lol:





Cok calisiyorlar cook, cok da yoruluyorlar acidim hallerine...





Nihayet Lubnan'da ve Beyrut'tayiz.



Savas zamanindan kalma bu binayi ibreti alem olsun diye ellemiyorlar.




Otelimizi bulup, yerlesip, dusumuzu alip aksam icin Beyrut sokaklarina cikiyoruz...



























Bu kadar yemek uzerine biraz yuruyus yapmak farz oldu artik...





Dekoratif(!) bayan ayakkabilari, aman da ne suslu...


Bu cocuklar Turkce de bilen, Kurt cocuklariymis. Pek sicakkanlilardi, mendil satip, araba cami falan siliyorlarmis.


Buradaki araba modelleri, ucuk bir galeriyi animsatiyor. Hummer'ler model model, dizel araba hemen hemen hic yok, 6 veya 8 silindir arabalara rastlamak cok kolay...





Yuruyus yeter, bir kafede oturup mola verelim dedik. Kafelerde nargile de var ve hanimlarin cogu gayet guzel iciyor. Icim cekmedi desem yalan olur.



Bizim doktor hic sigara icmez ama nargilede profesyonel (gibi) maasallah.





Haydi bugun de geceyi yakaladik, iyi geceleeer. Pardon, "Ehlen ve Sehlen"... Guzel bir anlami var aslinda, "Hosgeldim, Hosbuldum" demekmis.






Devam edecek...
 




Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

12 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Beyrut-Suriye ve Amman (Urdun)...



Sabah erkence kalkip oteldeki kahvalti sonrasi dustuk yollara, yolumuz 350 km civari oldugunda fazla degildi bugun, rahattik.
Beyrut gercekten bu bolgenin Paris'i.




Bu benzinci depo ustu cantamdaki Che'nin stickerini gorunce,
- "Che, Ataturk, Recep........Allah" diyerek ellerini havaya acti. Recep Tayyip Erdogan gectigimiz 3 ortadogu ulkesinde de, kendi liderlerinin onune gecmis ve bizim ulkemize dikkatlerini azami derecede cekmis durumda...





Yonumuz Urdun, devam ediyoruz. Camiler ve minareleri bizim alistiklarimizin disinda buralarda hep.












Sonunda Urdun'den cikis kapisina geliyor ve hemen stickerimizi bizden onceki arkadaslarin yapistirdiklarinin yanina yapistiriyoruz.




Lubnan kapi gorevlilerin calismasi cok daha ciddi ve cabukCA (1 saat icinde isleri bitirip)... :roll:







Ardindan Suriye kapisindayiz, giris yapiyoruz...




Suriye'de yol kenarinda kendimize azicik(!) kebapla ikmal yapiyoruz...










Ve Urdun kapisina giris islemleri icin yaklasiyoruz, ardindan Amman...





Urdun'de neredeyse 10 km'de bir polis kontrol noktalari var ve araclarin hepsi sonderecede modern ve yeni model.



Takip ediliyoruz... 8O


Benmisim..! :lol:
Yollarda serbest deve surulerine rastliyoruz, herhalde beslenmeleri uzere salinmislar.






Amman'da bizi bir otele goturmesi icin taksiyle 5 dolara anlasip takip ediyoruz. Ardindan da bizi yemege goturup sehri dolastiracak...
Otele gelip, Motosikletlerimizi itinali bicimde guvene aliyoruz.




Duslar alindi, bahcede rehberimizle planlama yapiyor taleplerimizi(?) aktariyoruz...
Ardindan ozel yemeklerinden tatmak istedigimizi soyluyoruz, ona gore bir yere goturuyor bizi.



Yemeklerimiz geliyor, genelde bolgede hemen her yerde benzer yemekler ama burada sutte pismis bir kuzu eti yiyoruz ki felaket. Agizda dagiliyor, yaninda da safranli pilav v.s.














Rehberimiz kunefelerinin cok meshur ve leziz oldugunu soyluyor, gidiyoruz.
Evet gercekten goruyoruz ki cok meshur, millet sirada ve sokaklarda ellerinde tabaklar yumulmus yiyiyorlar. Biz de bu modaya katildik...
Ammaaaa, nerede bizim Hatay'in, hele de sevgili Sitki'min kunefesiiiiii, nerede bunlarinki. Tepsiye peyniri koyup, uzerine irmikli ozel bir hamur koymuslar, kadayif hak getire..!

Tabaklarimizdaki porsiyonlari bizler bitiremedik ama adamlar 2'ser tane yiyiyorlardi..?





Ardindan otelimizin yolunu tutuyoruz, ertesi gun programimiz cok yogun.


Devam edecek...
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..



''Devam edecek'' diye bitirmişsiniz; evet devam etsin lütfen.

Teşekkürler.
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

derindeniz1' Alıntı:
''Devam edecek'' diye bitirmişsiniz; evet devam etsin lütfen.
Teşekkürler.
Sabirla takibinize cok tesekkurler, islerden firsat buldukca arada hazirliyorum. Simdi de torunlarin yaninda oldugumdan biraz ara vermek durumunda kaldim, devami bugun-yarin geliyor...
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

paylaşimlar için teşkler.
 



Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

izlemeye doyamadım.devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim...
 


Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

Güzel paylaşım ,Arap mutfağı her zaman ilgimi çekmiştir yeni resimleri merakla bekliyorum selamlarç.
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

Begenmenize cok memnun oldum gercekten, ayni zevkle ben de rapora devam ediyorum.
Arap mutfagi aslinda belki leziz ama sulu yemek neredeyse yok veya bize onca gun boyunca hep "spesyaliteleriniz?" sorumuzun karsiligi olarak rast gelmedi... :
Fakat isin gercegi; bizim mutfagimiz zamaninda hemen her bolgede bulunmus olmamizdan kaynaklanan en zengin mutfak bu bir gercek. Fanatizm degil, malum Osmanli zamaninda yayildikca yayilmis ve hemen her kulturden bir parca birseyler almis... ************************************************************************************


13 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Amman-Akaba (Urdun)...



Sabah mumkun oldugunca erken kalkip, Lut/Tuz golu kenarindan Akaba'ya, Kizildeniz'e varip 41-42 derecelere ulasacak olan sicakta kendimizi suya atmakti amacimiz. Dustuk yola,








Tuz/Lut golundeyiz; baktik ki hepimiz cok tazeyiz, tuzlamadik bosuna kendimizi... :lol: :lol: :lol:
Cevrede ortama uygun oteller var ve yenileri de insa edilmeye devam ediyordu.
















Golun kiyisindan guneye dogru devam ettikce isi yukseliyor. Kanyonlar cok guzel, aralarda barajlarla yazin azalan su akisini durdurup turistik gezi alanlari/teraslari insa ediyorlar.









Kayaliklardan sonra baslayan col, gercekten denenesi bir surus tecrubesiydi. 57 Yasima kadar ictigim suyu, herhalde bu yolculukta icmisimdir.







Sicaktan kavrulmaya, bir de acliktan kudurmaya baslamamiz eklinince bu tabela bize serap gibi gorundu...
Baktik ki arac ve beden ikmal sahasi, hemen iceri daldik tabi. Kisa bir mola ve arada ikmalimizi yapip devam ettik.




































Akaba gorundu,









Butun Urdun'un sahil ve tatil kenti olan Akaba'nin sahil boyu 25 km. Hemen Sudi Arabistan siniri basliyor. Sahilde kraliyet hava alani ve dalis merkezi var ama merkez "ozel izin"e tabi...



Otelimize geliyoruz. Motosikletlerimize ozel otoparki da, havuz da, ertesi sabah icin tekne turu yaptirma imkani da var.
Hemen soyunup havuza atiyoruz kendimizi, havuzdan COZSS diye bir ses geliyor, nedense. :roll:









Aksam yemegi icin merkeze inecegiz, gunduzden orgaize ettigimiz taksiyi bekliyoruz.


Rehber/Soforumuz 51 yasinda; ilki Irakli, 2.'si Romanyali 2 esi var ama simdi bir de 16'lik ariyormus. Bir apartmani var ve hep birlikte yasiyorlarmis (biz 1 tanesini ancak idare ederken). :lol:
Kendisi eski bir tir soforu ve 16 lisan biliyormus, biz Turkce anlasiyoruz.

Akaba balik cenneti oldugundan, balik yemeye kararliyiz. Gidiyoruz!







Degisik balikalara bakiyoruz ve bildimizden vazgecmemeye karar verip; 2 tanesi 3,4 kg gelen karagoz ile 2'ser tane 250'ser gr'lik barbun soyluyoruz (detayli anlatma sebebimi sonunda anlayacaksiniz). Ancak burada izgara yok, butun baliklar tava. Bir an karagoze yazik olacak diye dusunmusken, yerken cok yanildigimizi anladik.










Acikmisiz..!



Butun verdigimiz hesap, adam basina 14.- $............... :roll:

Yemek sonrasi sahile inip, limani ve karsi kiyida gorunen Israil'i, Misir'i gormek istedik.







Bu bayragi Israil'e nispet olarak dikmisler ama Urdun bayragi degil, zira yildizi yok. Onlara karsi savasan Arap ulke bayraklarini temsilen, renklerini kapsayan olmasi sebebiyle boyle bir sekli benimsemisler.
Bayragin dalgalanirken cikarttigi ses, zaman zaman konusmamizi bile etkileyebilecek gucteydi neredeyse...


Bu da diregin dibindeki bir ana-ogul, diregin capinin anlasilmasi ve boyunun tahayyul edilebilmesi acisindan...



Devam edecek...
 

Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..


Büyük bir keyifle, adeta sizinle birlikteymiş gibi izliyordum. Ama, bir anda boş çerçevelerle karşılaşmaya başladım. Yükleme ile ilgili bir sorun mu var, yoksa benden mi kaynaklanıyor bilemedim. Göremediğim o fotoğraflar için çok üzüldüğümü de belirtmek isterim.

Tekeriniz hep dönsün. İzmir'den selamlar, sevgiler.
 



Ynt: Kızıldeniz'e; Çölden, Mucizeler Denizine!..

Izlemenize cok tesekkurler sevgili arkadasim, sayfa acikken " F5"i TIKlamaniz veya ters klik yapip "yenile" yapmaniz fotograflarin acilmasi icin gerekli olabilir. :