Her Pazar gibi bir pazar. Yemeksepeti'den Alabalık söyledim. Güzeldi. Şehirde olmanın avantajları bunlar. Karagedik'te yemek sepeti yok. Hatta normal kargolar bile teslim edilmiyor oraya.
Bugün hem yılsonu seminerleri izledim. Hemde obi van kenobi den iki bölüm izledim. Şimdi de History Channel izliyorum. İşte tatilin ilk günleri böyle geçiyor...
Olayı arkadan yalan iftira etmek olan tipitiplerle de bana hiçbir halt edemediler... Hayatım boyunca nasıl istiyorsam öyle özgür davrandım. Ve bunun için çok mutluyum. En ufak bir yanlışım, başımı öne eğecek bir durumum yok. Bana yapılanlar tamamen alçak, hain bir iftiradan ibarettir.
Ayrıcana da istediğim gibi olmak, dilediğim gibi yaşamak benim en doğal hakkım. Oçocukları bana hiçbir şey yapamaz. İstediğim gibi olmaya ve özgürce gezmeye devam edeceğim. Bana yapılan kötülük ve haksızlıklar nedeniyle ben özgürlüğün canlı bir temsilcisiyim.
Meğer Karac'oğlan destanı da bir zengin kız fakir oğlan öyküsüymüş. Destanlarımızda bile garibanlık, çaresizlik akıyor... Neden zengindir bu kızların babaları beydir yada padişahtır hep. Başka konu mu yok eyy destan yazanlar...