Çok yağdı. Bazen yağmur altında oturduk. Karavancı arkadaşım zeynel abi su ısıtıverdi. Yağmur altında kahve içtik. Yağmurlu ama keyifli bir kamp oluyor. Ayakkabılarım, çoraplarım, paçalarım hep ıslandı. Şimdi Güçlü'de ısınmaya çalışıyorum. Kampervanımda mutfak olmaması yağışlı havada sıkıntı yaratıyor. Ama kırk yılda bir kamp yapacağım diye kocaman bir araba almaya gerek duymuyorum. Güçlü the camperone benim için ideal.
Bir ara hava açtı da, Tüpü çıkarıp bir demleme çay yapabildim. Zeynel Bey abimle oturup bir çay içebildik. Yanında da muhabbet...
Karavancı arkadaşımız Ahmet bize beşamel soslu makarna yapmış. Yanında köfte ve schinitzel var. Tabii ki yağmur izin verirse yiyeceğiz.
Şimdi yine Güçlü'deyim. Biraz ısınayım. Buradaki hava kesinlikle yaz gibi değil. Zaten bu yayla'ya bundan çıktık, değil mi ama.
Akşam yemeğini de tente altında hallettik, hemen kaçtık karavanlara. Hava buzz gibi ve gün boyunca ıslanıp çok üşüdük. İnşallah biraz ısınır kurunuruz artık. Ama yağmur da devam ediyor...
Kampta bir gün daha sona eriyor...