'egeli' 2012

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan egeli Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 634
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 121,638
Ynt: 'egeli' 2012


Artık yolumuz İzmir'e doğru.. Güzergahımız Dikili-Çandarlı-Yeni Foça ve uğramadan geçemediğimiz Foça.. Sahilden geçen yollar tercihimiz tabii, gene..

'Karadutum.. çatalkaram.. çingenem...'

Yol boyunca bize göz kırpan, el sallayıp davet eden, karadutlara daha fazla 'hayır' diyemeyip, bir ağacın altında bulduk, kendimizi.. Bana bir tişörte malolsa da, yediğimiz dutların lezzetine değdi, doğrusu..

Dikili- Çandarlı arasında Hayıtlı Koyu dalgalıydı..
Deniz manzaralı.. Denize sıfır diye reklamı yapılan yazlıklar.. Deniz çok yakınlarında, en az 100-150 metre aşağıda.







 

Etiketler
Ynt: 'egeli' 2012


Yeni Foça- Foça arasında Sazlıca Koyu.. Kamp, sezona hazırlanmış.. şezlonglar dizilmiş..

Sazlıca'da (genelde Girit'ten göçeden) halkın kule dedikleri taşevler, hala dimdik ayakta..

Vee.. Foça'dan bir akşam görüntüsü...





 

Ynt: 'egeli' 2012

Cok güzel Paylasim ve Bilgilendirme Emeginize Saglik.

Saglikli ve Güzel geziler dilegiyle.
 

Ynt: 'egeli' 2012

Böyle huysuz ihtiyarlar memleketin başına gecse 1 yılda avrupa bize yalakalık yapmaya başlar...
 

Ynt: 'egeli' 2012


Teşekkürler, Sn. gezgör..

Selamlar...
 



Ynt: 'egeli' 2012

Bir düğün törenine katılmak üzere geldiğimiz İzmir'de, evimizde sadece bir gece kalıp, ertesi gün yollardayız, gene.. 'Karavanla gezmeyi' ne kadar özlemişiz, meğer..

Urla-İskele, Çeşmealtı yolu üzerinde olduğundan hareketli.. Rahmetli Tanju Okan'ın yıllarca yaşadığı bir yer.. Parkın içindeki heykeli, kendisine pek benzemese de en azından ünlü sanatçıyı unutturmuyor.. İskelenin balık lokantaları sıralanmış, marina çevresinde..









 

Ynt: 'egeli' 2012

Bu konuda ki üzüntümün ve sinirimin geçeceğini hiç sanmam çünkü kavrayamıyorum,çıkaramayacağınız işleyemeyeceğiniz bir nesne olsa biraz mantıklı gelir ama o da biraz.Anlaş çıkardığın tarihi eserlerin yarısını çıkardığın ülkeye ver olacak iş değil bak yine yazdıkça kahroluyorum.

Ben Urla ya hiç gitmedim Urla iskele olan fotoğrafta ki yerde karavanınızla kalabiliyormusunuz eğer kalınabiliyorsa çok güzel olurdu.
 

Ynt: 'egeli' 2012

Arkeolojiye biraz ilgim olduğundan birazda bu işlerle ilgilenen,gerek profosyonel gerekse amatör arkadaşların sayesinde öğrendiğim bildiğim kadarı ile çok zor değildir kazı işleri.
Sadece zamana ihtiyaç duyulan,ekip başı hariç bir kaç arkeolok 5 hadi bilemedin 10 amele ile kazı yapılır.
Öyle çok aman aman da masrafı olmaz,tabiki bunu düşünecek zihniyet nerede?
Siz gönüllü olsanız,ben yaptıracağım bu kazıyı tüm masraflarını üstleniyorum deseniz yaptırmazlar.
Gömücümüsün ,altınmı çıkaracaksın derler sığ beyinsiz takımı.
 

Ynt: 'egeli' 2012


Bülent Bey,
Ülkemizde arkeolojik kazılar hep yabancı ülkelerin desteğiyle, onlardan birinin başkanlığında yapılıyor. Geçen yılki gezimizde gördüğümüz Mersin-Ayaş Beldesindeki Elaiussa Sebaste kazıları da Roma La Sapenza Üniversitesi Profesörleri başkanlığında yapılıyordu. Hatta kazı alanının yanındaki piknik alanında karavanlarında kalıyorlardı. Bu sadece bir örnek...

İskele, Urla'nın denizle buluştuğu yer. Merkezi yukarıda kalıyor. Buralar karavanla (özellikle haftaiçi) rahatça kalınabilecek yerler...

Sağlıkla kalın...
 

Ynt: 'egeli' 2012


Sn. dalyan,

Gereksiz masraflar yapılır da, maalesef ülkeye yararlı olabilecek, değer kazandıracak konularda ödenek bulunmaz.. Bizim anlayışımız, bu... Bizlere de Bülent Bey gibi, üzülmek kalır..

Selamlar..
 



Ynt: 'egeli' 2012

Mesela 6-7 tane devlet erkanı için uçagımız vardır...Buna boş yere para verilir..Oysa 2-3 tanesi yeterliyken onun yerine sualtı araştırması için bir Naitulus tipi her derde deva bir sualtı gemisi o uçaklardan birinin çeyrek fiyatına alınmaz....Elin Amerikalısı gelir düşen uçagımızın kalıntısını bulur..


 

Ynt: 'egeli' 2012


İlk gece Çeşmealtı'ndayız. Buranın 'gece pazarı' da benim favorim.. O kadar büyümüş ki pazar.. Bir o kadar da kalabalık.. Hangi tezgaha bakacağını şaşırıyor, insan..

Pazarın kurulduğu yerin karşısında bir kumru yapıyorlar, tadına doyulmuyor. İzmir'e yeni taşındığımız zamanlarda, 'kumru' denince, bıldırcın, keklik gibi, kumru kuşundan yapılan bir yiyecek sanmıştım. 'Yemem' deyip red ettiğim kumru, çok lezzetli bir sandviç çeşidiymiş.. Şimdi tiryakisi oldum..

Urla-İskeleden Çeşmealtı'na kadar uzanan sahilin her yerinde denize girilebilir.









 

Ynt: 'egeli' 2012


Çeşmealtı'ndan tekrar Urla yoluna çıkıp, devam edildiğinde, sağa ayrılan yolla, önce Balıklıova'ya, sonra da Mordoğan'a ulaşılıyor. Mordoğan, yol ayrımından 35 km. kadar uzaklıkta.

Mordoğan denince,hep deniz kenarındaki o şirin belde gelir, gözümüzün önüne değil mi? Biz de öyle bilirdik. Bu kez Mordoğan'ın bilmediğimiz yerlerini gezdik.

Bir gün deniz kenarında, güneşlenen hanımların konuşmaları arasında geçen 'dilek pınarı' sözü üzerine dikkat kesildik. Bir-iki saat sonra da hanımlardan yol tarifi alıp, yola koyulduk. Karaburun yolundan içerilere doğru 2 km. lik bir yolun sonunda Mordoğan Köyü çıktı, karşımıza.. Eski Mordoğan.. (Orijinal Mordoğan.. Esas Mordoğan.. Hakiki Mordoğan.. Öz Mordoğan..)

M.Ö. IV. Yüzyılda Mimas adıyla kurulmuş. Bir zamanlar, terzisiyle, berberiyle, bakkallarıyla Rum ve Türk ailelerin bir arada yaşadıkları büyük, kalabalık bir köymüş. Sonra deprem sonucu, evleri yıkılan köy halkını devlet, aşağılara, denize doğru yapılan deprem evlerine yerleştirmiş. Şimdiki Mordoğan Beldesi oluşmuş..

Köy okulu, müze olarak hazırlanıyor, şimdi.





 

Ynt: 'egeli' 2012


Köy camisi, Ayşe Kadın Camii 680 yıllık bir yapı.. 2007 de restore edilmiş. İlginç bir hikayesi var, caminin.. Ayşe adlı genç kız, kendi el emeği, göznuru ile çeyizini hazırlamış, yıllar boyu.. Çiçek dalları, papatyalar, karanfiller, kirazlar işlemiş, renk renk.. Ayşe, çeyizini kullanma fırsatı bulamadan göçüp gitmiş, bu dünyadan.. Annesi de onun sandıklar dolusu çeyizini satıp, bu camiyi yaptırmış. Caminin kubbesinde, duvarlarında, kapı üstlerinde, her yerde çeyize işlenmiş motifler resmedilmiş. Şimdi nemden ve isten yer yer kararmış, belli belirsiz kalmış bu süslemelerin arındırılması da mümkün değilmiş.







 

Ynt: 'egeli' 2012

Dilek pınarına gittik, tabii ki.. Bize yol kenarında, yönlendirici tabelalar olduğu söylendi. Biz de tabela göreceğiz diye çıktık.. çıktık.. taa tepelere çıktık.. Bir süre sonra yol bitti. Rastladığımız iki güvenlik görevlisinden burada rüzgar türbinleri yapıldığını, inşaat için yeni yol açılırken tabelaların kaldırılmış olduğunu öğrendik. Bu arada tepeden Mordoğan'ı ve Ardıç sahillerini fotoğraflama şansımız oldu.

Tekrar aşağı inip, 1 km. civarında toprak yolu yürüyerek, otlar arasındaki pınara ulaştık. Pınarın efsanesi de şöyle;
Irmak tanrıçası Nana, Mimas (Mordoğan) dağının eteklerinde, bir badem ağacının altında çıplak olarak uyuyakalır. Uyandığında hamile kaldığını anlar.. 9 ay on gün sonra, Narcisus'u dünyaya getirir. Narcisus delikanlı yaşlarına geldiğinde dağlarda dolaşırken, su içmek için eğildiği pınarın suyunda kendi yansımasını görür ve aşık olur. Yemeden içmeden kesilen Narcisus, ayrılamadığı bu pınarın başında ölür. Öldüğü yerde benzersiz nergis çiçekleri açar. Bu nedenledir ki, Mordoğan'ın nergisleri bir başka güzeldir.
Narsizm (kendini aşırı beğenmek) de böylece ortaya çıkmış olur.

O zamanlar nasıldı bilemem ama, şimdi değil yansımasını, suyu bile göremezdi, herhalde.. Yemyeşil yosun kaplı. Gene dallarda çaputlar, kağıt mendiller,poşet parçaları bağlanmış, salkım saçak..

Yolda karşılaştığımız bir aile, tepede yel değirmenleri olduğunu söyleyerek çıkmayı önerdi. Yolun karavanla çıkılamıyacak oluşu ile vazgeçer gibi olunca, kendi renault araçlarıyla götürmeyi teklif ettiler. Tepede manzara gerçekten müthişti. Buna rüzgarın uğultusu da eklenince, tahmin edersiniz. Bir yanda Ege'nin o eşsiz maviliği.. Diğer yanda dağlara yaslanmış Mordoğan Köyü..

Değirmenlerin ikisi de yıkıntı halinde.. Onarılsa, değerlendirilse.. Yöre turizmine 'dilek pınarı'ndan daha fazla katkısı olur, gibi..









 



Ynt: 'egeli' 2012


Mordoğan-Karaburun-Foça arasında vapur seferleri yapılıyor. Bir fırsat yaratıp, deniz yolculuğu yapalım, diyoruz.

Mordoğan'ın gece görünümü de bir başka güzel..