Bozburun'u da ziyaret edip, gönlünü aldıktan sonra, bu kez değişik bir yoldan Söğüt üzerinden dönmeyi planladık.
Söğüt yolu üzerinde, denizin usulca karaya sokulduğu çok güzel yerler var..
8 km.lik yol asfalt ve virajlı.. Denize paralel, fakat çok yukarıdan gidiyorsunuz. Sonuçta ulaştığımız Bördübet'i hayal ettiğimiz gibi bulamadık. Ağaçları, küçük deresi, çeşit çeşit bitkileri ile koyun doğal güzelliği, arada etrafı çitlerle çevrili otellerin yapaylığıyla bozulmuş.. Çevre kirli..
Bördübet Koyundaki gezintiden sonra, Datça'ya yöneldik. 50 km. civarında bir yol.. Karşıda Ören, Türkevleri, özellikle de yüksek olması nedeniyle Kemerköy Termik Santralinin bacası görülüyor.
Bizim yıllardır tatlı suda yüzdüklerini bildiğimiz ördekleri artık denizlerde görüyoruz.. Onlar da değişikliğe uğramışlar.. ??? ??? Güneşin tadını çıkarıyorlar, nazlı nazlı denizde yüzerken...
Bu tarihi sarnıç da, yeldeğirmenleri gibi duvar içine alınmış.. Ancak, yukardan geçerken görebiliyorsunuz.. Tıpkı Cunda'daki Ayışığı Manastırı, Tirilye'deki Aiga Panaiga Manastırı gibi, kişilere tapulanmış..
Çok güzel kareler hele pencereli olan.
Ben de yıllarca değirmenden ev hayal etmiştim.Bende olsam hemen çeviririrdim güzel bir bahçe,içinde yine yuvarlak şekilde konuşlanmış ,7 gün arayla 7 sıra diktiğim ayçiçekleri,uzaktan baktığınızda boy boy görürdünüz.
Merhaba Yavuz abi ben sitede yeniyim . siteye üye olmakta biraz geç kalmışım . gezemediğim vede ğezdiğim yerleri sizin objektifinizden görmek pek bi kefli doğayla mucadele edilmez doğayla uyum sağlanır sozü size pek bi uymuş bizlerle paylaştığınız gösellerinizdende bu anlaşılıyor emeğinize sağlık ülker yengemize selamlar.
Tugay bey sizinle aynı fikirdeyim. Ülker abla ve Yavuz abi'nin gözüyle, bildiğim , gördüğüm yerleri yeniden gördüğümde baktığımı ama görmediğimi fark ettim. Egeli gözüyle daha bir farklı görünüyor bakılan yerler. Öntaş çiftine sağlıklı, bol gezili uzun ömürler diliyorum.