Beş güzel gün geçirdiğimiz Milas-Ören'de henüz bir aylık karavancı Antalyalı Serap - Mehmet kardeşler ve Gezenbilir karavancılarından Sevinç (svnc) ve Mehmet (mhmtabi) çiftiyle tanışmaktan çok mutlu olduk... Yeşim - Bülent (Çöl Kartalı) çiftiyle tekrar karşılaşmak sevindiriciydi...
Her yıl, gezimizi noktaladığımız, huzur bulduğumuz Ören'imizi de kaybediyoruz, galiba... Yat limanı yapımı gece-gündüz tüm hızıyla sürüyor ve deniz şimdiden kirlenmeye başlamış.. Yapım bitip, hizmete girince bu kirliliğin ne boyuta çıkacağını düşünmek bile istemiyoruz...
Farklı bir yön... Farklı bir yol..
Selçuk'tan Tire yoluna sapıyoruz.. Belevi Beldesi'ni geçtikten sonra, soldaki göl, Belevi Gölü... Gölün eski adı Pegasus imiş ve tarihi 2000 yıl öncesine dayanıyormuş..
Bir çok kez gittiğimiz Tire'nin her defasında başka bir yönünü görüyoruz..
Ara sokaklarına girdiğinizde, bambaşka bir dünyada hissedersiniz, kendinizi.. Hayat, sanki 1950-1960 larda durmuş gibidir..
Terzi dükkanı.. Önündeki tahta iskemle bile eskilerden kalmış gibi..
İzmir'in en uzak ve en küçük ilçesi Beydağ, Beydağları eteklerinde kurulmuş... İzmir'e 142 km. uzaklıkta.. Nüfusu 5600.. İlçenin tarihi çok eskilere dayanıyor olsa da, ören yerleri talan edildiğinden kesin bilgiler elde edilemiyormuş..
Eski adları 'Karye', 'Baylambolu' olan ilçe, değişik tarihlerde nüfusunun azalması nedeniyle bucağa, beldeye dönüşmüş, son olarak 1988 yılında Beydağ İlçesi olarak kabul edilmiş...
Aydın İl Sınırı tabelasıyla birlikte, 'Aydın yemişi' olarak da adlandırılan incir ağaçlarının içinde bulduk, kendimizi.. Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz, dere-tepe incir ağaçlarıyla çevrili..
Yenice Köyün'den geçerken, yol kenarında mısır ayıklayan 'Ayten Abla'yı görünce, işine bir el atalım, yardımcı olalım, dedik.. Yoksa o kadar mısırı ayıklayıp, bitiremezdi.. (!) ;D ;D
Kale'nin ilk adı Tabas'mış. Antik Tabae Kenti üzerine kurulmuş. Tabae, doğal bir kale görünümünde.. Bu yüzden Kale-i Davas (Tabas) denmiş... İlçe, eski adı Yarengüme olan 40 km. uzaklıktaki Tavas'a bağlı bir beldeymiş.. Daha sonra sadece Kale olarak adlandırılmış.
Kale, kuru kırmızı biber memleketi... İlçede her evin balkonu, her dükkanın önü kurutulmak üzere asılı biberlerle kırmızıya boyanmış...
Karış,karış Anadolu....Anlatırken böyle adlandırıyorum paylaşımınızı.Yeni bir ufuk gezileriniz, bilindik rotaları izleyen bizim için.Kısa ve öz Teşekkürler......
Teşekkürler, Enver Bey....
Değişik yerleri gezip görmek bizim için büyük keyif... Her zaman, 'Bu yolun sonunda ne var?', 'Bu tepenin arkasından nereye çıkılır?' diye merak etmişizdir... ;D ;D
Güneşin yakıcı sıcağı karşısında, denize girme isteğimize 'hayır' diyemeyip Ekincik Koyu'na doğru yola çıktık.. Daha önceki yıllarda hoşumuza gitmişti, burası..