Artık, Köyceğiz'den ayrılma zamanı.. Bayramın ilk günü.. Fethiye yolundayız.. Göcek'i 5 km. kadar geçtikten sonra, solda Deadala kaya mezarı dikkatimizi çekti... Hakkında pek bilgi edinemedik...
Sonraki günler için de güzel hayaller kurarken, gece yarısı önce uzaklarda görülen şimşekler, kısa sürede tepemizde çakmaya başladı... Gümbürtülerle gelen yağmur ve rüzgar.. Sabah şu manzaraya uyandık... Bir gün önceki, o uyuyan deniz iyice hırçınlaşmış..
Kurban bayramında o şiddetli yağıştan hepimiz nasiplendik Çamyuva-kaş rotasında Kumlucaya inerken sürekli sorguluyordum,kumluca düzlük bu yağmur sel yaparmı ? İnmesemmi diye ,durmadım rampanın sonunda bakar,su birikintisi varsa yokuşta beklerim dedim,araçların tekerlek boyuna ulaşan yağmur suları,yarım saat sonra yok oluyordu ,Antalya'da alışmıştık bu duruma,nitekim sorunsuz geçtik ancak yağmur aralıklarla Kaş trafo merkezine kadar bizi izledi,sonrasında sizinde konakladığınız yerde 3 güzel gün geçirdik...(hani takozu unuttuğum yer )
Fethiye, yağmur sonrası serinliğiyle karşıladı, bizi..
Her zaman konakladığımız yerdeki Balıkesir plakalı karavanın sahiplerinin, üç yıl önce Karadeniz gezimiz sırasında, Beşikdüzü'nde tanıştığımız Güler-Yavuz Lokmacı çifti olduğunu görmek sevindirdi, bizi.. Güler Hanımın nefis kahvesi eşliğinde sohbetimiz keyifliydi..
Fethiye Beşkaza Meydanı, yepyeni bir görünüme kavuşmuş ve gerçekten çok güzel olmuş. Bitkiler kullanılarak oluşturulmuş çiçek, kelebek, kuğu, yunus, fayton vb. figürlerle, rengarenk fıskiyeler, havuzlar değişik bir hava vermiş, meydana..
Fethiye'yi şimdiye kadar deniziyle, koylarıyla, doğal güzellikleriyle gördük, değerlendirdik, hep.. Değişik bir yönüyle tanımak istedik, bu kez.. Eski yerleşim yeri Telmessos'un tarihi M.Ö. 3000 lere dayanıyormuş. Ancak antik kentten günümüze ulaşan pek fazla kalıntı yok..
Amyntas Kral Mezarına çıkış için bir bölüme merdiven yapılmış. Dolayısıyla çıkış pek zor değil.. Diğerleri için kayalıklara tırmanmak gerekiyor (ki bizim için zor bile değil, imkansız..) ... :-[ :-[
Hep gitmeyi düşündüğümüz halde, deniz daha çekici geldiğinden hep ertelediğimiz Kayaköy'ü (Karmlassos) gezdik, bir başka gün.. Karavanımızı yol kenarına parkedip, köyün taş döşeli, dar sokaklarından yukarılara çıkmaya başladık..
Eski adı Levissi olan köyde 1922 yılına kadar 25 000 civarında Rum yaşıyormuş.. Yunanistan'a göç edenlerin boşalttığı evler tahrip edilmiş.. Harap halde, şimdi..
Aşağı Kilise (Panayia Pirgiotissa Kilisesi), 1960 yıllarına kadar cami olarak kullanıldığından fresklerin üzeri kireçle kapatılmış, birçok fresk kazınmış.. Daha fazla zarar görmemeleri için her iki kilise de yüksek duvarlarla çevrilmiş, girişler kilitli.. İçerisini görme şansımız olamadı..