Ynt: 'egeli' 2014
Öfkelendik, çünkü;
Böyle yazlık tatil yerlerinde esnaf, gelenleri –affedersiniz- ‘yolunacak kaz’ olarak görüyor, ‘ne koparsam kardır’ diye düşünüyor.
Bir şeyin fiyatını sorduğunuzda, 'Siz hele karar verin, kolaylık yaparız..' veya bir süre duraklayıp 'Patrona sorayım' deniyorsa, 'Acaba kaç lira desem?' diye düşünülüyordur ve amiyane tabirle 'kazıklanmak üzeresiniz!!!' demektir...
Örnek; yan yana iki balıkçı.. Birinciye palamutun fiyatını sorduk. Tane 10.- lira dedi, kısaca.. Biraz sonra ikinci balıkçıya sorduk. Telaşla 'Baba...' diye seslendi.. Biraz sonra çıkagelen kişi; 'Palamuuuttt... Eeee... (bir kaç saniye sonra) 12,5 lira!...' yanıtını verdi...
Kısaca, 'Palamuuuttt.. Eeee ' Kaça desem'in düşünme payıydı... :-\ :-\
Tatil yörelerinde özellikle daha geçerli olan yiyecek sektöründe durum bu.. İznik'te ayran ve sınırsız çay ikramı eşliğinde sadece 5.- TL. ya yediğimiz tavuklu pilav için, başka bir yerde, masaları temizleyip servis açan genç 8.- TL., servis yapan 9.- TL. dedi, kasadaki 10.-TL. istedi.. Bu sadece bir porsiyon tavuklu pilav için.. Bir türlü karar veremediler.. Marketlerde 40-50 kuruşa satılan ayran da 1,5 TL.
Buralarda durum buysa, Bodrum'da lahmacunun 39.-TL. olmasına şaşmamak gerek...