Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan egeli Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 307
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 92,550
Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Pazarsuyu'ndaki öğrenci servisinin bu uyduruk köprüden geçişi çok ilgimi çekti. İleride inşallah kötü bir haber olarak duymayız.
Buranın Belediye Başkanı yada bir Muhtarı yokmudurki !!! bir köprü yaptırılamıyor. Mesafe o kadar da fazla olmamasına rağmen.!!!
Ayrıca halkın tepkisi yokmu acaba?.
Bu konuda bilginiz var ise yada birşeyler duymuş iseniz paylaşmanızı dilerim.

Ayrıca bu fotograf'ı oraya bunu yaptık, şuraya bunu diktik diyenlerin görmesini isterim.
 

Etiketler
Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

7 km. sonra Keşap ilçesi, sahilde.. Fakat bir özelliği olmadığı gibi denizden de yararlanma imkanı yok. Hatta 3 yıl önce yol kenarına yapılan kameriyelerin hemen hepsi kırılmış, bakımsız, yıkık-dökük, şimdi..
20 km. ileride Espiye, pide başkenti.. Yakındaki Andoz Kalesi, yüksek bir kayalık üzerinde. Çıkmak zorun ötesinde, imkansız..
Bu arada Espiye kelimesi, ilk kez Esbiyelü olarak kullanılmış. Farsça esb= at, yelü= yalı kelimelerinden oluşturulup, 'Yalı atı' anlamına gelirmiş.

'Gelivera Deresi.. İki dağın arasi..
Alacaksan al beni de uy başumin belasi..'

Karadenizin bilinen türkülerinden birinde konu edilen 'Gelivera Deresi' Espiye sınırları içinde.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Sahil yolu denize paralel gidiyor, ancak deniz kıyısına inemiyorsunuz. Doğu Karadenizin bir özelliği, halkın 'T' dediği denize, koca kayalarla yapılan uzantılar.Fırtına çıktığında teknelerin sığınması için yapılan bu setler, iki yanında biriken küçük çakıllar ve kumlarla doğal plaj oluşturuyor. yer yer bu 'T'lere plajlar yapılmışsa da, kamp yapmak veya araçla inmek, karavanla konaklamak için uygun değil. Yerleşim yerlerinden uzak olan 'T'lerde deniz temiz oluyor. Espiye-Tirebolu arasında bu 'T'lerden birinin kenarına inmiş, güneşlenirken, 35 plaka görünce sevinerek yanımıza gelen aslen İzmirli kızımız Eren'le tanıştık. Günboyu çok keyifli saatler geçirdik. Karadenizde üç İzmirli, neler neler anlattık.

[attachment=4]
[attachment=5]









 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


buralpdi' Alıntı:
Ordu'da teleferiğe binmek bize nasip olmuş boztepeyi görmüştük, biz haziranda geçmiştik

Sn. buralpdi,

Biz 6 Temmuz 2011 de Ordu'daydık. Teleferik henüz çalışmaya başlamamıştı. 8 Temmuz tarihinde hizmete girmiş. :-\ :-\ Bir dahaki sefere... diyoruz... (!) ;D
 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

egeli' Alıntı:
Sn. buralpdi,

Biz 6 Temmuz 2011 de Ordu'daydık. Teleferik henüz çalışmaya başlamamıştı. 8 Temmuz tarihinde hizmete girmiş. :-\ :-\ Bir dahaki sefere... diyoruz... (!) ;D

pardon biz 26 temmuz'da Ordu'daymışız, tarihleri karıştırdım
 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Giresunun en güzel ilçesi Tirebolu, Espiyeden 10 km. uzakta. Adı Tripolis'ten türemiş. Denize dik inen bir kayalık üzerine yapılmış Saint Jean Kalesine 108 basamak merdivenle çıkılıyor. Pek az kalede rastlanan, ağaçlar ve çiçeklerle dolu kale üzeri.. Tepelerde eski Rum evlerine rastlamak mümkün.. Kalenin önündeki otoparkta veya terminalin yanında kalınabiliyor. Mendirek,çok daha geniş bir alana sahipse de, kalmak için uygun değil.. Çünkü gece içkisini alan buraya geliyor. Yüksek sesle konuşmalar ve müzik rahatsız edici olabiliyor.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]









 



Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Tirebolu girişinde, 'Şehir Merkezi' tabelasını dikkate almazsanız, 4 km.lik bir tünelin içinde buluyorsunuz, kendinizi.. Tünel dağın içinde döne döne ilerliyor ve ilçenin dışında bir yerlere çıkıyorsunuz..

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Tirebolu çıkışında Harşit Çayı.







 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Tirebolu'dan Görele 13 km. Yol kenarında 'Görele Pide' tabelası gördüğünüzde sağa, karayollarına ait park yerine girebilir, ister bir çay molası verir, isterseniz gece kalabilirsiniz..
Biz, bir gece kalmak için geldiğimiz Görele'de yoğun yağmur nedeniyle üç gün kaldık. Çevredeki lokanta ve pideciler ikramda bulundular, bize.. Bu da Karadeniz insanının sıcaklığı ve misafirperverliği..Hiç tanımadığımız kişiler, bakıyorsunuz ellerinde bir torba fındık.. evde kendileri için pişirdikleri lahana sarmasından bir tabak veya mısır ekmeği ile karavanın kapısını tıklatıyorlar..
Göreleliler, Görele adının, ilçelerinin güzelliği ile ilgilendirerek 'Gör hele' den geldiğini söylüyorlar. Oysa eski yerleşim yeri olan Koralla'dan geldiğini öğrendik.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3] Koralla Kalesi

Daha önce de belirttiğim gibi Karadenizliler bir metrekare toprak buldular mı, hemen bir şeyler yetiştirmeye çalışıyorlar.. Ekip biçiyorlar..

[attachment=4]







 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Karadeniz'i "saniye saniye" görüntüleyen kameranızdan yansıyan kareleri ilgi ile izliyoruz...
Objektifiniz insana "haydi bir daha Karadeniz, " dedirtecek cinsten canlı ve ilginç...
Paylaşımınız için teşekkür ediyoruz,
Rüzgar&Kabin Amirim
 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Güneşin birazcık yüzünü göstermesiyle ayrıldık, Görele'den.. 12 km. sonra Giresun'un sahildeki son ilçesi Eynesil'deyiz. Eynesil Kalesi denize uzanan bir kayalık üzerinde, yeni yapılmış görünümde.. Eynesil halkı da, adlarının 'iyi nesil' den geldiğinde ısrarlı.. Kentin adı Aya Vasil'den geliyor ve tarihi M.Ö. 1500 yıllarına kadar iniyor.

Eynesil-Beşikdüzü arası 9 km. Artık Trabzon İl sınırları içindeyiz.

Diğer ilçelerin tersine geniş diyebileceğimiz bir düzlükte kurulmuş, Beşikdüzü. Sahilde olmasına karşın, geçen otoyol denizden uzaklaştırmış, ilçeyi. Yol kenarı geniş parklar, çay bahçeleriyle değerlendirilmiş. Bu parkların yanında rahatça kalınabiliyor.

[attachment=1]
[attachment=2]

'Ağasar Dereleri aksa yukarı aksa..
Vermem seni ellere, Tonya üstüme kalksa..'

Beşikdüzü-Şalpazarı-Sisdağı Yaylası ve Tonya'yı kapsayan bölgenin adı Ağasar.. Ağasar Deresi de Beşidüzü'nün batısında denizle buluşuyor. İlçenin girişinden, yani batı yönünden Sisdağı, Erikbeli, Kadırga gibi Yaylalara çıkılıyor.

[attachment=3]





 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Dağların kıyıya yakın ve paralel oluşu, yerleşime dar bir alan kalması nedeniyle evler çoğunlukla çok katlı. Bir çok yerde binaların hemen arkasından ağaçlıklar başlıyor. Yerleşim yerleri nerdeyse birleşmiş konumda.. Tabelalar, bir yeri 'bitti' diğerini 'başlıyor' şeklinde gösteriyor.

[attachment=5]

Vakfıkebir, Beşikdüzü'ne sadece 3 km. uzaklıkta. Ekmeğinin ününü tüm Türkiye bilir. Artık, Trakya'da da, Eskişehir'de de, Antalya'da da Vakfıkebir ekmek fırını var. Fakat Karadeniz'dekilerin tadı farklı.

[attachment=1]

Karadeniz'de yayla kültürü hakim.. Yaylaya çıkanlar, yiyeceklerini yanlarında götürmek zorundalar. Bu nedenle ekmekler oldukça büyük ve kolay kolay bayatlamayacak özellikte..

[attachment=2]

9 km. sonra Çarşıbaşı, pek özelliği olmayan kendi halinde bir ilçe.

[attachment=3]
[attachment=4]









 



Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

"Şimdi oralarda olmak vardı !"
Karakışın kapımıza dayandığı şu günlerde bile Karadeniz'in kıyıyı dövme sesini duymak, havada esen poyrazın getirdiği deniz kokusunu içime çekmek, sıcacık bir çorba ya da çayla içimi ısıtmak isterdim.
Kimbilir? belki bir gün...
 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Trabzon'un en büyük ilçesi Akçaabat, 22 km. İhtiyacınız olan herşeyi bulabileceğiniz bir çarşısı, yürüyüş yapabileceğiniz parkları ile canlı, hareketli bir ilçe.. Denize girilecek yeri olmasa da..

[attachment=1]
[attachment=2]

Burada olduğumuz gecelerden birinde, havanın açık olması, 'tam Ay tutulması' olayını baştan sona izleme şansı verdi, bize..

Akçaabat'a gelinir de, meşhur köftesini yemeden olmaz, tabii.. Yol üzerinde ve gösterişli mekanlarda değil de, küçük, sıradan köftecileri öneriyoruz.. Köfteleri, piyazları çok daha lezzetli..

Yol üzerindeki Körfez Et Lokantasının yanındaki Festival alanı konaklamak için uygun. Su ve wc var. Alışveriş için çarşıya yakın..


[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]









 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Haşmet Bey,

Biraz önce, yüklenecek fotoğrafları seçerken Yavuz'la aynı şeyleri konuştuk. ' Şimdi Karadeniz'de olmak vardı..'
Hayallerinizin gerçek olması dileğiyle...
Selamlar..
 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti



Akçaabat pazarı, salı günleri kuruluyor. Burada da satıcıların pek çoğu hanım. Kendi yetiştirdikleri bezelye, fasulye, çilek, kara lahana gibi ürünleri satan da var, tavuk, civciv, ördek satan da..

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]









 

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Görülecek 'Orta Mahalle'deki kendine has mimari üslupta yapılmış eski evler, çok katlı yapılara yenik düşmüş. Az sayıda ev kalmış, geçmişi yansıtan.. Ne var ki, harika bir manzarası var.. Tepeden Akçaabat.. hatta ta Trabzon'a kadar görülebiliyor.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]









 



Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Sera Gölüne, Akçaabat-Trabzon yolu üzerinden 2 km. kadar içeri gidilerek ulaşılıyor. 1950 yılında heyelan sonucu akarsuyun önünde set oluşması ile meydana gelmiş, küçük bir göl. Büyük umutlarla gidilmemesi tavsiyedir.

[attachment=1]
[attachment=2]

Vee.. 10 km. sonra Trabzon. 250 yıl Rum Pontus Krallığına başkent olmuş, Doğu Karadeniz'in en büyük ve en önemli kenti. Masayı andıran teraslar üzerine kurulu Trabzon'un adı, dört köşe anlamındaki 'Trapezus'dan geliyor.
Trabzon'da Rumlardan kalma çok sayıda manastır, kilise gibi tarihi yapılar var.

[attachment=3]
[attachment=5]
[attachment=4]