Kaplıcalar ve şeker fabrikası olduğundan pancar üretimi Ilgın ekonomisinde önemli yer tutuyor. 24 saat hizmet veren kaplıcalara çevre köylerden gelenler renk katıyor..
Ilgın yakınındaki Çavuşçu (veya Çavuşlu) Gölü'nün suyu ovanın sulanmasında kullanılıyor.. Derinliğinin 7 ile 10 metre arasında değiştiği söyleniyor, ama baktığımızda geniş bir bölgesinin kuruduğu, hatta tarla olarak ekim yapıldığı görülüyor.
İpekyolu'nda, kervanların gün boyu ortalama 9 saat yol aldıkları, bunun karşılığının da 30-40 km. olduğu düşünülerek bu aralıklarla kervansaraylar yapılmış.. İlçeye adını veren Kadınhanı da bunlardan biri.. Eski adı Saideli olan ilçenin 'tahinli pide'si ünlü.. Ama bu bildiğimiz pide gibi değil.. Üzerine şerbet dökülerek yeniyor... Bir çeşit şerbetli tatlı, yani..
Kadınhanı, 1223 yılında Raziye Hatun tarafından yaptırılmış.
'Şu Sille'den gece geçtim, görmedim...
Acı, tatlı suyun içtim, ölmedim...'
Biz Sille'yi iyice görelim, diye gündüz gezdik. Gerçeği söylemek gerekirse, Sille bizi hayal kırıklığına uğrattı. Beklediğimiz gibi bulmadık, Sille'yi...
Konya'ya 7-8 km. uzaklıkta, antik bir Rum köyü, burası.. Ancak, orijinalliği kısmen değil, nerdeyse tamamen bozulmuş. Her yapı sanki yeni inşa edilmiş, eskiye benzetilmeye uğraşılmış.. Biraz göstermelik olmuş..
Sille'nin göz dolduran yapısı Aya Elenia Kilisesi.. 327 yılında yapılan kilise defalarca onarım görmüş.. Yakın tarihte de hemen hemen yeniden yapılmış... Kısaca, ilk yapılışından belki bir kaç taş kalmış, günümüze..
Aksaray'a geldiğimizde, ana yol üzerindeki sarı tabelalarda yazılı 'Somuncu Baba' ve 'Zinciriye Medresesi'ni görebilmek için kent sokaklarında iki tur dolaştık. İkinci bir yön gösterir tabela göremediğimiz gibi, sorduğumuz kişiler de bize bilgi veremedi.. Maalesef görmeden ayrıldık..
Bir kervansaray daha.. Sultanhanı
Bu kervansaray da bulunduğu kasabaya adını vermiş.. Türkiye'deki hanların en büyüğü olan han 1229 da Alaattin Keykubat tarafından yaptırılmış. Bir yangın atlatan han, 1278 de onarılmış...Düzenli, bakımlı.. Özellikle yabancıların çok ilgisini çekiyor, çok sayıda ziyaretçisi var..
Kapadokya denilince ilk akla gelenler, Nevşehir, Ürgüp, Göreme oluyor. Oysa, Aksaray'a 25 km. kadar uzaklıktaki Ihlara Vadisi ve çevresi çok daha ilgi çekici...
Hristiyanlığın ilk yıllarında, keşişler saklanmak ve inzivaya çekilmek amacıyla bu yöreye gelmiş.. Çok sayıda kayalara oyulmuş manastır, kilise ve yerleşim yeri var..
Volkanik olan Hasan Dağı'nın püskürmesine yol açan tektonik hareketler sonucu çökme meydana gelmiş ve derinliği 100-150 metre arasında değişen Ihlara Vadisi oluşmuş.. Melendiz Çayı da tabanı oymuş..